Satır aralarına yorum bırakmayı unutmayalım gençler, onlar olunca yazmak için motive oluyor yeni bölüm yazmak için bahaneler arıyorum.^^
Bölüm 42: Yapayalnız
"Sonsuza kadar bu odada kalmayacaksın değil mi?" dedi genç adam yatağa yan uzanıp genç kızın ensesine bir buse kondurduktan sonra.
İpar sessizliğini koruyup parmakları ile oynamaya devam ettiğinde genç doktor ısrarla "Neden konuşmuyorsun bir tanem?" diye sordu.
Derin bir nefes alan genç kız bakışlarını delikanlı adama çevirip "Kendimi yalnız hissediyorum onlar yokken." deyip ekledi "Yapayalnız..."
Alp kafasını iki yana sallayıp "En ufak tele bile ihtiyacın yok. Ciddiyim güzelim, hiçbirine ihtiyacın yok." dedikten sonra onun yanağını okşadı. "Sadece saçla mı güzel olunur?"
Genç kız gülümsemesine mani olamayıp kafasını eğdiğinde genç adam "Hadi kalk, çıkalım şu odadan." dedi. Genç kızın kendini koskoca bir hafta boyunca kapattığı odadan kurtarmak istiyordu. Bunun için ciddi bir tavır koyması gerektiğini hissetti. Bunun için ilk önce bakışlarını ciddileştirip "Hadi?" dedi.
Bu psikolojik hile işe yaramış olacaktı ki genç kız kendini korktuğu için değil, olması gereken buymuş gibi hissedip ayaklandı.
Genç adam onu bir yere gitmeye ikna olmuş bir şekilde görünce sevinirken genç kız, doktorunun gelirken yanında getirip koltuğa bıraktığı poşeti gösterdi. "Bu poşette ne var?"
Genç adam yanıtlamak yerine poşeti ona uzattı "Bak bakalım ne var?" diyerek.
İpar poşetten çıkarttığı kutuya bakıp gülümseyerek "Yapboz..." diye fısıldarcasına sayıkladı.
Alp gülümseyip "Defterde yazılı olanlara bir yerden başlasak güzel olur." dediğinde genç kız yapbozu bir kenara bırakıp kollarını onun boynuna doladı.
İyice yakınlaşıp sakince "Neden beni kendine sürekli aşık ediyorsun?" diye sorduğunda genç adam gülüp alınlarını birleştirdi.
"Sen beni aşık ederken iyi ama?"
Genç kız gülümseyerek yüzünü eğdiğinde genç adam"Fidan'a uğrayalım?" diye bir teklif sundu genç adam. Kafasını aşağı yukarı sallayıp onu reddetmedi İpar.
Genç adamın kollarından sıyrılıp dolabının yanına gitti. Genç adamın ona önceden başka kıyafetlerle aldığı mavi bereyi takıp kapüşonunu da kafasına taktıktan sonra genç adamın koluna girdi.
Odadan çıkmaya ikna olması kendini saklayacak kadar özgüvenini topladığı manasına gelmiyordu.
Beraber önce Fidan'ın odasının olduğu kata inip sonra pembe boyalı duvarlara sahip olan odaya geçtiler.
İçeride balığı ile konuşan Fidan gelenleri görünce sevinip balığına "Bak, Alp abimler geldi." dedikten sonra ekledi. "Hoşgeldiniz!"
İkili aynı anda "Hoş bulduk." diyerek odaya geçtiler.
Etrafına bakınan İpar daha önce nasıl fark etmediğini bilmediğini akvaryuma baktı. İçinde usulca yüzen balığa bakınıp "Bu balık ne kadar da güzel." diye bir iltifatta bulundu. Fidan hızlı adımlarla yanına gittiğinde ekledi "Adı ne?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİSK-İ AMBER
Teen Fiction"Üç ay ömrü olan birine aşık olunmaz doktor!" Bu mum ve kibrit'in aşkı Alp hastalarının iyileşmesi için çabalayan bir doktor, İpar osteosarkom kanserine yakalanmış ölümü kabullenen genç bir kız. Çok zıt karakterlerine tezat birlikte ayakta durmayı...