(Yorum bırakmayı unutmayın 💉❤️)
Bölüm 8: Kaçış
"Sen beni tanımazsın*""Dokto-" lafımı tamamlamama izin vermeden konuşmaya başladı. Ama sesinde her zamanki sakinlikten çok sert bir ton vardı.
"Sadece yürüyüş yapıyordun değil mi?" Acaba bahanem çok mu ucuzdu? Hiç konuşmama izin bile vermeden ne söyleyeceğimi tahmin etmişti.
"Ama beni görünce pek fazla mutlu olmadın?" Diye ekledi geldiğim yere beni kucağına alıp geri dönerek.
"Doktor!" Dedim sinirli bir şekilde. Hiç istifini bozmadan yürümeye devam etti. "Belki gideceğim, sana ne? Seni ilgilendirmez!"
Sersem bir şekilde güldü. "Benim hastamsın! Ayrıca başhekimin emri olduğun için seninle sen istemesen bile ilgileniyoruz. Tamam mı?"
Her zamanki şefkatinin yerini sinir almıştı ve kabul ediyordum. O siniri taşıran kişi bendim.
"Baya korkutmuşum başhekiminizi! Kızı da çarpmasaymış bana! Herşeyi menfaat işte"
Mavi gözleri gözlerimi yakaladığında ileri mi gitttim diye düşünmüştüm.
"Eğer öyle olsaydı merak etme, çevresi geniştir. Bu işten çok rahat sıyrılırdı. Ama seninle ilgilenmeyi tercih etti"
Pek umursamadığımı belli etmek için omuz silktim.
Israrla ona kafa tutuyordum.
Hastaneye vardığımızda adının Zerrin olduğunu olduğum doktor hızlıca yanımıza geldi.
"Alp, neredeydin? Neler oluyor" Çok uyuz bir tipe benziyordu bu kadın. Neyseki öğrencisi değildim.
"İpar hanımın biraz yardıma ihtiyacı vardı. Yürüyüş yapayım derken ufak bir kaza işte"
Kafamı hızlıca çevirip ona baktım.
Niye gerçeği söyleyip başıma tüm doktor ve polisleri salmıyordu?
"Tamam, hastayı odasına çıkar. Yarası var mı?"
"Yok" dedim Alp doktorun daha doğrusu doktorumun yerine(!)
Kafasıyla 'gidebilirsiniz' diye işaret ettikten sonra odama gittik.
💉💉💉
Alp'ten
Yatağına uzanıp kolunu uzatmış, damar yolu açan hemşireye bakıyordu.
Hiç konuşmamıştık Zerrin hocanın yanına gittikten sonra.
Anlayamıyordum. Neden kendisine sunulan bu imkanı reddediyordu? Neden bu kadar aksiydi? Ve neden sürekli kaçmaya çalışıyordu?
Hemşire işini bitirdikten sonra odadan çıkınca tekrar yalnız kaldık. O seruma bakarken ben ona bakıyordum.
Sadece bir soru soracaktım ona. " Niçin sağlıklı olmak varken kaçmaya çalışıyorsun?"
Gözlerini hiç kırpmadan seruma baktı bir kaç saniye. Sonra başını bana çevirip yanıtladı "Sen beni tanımazsın doktor. Ben küçükken çoğu insanın kaldıramayacağı şeyler yaşadım, hala da yaşıyorum. Ben hiç keyifli bir anımın olduğunu hatırlamıyorum. Çok çektim ve hala çekiyorum. Çok canımı yaktılar. Ama benim umrumda olan bu değil, asıl şey... Boşver doktor."
"Ailen değil mi?" Dedim ellerimi cebime yerleştirerek.
Başını salladı "Keşke sadece bu olsa"
Biliyordum, onun tek ihtiyacı olan konuşmaktı. Belki konuşursa rahatlayabilirdi. Belki motivasyonu artarsa bu sağlığına çok daha fazla etki ederdi. Onun sadece konuşmaya ya da sadece kendisini dinleyecek birisine ihtiyacı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİSK-İ AMBER
Teen Fiction"Üç ay ömrü olan birine aşık olunmaz doktor!" Bu mum ve kibrit'in aşkı Alp hastalarının iyileşmesi için çabalayan bir doktor, İpar osteosarkom kanserine yakalanmış ölümü kabullenen genç bir kız. Çok zıt karakterlerine tezat birlikte ayakta durmayı...