Önce kurabiye şimdi pamuk şeker... Bir sonraki bölüme ne olur bilemiyorum sjnajndm. Keyifli okumalar dilerim, satır aralarına yorum bırakmayı da unutmayalım lütfen ^^
Bölüm 39: Pamuk Şeker
"Demek kız arkadaşı olduğu için beni eskisi kadar aramaya fırsat bulamıyor." diyen kadın hafızasını zorladı.
Yüzü oldukça tanıdık gelen bu kızı çıkartmaya çalışırken yanına gelen Senem'i fark edip ikiliyi gözleriyle işaret ettikten sonra "Ben bu kızı görmüştüm Senem." dedi. "Bu kız..."
Senem saklamak yerine er ya da geç kim olduğunu hatırlayacağı kızı kendisi tanıttı. "İpar Alp'in hastası."
Çisem şaşkınlıkla "Nasıl hasta?" diye sorunca Senem yanıtladı.
"Osteosarkom kanseri."
O an Alp'in bıçakladığı zamanı anımsadı. Kendisine su getiren genç kızı...
İpar'ı hatırlayan Çisem şaşkınlıkla bir kere de "Kanser?" diye kendisi tekrar edince Senem onun şaşkınlığını ve endişesini anlayıp onu sakinleştirmek istedi.
"Çisemciğim bak as-" Çisem geleceği biliyormuş gibi kafasını iki yana saldığında Senem onun bu tavrını değiştirmek için "Onun iyiliğini düşündüğünü biliyorum ama..." diye cümleye başladığında lafını nasıl devam ettireceğini bilemedi.
Çisem bir anlığına zor nefes aldığını düşünüp "Kız çok mu hasta Senem?" dediğinde Senem'in sessizliği sinirini bozdu "Doğruyu söyle."
Senem ona verecek bir cevap bulamadığında bir anda yanlarında beliren Alp'i görmesi Senem'i daha da tedirgin etmişti.
Anne oğlun aralarının bozulmasını istemiyordu ama Çisem'i de Alp'i de iyi tanıyordu.
Onların bu konu hakkında detaylıca konuşacaklarını bildiği için Alp'e gözleriyle yeni gelenleri ağırlamak için bahane ürettiğinde her seyden habersiz olan Alp kafasını salladı ve annesine döndü.
"Hoş geldin anne, geleceğini bilmiyordum."
Anlık hislerini belli etmeyen kadın "Demek kız arkadaşın yüzünden artık beni ekiyorsun?" diyebildiğinde genç adam şaşkınlıkla annesine baktı.
Bu şaşkınlık yüzünde bir tebessüm ile karışınca saçlarını karıştıran genç adam "Demek öğrendin." dedi ve içindeki heyecanı açığa verip sözlerini devam ettirmek istedi. "Dur hemen çağırayım, tanışırsınız böylec-"
"Hayır."
Genç adamın yüzündeki gülüş yavaş yavaş solmaya başlarken, annesinin de üzgün olduğunu fark etti. Annesinin bu tavrı onu korkutmuştu. Korkma sebebiyse apaçık ortadaydı. İpar içindi.
Genç adam derin bir nefes alıp tereddüt içerisinde karşılık verdi, "Anne. Lütfen... Lütfen tahmin ettiğim şeyleri yapma."
Annesi çenesini kaldırıp oğluna baktığında gerginliğini ona fazla yansıtmak istemedi. Yine de titremesine engel olamadığı ellerini saklamayıp sakin kalmaya çalışarak anlatmaya çalıştı düşündüklerini "Ne düşünüyorsun bilmem ama bir şeyin sen de farkındasın Alp. O kız çok hasta."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİSK-İ AMBER
Teen Fiction"Üç ay ömrü olan birine aşık olunmaz doktor!" Bu mum ve kibrit'in aşkı Alp hastalarının iyileşmesi için çabalayan bir doktor, İpar osteosarkom kanserine yakalanmış ölümü kabullenen genç bir kız. Çok zıt karakterlerine tezat birlikte ayakta durmayı...