7. Bölüm: Avcı

1.7K 192 24
                                    

(Yorum bırakmayı unutmayalım💉❤️)
Bölüm 7: Avcı
"Benim ruhumu hüzüne boğdular*"

Ertesi sabah:

Dün akşam gördüklerim karşısında şaşırıp nelerin döndüğünü anlamaya çalışmıştım. Direk yanına gidip sormak yerine olanları izlemeye koyulmuştum. İpar, genç kızdan aldıklarını cebine koyup kısa bir konuşmanın ardından bir cep telefonu da alıp tekrar hastaneye geçti.

Neyseki onları izlerken yakalanmamıştım.

Aklımda bazı sorular vardı.

İpar'ın amacı neydi? O kız kimdi? İpar o kızdan ne almıştı?

Hastalarımın özel hayatı beni hiç bir zaman alakadar etmezdi. Ancak İpar Senem hoca için fazla önemliydi çünkü kızı Selin'in yaptığı hata yüzünden İpar yaralanmıştı ve Senem hoca suçluluk duyuyordu. Öte yandan daha İpar ile karşılaştığımız ilk günü unutmamıştım. O gün bile hali iyi değildi.

Onun davranışları sıradan değildi. Kötü bir amacı olabilir diye düşünüyordum. Kendine zarar verebilirdi belki geçmişte yaşadığı problemlerinden dolayı ya da hastaneden kaçıp çok daha kötü şeyler yaşayabilirdi.

Daha bir çok ihtimal vardı.

Neyseki her ihtimale karşı çıkarken güvenlik görevlilerine ona dikkat etmelerini tembihlemiştim.

Sabah geldiğimdeyse herhangi bir aksiliğin olmadığını öğrenip biraz rahatlamıştım.

Yine de İpar'ın rahat duracak bir tip olmama ihtimalini de es geçmiyordum.

💉💉💉

İpar'dan

Saçlarımı bağlayıp yanıma bir iki şey alıp kapıya doğru ilerledim ve sessizce kapının kolunu indirip koridoru kontrol ettim.

Kaçış için en uygun vakitti.

Tekrar odaya bakıp koltuk değnekleri ile göz göze geldim. Hayır, kullanmayacaktım.

Fazla oyalanmadan dışarı çıktım ve dikkat çekmemek için sadece önüme bakarak ilerlemeye başladım.

Birer birer katları inip bahçeye vardığımda kurtulacağımı hissetmeye başlamıştım bile.

Hızlıca ilerleyip arkaya bahçeye oradan da ormanlık alana geçtim. Bir an önce buradan kurtulmak istiyordum. Aksi taktirde başıma gelecekler...

Morelimi bozmamalıydım. Her ne kadar bunu söylesem de dizimin ağrımaya başlaması beni iyice zorluyordu.

"Dayan İpar" dedim sakince kendime. Dayan ki daha fazla acı çekme.

Ormanlık alana girip yavaşlamaya başladım. Ağaçlar sıklaşmaya başlamıştı. Arkamı döndüğümde hastanenin bir kısmı gözükmüyordu bile.

Ormanın içine girdiğimde ufak bir göl gördüm. Burası çok güzeldi. Kuğular, güzel sesiyle öten kuşlar, rüzgarda sallanan yapraklar ve dahası. Tam da insanın ruhunu dinlendirecek bir yerdi.

Gerçi benim ruhumu hüzüne boğdular, bir bahçe beni toplamaya yeter miydi? Zannetmiyordum. Ölü bir ruh iyileşemezdi.

İyice zorlanıyordum yürümekte. Ama başarmak zorundaydım. Ağaçlar her yerdeydi ama ufak bir patika yolundan ilerliyor bir yere varacağımı umuyordum.

Hem doktor öyle demişti. Alp doktor. Alp.

Oldukça başarılı bir doktor gibiydi. Özellikle de hastalarını çok seven bir doktordu. Her daim onlarla ilgilenen bir doktor... Arsız hastalara bile.

Ondan özür dileseydim keşke. Kafam yerinde olmadığı için onu dizinden bıçaklanmıştım.

