30. bölüm: İs Kokulu Bakışlar

877 84 0
                                    

Satır aralarına yorum bırakmayı unutmayalım.

Bölüm 30: İs Kokulu Bakışlar

Açık unutulan pencereden sızan soğuk hava ikiliyi ısınmaları için birbirlerine sarılmalarına vesile olmuştu. Tabi onlar farkında olmadan.

Filmi bitirdikten sonra kısa filmlere bakınan ikili güzel bir gece geçirmişti. Saat ikiye kadar bilgisayarda vakit geçiren ikiliden İpar uyuyakalmıştı. Genç adam saatin geç olduğunu fark edip bilgisayarı kapattıktan sonra yataktan kalkmayıp koltuğa uzanarak bilgisayarı bıraktı.

Bu gece eve gitme gibi bir niyeti yoktu doktorun. O yüzden yastığı düzeltip uygun bir pozisyon bulduğunda göğsündeki bal rengi saçları koklayıp kalın battaniyeyi üzerlerine çektikten sonra huzurla uykuya daldı.

Uzun zamandır ikisi de huzurla hatta gülümseyerek uyumamışlar, uyanmamışlardı.

Güneş doğmuştu ancak pencereden esen hafif rüzgar onları üşütmüş, uyurken birbirlerine sarılıp ısınmışlardı.

İlk uyanan İpar olmuştu. Gözlerini ovuşturup yaslandığı adama baktı. Kafası ve sağ eli doktorun göğsünün üstündeydi. Sağ kolunun altındaysa doktorun eli vardı. İncecik bele sarılan doktor genç kızı ısıtmıştı.

Genç adamın saçlarını ve kahverengi uzun kipriklerini ve sakallarını hayranlıkla izleyen İpar, doktorun bacağının üstüne attığı bacağını fark edip yavaşça çekecekken doktor ağır ağır gözlerini açtı.

Masmavi gözler bal rengi gözlerle karşılaştığında ikisi de gülümsedi.

"Günaydın." diyerek dakikalarca incelediği sakalların üstünde parmaklarını dolaştıran genç kız, yaptığı şeyden memnun olup sırıtan doktordan karşılık aldı.

"Günaydın."

Alp teninde dolaşan parmaklarla içi bir hoş olurken kısık çıkan sesiyle "Yer dardı. İyi uyuyabildin mi?" diye sorduğunda İpar kafasını salladı.

"İnan son zamanlarda aldığım en iyi uykuydu."

Gülümseyip doktorunun sakalları ile oynamaya devam ettiğinde Alp "Kahvaltı yapalım mı?" diye sorunca reddetmedi.

"Olur."

"O halde önce üzerimi değiştireyim. Zerrin'in dikkatini çekmeyelim sabah sabah da..." dediğinde ikiside birbirine bakıp güldüler. Alp yataktan çıkmak için ayağını battaniyeden çıkarttığında hızla geri sokup "Hava soğuk ya, hiç yataktan çıkasım yok." dediğinde İpar güldü.

"Pislik yapıp battaniyeyi üstünden çeksem?" Alp gülüp İpar'ın burnunun ucunu sıkıp sırttı.

"İki saniye soğuktan şoka uğrarım ama alışırım. Sen kendini düşün. Hem battaniyeyi alırım hem ben çıkarım, o zaman üşümeyi görürsün."

MİSK-İ AMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin