Normalde üç bölüm birden atacaktım ama bu hafta çok fazla deneme sınavım olduğundan sizi fazla bekletme olasılığı vardı. Bunun olmaması için yazdığım gibi hemen bölüm attım. Bu emeğin karşılığında sizler de satır aralarına yorum bırakmayı unutmayın ^^
Bölüm 32: Köhne His
"Terzi kendi söküğünü dikemez." diyerek sağ tarafına aldığı darbeden kaynaklı yaralanan Alp'in elindeki pamuğu alan İpar, genç adamın yapmaya çalıştığı şeyi tamamlamak için yatağına oturup tentürdiyot ile ıslattığı pamukla bölgeyi dikkatlice temizlemeye başladı.
Genç kız az çok bilgisiyle elinden geleni sergilerken Alp gülümseyerek onu izliyordu. İpar bu ufak pansumanı sonlandırmak için temiz pamuk aldığında ilaçları da fark etti ve bir anne edasında "İlaçlarını aldın mı?" diye sordu.
Alp usulca kafasını salladıktan sonra sol kaşını kaldırıp "Hemşire mi oldunuz hanımefendi?" diye sordu.
Çöpleri atmak için ayağa kalkan İpar "Aynen öyle doktor bey." dediğinde Alp kafasını eğip bıyık altından gülümsedi.
İpar tekrar Alp'in yanına geldiğinde genç adam oturması için ona yer açtı.
Her zamanki mahrur bakışları Alp'in mavilikleri ile buluştuğunda aslında söylemek istediği şeyleri gözleri çoktan açığa çıkarmıştı. O hala Alp'in şu anki durumundan dolayı üzülüyordu.
Alp onun ne düşündüğünü az çok tahmin ettiğinden genç kızın yanağına koyduğu eliyle minik dokunuşlarla göz teması kurduğunda lafı dolandırma gereği duymadı. "O şerefsizi gözaltına aldılar ve benim ifademden sonra avukat ile ceza alacağından kesinlikle eminiz."
İpar Alp'in boştaki elini tutup "Senin onu darp ettiğini söyleyip kendi-" diye lafını tamamlayamayınca Alp alınlarını birleştirdi.
"Merak etme, o bahaneyi sundu ama avukat ile onu da hallettik."
Alp, genç kızın aklımda soru işaretleri kaldığından emindi. Bu yüzden onu rahatlatmak için sakin bir ses tonuyla son gelişmeleri özetletince İpar da az çok yatışmıştı.
Dün akşam babası gittikten sonra odasında yalnız kalan Alp sakin kafa ile ailesi ile ilgili son olayları düşünürken kendisine hem geçmiş olsun demek hem de işi dolayısıyla gelen avukat ile odasında olan sessizlik bozulmuştu.
Annesinin kendisiyle ilgilenmesini söyleyen yaşlı ve tecrübeli avukat Alp'ten son yaşadığı talihsiz olay için bilgi almak istedi. Genç adamsa avukatın bazı şeyleri bilemeden bir şey yapamayacağını bildiği için aralarında kalmak şartı ile asıl meseleyi anlattı. Tecrübeli adam ise bazı ufak notlar alıp ertesi sabah ifade verecek genç adam için bazı hatırlatmalarda bulunup müsaade istemişti.
Alp tüm gelişmeleri detaylıca anlatmak yerine geçtiği özetle konuyu az çok anlatmış olsa da genç kızın hala kararsız olduğunu gözlerinden okuyabiliyordu.
"Artık kendini bu kadar germe İpar'ım. Her şey daha güzel olacak." diyerek genç kızın gözlerine mahrur bir şekilde baktığında genç kız derin bir nefes aldı.
İkili naif bakışlar eşliğinde yatakta otururken birden işittikleri ses ile irileşen göz bebekleri ile birbirlerine baktılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİSK-İ AMBER
Teen Fiction"Üç ay ömrü olan birine aşık olunmaz doktor!" Bu mum ve kibrit'in aşkı Alp hastalarının iyileşmesi için çabalayan bir doktor, İpar osteosarkom kanserine yakalanmış ölümü kabullenen genç bir kız. Çok zıt karakterlerine tezat birlikte ayakta durmayı...