Gerçekten utanıyordum kendimden. O ise gayet anlayışlıydı. Hem beni iyileştirmek için çaba sarf etmişti hem de bir an kararımı kısa süreliğine o bilmeden değiştirmeme sebep olmuştu. Yaşamam için sebepler sunmuştu bana.

Ama doktor kusura bakma.

Ben ölüyorum.

Daha doğrusu bedenen ölüyorum, çünkü ruhen çoktan öldüm.

Sadece beni gömeceksiniz hepsi bu.

Ağır adımlarla ilerlemeye devam ettim. Dün bana borcu olan eski arkadaşımı hastanenin danışmasından arayıp sıkışık durumda olduğumu söyledim. Bir iki kuruşun peşine düşen bir insan değildim ama buna mecbur kalmıştım.

Beni anlayışla karşılayıp paramın bir kısmını olduğu gibi verip bir kısmı ile ona söylediğimi yapmış bilet almıştı. Aynı zamanda ricam üzerine yetimhaneden eski tuşlu telefonumu  bulup getirmişti bana. Ona bu iyiliği nasıl öderim bilmiyordum, gerçi o kadar zamanım var mıydı, yarını görür müydüm bilmiyordum?

Ana yolu gördüğümde sevinçle ilerleyeceğim an duyduğum bir sesle irkilip arkamı döndüm.

Çalı çırpı sesiydi ve kimse de yoktu. Muhtemelen bir tavşandı. Yine de bu hayali tavşana karşı bir avcı gibi davranıp sessiz, onu fark ettiğimi belli etmeden ilerlemeliydim.

Biraz daha ilerleyip asfalt yol iyice ortaya çıkınca kendimi zorladım hızlıca oraya varabilmek için.

Ancak yine bir ses duydum ve tekrar arkamı döndüm.

Bir tavşan için bu fazlaydı diye düşündüğümde yine kimseyi bulamamıştım.

İyice kafayı yiyorum herhalde bu bacaktan değil paranoyaklığımdan dolayı öleceğim diye düşündüm.

Asfalt yola varmak için kendimi biraz daha zorlamaya başladım.

Hadi başarabilirim!

Kendimi yapabildiğimin en iyisine zorlamaya çalıştım.

Ama bu girişimim hazin bir şekilde sonuçlandı.

Bir anda yere yığılmış vaziyette kendimi bulmuştum. Ayağa kalkmaya çalışıyordum ama  başaramıyordum.

O sırada gözlerimi kamaştıran far ile kalbim hızlıca atmaya başladı. Ufak bir minibüs yaklaşıyordu.

Ayağa kalkmaya çalıştım ama başaramadım. Minibüs yaklaşırken 'tavşan' da yaklaşıyordu. Biraz önce onu av olarak düşünmüş kendimi avcı yerine koymuştum. Avcı yenilmişti ama umrunda değildi. Çünkü avcının amacı şu anda sadece uzaklaşmaktı. Hastaneden, kötü hayatından, şansından ve tavşandan.

Minibüs iyice yaklaşınca ayağa kalkmayacağımı anlayıp sürünmeye başladım.

Gözlerim dolmuş bağladığım saçım açılıp yüzümü kapatmıştı.

"Bekle" diye bağırsam da minibüs durmayıp yoluna gitti.

Öylece arkasından bakarken bir anda kendimi havaya kalkmış şekilde buldum.

Bir çift mavi göz "Bu kadar kaçış yeter. Avlandın!" dedi.

________________________________________________________________________________________________

Selammmm.

Bana neler oluyor?! Umarım bu hızda yazmaya devam ederim ;)
Şimdiiii... Bu İpar ne yapmaya çalışıyor, neden sürekli hastaneden kaçmaya çalışıyor diye düşünüyorsanız... İpar geçmişte çok acı çekti ve hala çekmeye devam ediyor.

Size söz, bu kitapta gözyaşlarına boğulacağız! Bölümler ilerledikçe onlara daha ısınacak başlarına gelen şeylere daha çok üzüleceğiz.

Bu kitap kış gibi olsun! Bir yandan soğuğuyla üşütsün bir yandan kalorifere yaslanıp dışarıyı seyrettiğimizde içimizi ısıttığı gibi ısıtsın.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere, hoşçakalın 💉💉💉

MİSK-İ AMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin