19. Bölüm: Soğuk Mavi

1.1K 136 6
                                    

Satır aralarına yorum bırakmayı unutmayalım, yorum olmayınca yazmak bazen eğlenceli olmayabiliyor. Hadi, başlayalım yeni bölüme ^^

Bölüm 19: Soğuk Mavi

"Geçen sene Parkinson tehşisi konulmuş." Kerem Alp'e ilgileneceği hasta hakkında edindiği bilgileri söylerken genç adamın gözü saatteydi.

Elini salladı Kerem "Hop! Dinliyor musun sen beni ya?" Alp kafasını saatinden kaldırıp sordu,

"Ne?"

"Ohoo kafa uçmuş."

Alp Kerem'in omzuma  yavaşça iki kere vurduktan sonra "Neyse benim İpar'ın yanına gitmem lazım. İlaç saati." dediğinde Kerem merakla sordu,

"Hım. Sahi dün ne oldu?"

Alp elindeki bir kaç dosyaya hızlıca göz geçirirken yanıtladı "Kullandığı ilaçlar baya ağır. Bazen onu zorluyor ama yapacak başka bir şey yok."

Kerem kaşlarını çatıp sinsi bir gülüşle "Ben onu kastetmedim." dediğinde kendisine her şeyden habersiz merakla bakan Alp'e kısa bir açıklamada bulundu. "Neden kıza seni ben iyileştireceğim diye söz verdin onu anlamadım. Daha doğrusu anlamadık. Bütün hastane bunu konuşuyor."

Alp sağ kaşını alışkanlık edindiği üzere kaldırıp Kerem'in imalı cümlelerine yarım yamalak bir yanıt verdi

"Yaşadıklarını ondan dinleyince... Ne bileyim işte."

Kerem ellerini havaya kaldırıp "Hayır yani baya baya dedikodunuzu yapıyorlar." dediğinde Alp merakla sordu,

"Nasıl?"

Kerem sesini biraz daha alçaltıp asıl mevzuyu uzatmadan özetledi "Şimdi sen onunla özel olarak ilgileniyorsun, şu kız her hastaneden kaçmaya çalıştığında işin içinde sen de vardın ya... Herkes bunu bahane ediyor. Acaba aralarında bir şe-."

Alp Kerem'in son sözünü söylemesine fırsat vermeden "Boş insanlar." diyerek konuyu kapattığında kendini garip hissetti.

İnsanlar dedikodu yapamaya bayılırdı. Zamanında lisede de adı çok kızla anılmış ama hiç birini takmamış olan genç doktor bu sefer garip hissetmişti.

Lise de bu konular bizzat yanında konuşulur o da gülüp geçerdi. Ama bu sefer fazla ciddi bir tavır takınmıştı genç adam.

Olgunlaştığı için miydi yoksa İpar'ın hassas durumu muydu bu konu hakkında Alp'te gerginlik yaratan şey?

Yoksa içindeki hisler mi?

'Kes sesini!' diye içindeki hislerin ergenlikten kalma travma olarak değerlendiriyordu. Çünkü içindeki his aslında ona gerçeği söylüyor, Alp'in İpar'ın yanındayken nasıl mutlu olduğunu hatırlatıyordu ve genç doktor ısrarla bunu kabul etmek istemiyordu.

Olgunlaştım diyerek kendini oylalıyor, 'Böyle hisler elbette insanın içinde bir iki kere canlanır sonra geçer, ben de de öyle olacak. Bunlar boş şeyler, o hasta ben doktorum' diyerek kafasını dağıtmak için başka işlerle uğraşıyordu İpar'a o sözü verdiği günden beri.

"Neyse ben gecikmeyeyim." diyerek hızlıca Kerem'in yanından ayrılıp asansöre yöneldi.

Her zamanki gibi 4. Kata vardığında hemen 104 numaralı odaya girdi.

MİSK-İ AMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin