Yeni bölümden herkese merhaba! Geç biter dediğim bölümün hemen bitmesiyle hiç vakit kaybetmeden yayımlamak istedim. Satır aralarına yorum bırakmayı unutmayın, iyi okumalar ^^
Bölüm 37: Bulaşıcı Yaralar
"Hepsi geçecek biliyorsun değil mi?" dedi genç adam genç kızın saçlarını okşarken.
Umutsuzca pencereden dışarıya bakınan genç kız kafasını iki yana sallayıp "Geçmiyor, daha da acıtıyor." dediğinde doktoru geri çekilip hastasının yüzünü elleri arasına alıp her an ağlayacakmış gibi bakan gözlere odaklandı.
"Acı çekmeden hemen rahata eremeyiz bir tanem."
Ağır tedaviler genç kızı günden güne yıpratıyordu. Sandığından daha zor olan bu tedavinin ara ara yaşattığı yan etkiler de işleri daha zorlaştırıyordu.
"Dayamayacak gibi oluyorum bazen." derken bile dudakları titreyen genç kızı sevdiği adam sakinleştirdi.
Alınlarını birleştirdikten sonra "Beraber bunların üstesinden geleceğiz." diyerek bir kez daha yanında olduğunu genç kıza hissettirdi.
Bu hisle bir nebze de olsa rahatlayan kız bir kaç hafta önce başlayan ağır tedaviden bu yana hiç sesini çıkartmayıp içinde yaşamıştı acılarını. Lakin bugün alçak gönüllülük yapacak hali kalmamıştı. Ağlamaklı sesle korkularını dile getiriyordu.
"Yaralarım var her tarafta, hiç geçmeyecekler gibi." Tedavide kullandığı ilaçlardan dolayı incelen vücudu en ufak hasarda derin yaralara yol açıyordu. Omzundaki yaralarda bunlardan biriydi.
Yere düşen çatalı kaldırmak için eğildikten sonra doğrulurken masanın sivri köşesine çarpan omzu kendisini şaşırtacak şekilde hasar almış, kanamıştı.
Alp genç kızın bu sözleri üzerine genç kızın omzuna bakıp sordu "Öpeyim, belki geçer?"
Genç kız çok kısa süren bir tebessümle kafasını iki yana salladığında doktor eğilip omzundaki yarayı öptü ve mırıldandı.
"Acını paylaş benimle, bana da bulaşsın."
💉💉💉
Kendisine her zamankinden daha ağır görevler verilen Kerem biraz soluklamak için kantinden bir su alıp hazır bir görev yokken dinlenmek için bir masaya geçti.
Ama dinlenmenin pek mümkün olmadığı bu günde elinde dosyalarla karşısına dikilen hemşireye baktı.
Gülümseyerek görmeyi beklemedi kişiye "Hazal hanım?" dedikten sonra bir sandalye çekerek oturmayı teklif ettiğinde genç kız bu teklifi kafasını sallayarak reddetti.
Elindeki dosyaları genç adamın önüne bırakan Hazal, lafı fazla uzatmak istemeyip tek bir cümle ile her şeyi özetledi "Zerrin hocanın hasta kontrolüyle alakalı bir kaç talimatı..."
Önüne bırakılan dosyaları alan genç adam sabah Zerrin hocanın kendilerine söylediği şeyleri anımsayıp yapacağı şeyi zaten önceden öğrendiğinden dosyaya tekrar bakıp vakit kaybetmedi.
"Peki." dedikten sonra işe koyulmadan önce devam etti genç adam "Lütfen bana eşlik et."
Şaşkınlıktan ziyade başka bir görev almak isteyen Hazal "Ama..." diye sakin bir çıkışta bulunduğunda Kerem arkaya yaslandı ve omuz silktikten sonra genç kıza bir şeyi hatırlattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİSK-İ AMBER
Teen Fiction"Üç ay ömrü olan birine aşık olunmaz doktor!" Bu mum ve kibrit'in aşkı Alp hastalarının iyileşmesi için çabalayan bir doktor, İpar osteosarkom kanserine yakalanmış ölümü kabullenen genç bir kız. Çok zıt karakterlerine tezat birlikte ayakta durmayı...