29. bölüm: Papatya

888 83 1
                                    

Satır aralarına yorum bırakmayı kimse unutmaz (!) ama ben yine de hatırlatayım.

Bölüm 29: Papatya

"Bugün aşırı yoruldum." diye söylene söylene yürüyen Kerem'e gülerek karşılık verdi Alp,

"Zerrin'in yanında olan birisinin yorulmaması imkansız zaten."

Derin bir of çekip "Manyak gibi kadın." dedikten sonra bir anda korkuyla "Lan arkamdan çıkmasın?"diyerek arkasını dönüp çevresini kontrol eden Kerem rahatladı "İyi tamam, kimse yok."

Alp onun bu korkak tavrına gülerken Kerem ters ters bakıp "Gülme oğlum. Şu yeni listeye bir bakalım. " diyerek konuyu dağıttı.

Ameliyat tarihleri, hangi ameliyatta hangi hasta ve doktorun olacağını ve ameliyat ile alakalı daha bir çok şeyin asılı olduğu panoyu incelen Kerem ismini bulduktan sonra panoya bakınmaya devam ederken, yine listede adının olmayacağını bilen Alp panoya bakma gereği duymamıştı.

Panoyu inceleyen Kerem "Alp..." diyerek genç adamı dirseği ile dürttüğünde Alp'in kendisine bakması ile "Baksana." diyerek panoda parmağı ile yerini kaybetmemek için bastırdığı yeri gösterdi.

Alp Doğan...

Bu hafta ameliyata girecekler listesinde adını gören genç adam inanmayıp tekrar tekrar kağıda baktığında "Ama Senem hoca bana bir şey demedi?" deyip şaşkınlığını gizlemedi.

Kerem gülümseyip "Ya boşver şimdi söyledi mi söylemedi mi diye. Oğlum ameliyata giriyorsun ya la?" dediğinde Alp kafasını sallayıp sağ omzundaki çantasını düzeltti.

Nihayet istediğine erişmişti. Ama ya İpar? Bir ara ameliyata girip girmeme konusunda arada bırakıldığını hatırladı. Aynı şeyi tekrar yaparlar mıydı?

Senem hoca böyle bir şey yapmazdı.

Çünkü İpar ile arasındaki ilişkiyi biliyordu. Elbette sırf onların ilişkisi için fazla müsemma göstermezdi ama kız kardeşi Zerrin gibi de gençleri ayırmak için elinden geleni yapmazdı.

Nitekim daha önceden Zerrin hoşnut olmadığı ilişki durumlarında bunu çoğu kez yapmıştı. Senem, Alp ve İpar'ın da bundan nasibini almalarını istemiyordu.

"Neyse, yarın konuşurum." deyip dışarı çıkan ikili arabalarına binip evlerine geçtiler.

Genç adam evine vardığında arabasını park etti. Arabadan indiğinde karşısındaki arabayı fark etmişti.

"Anne?"

Annesinin bu sürprizleri onu iyice şaşırtıyordu. Her zamanki gibi Şoförün kapıyı açmasına fırsat vermeden arabadan inen orta yaşlı kadın gülümseyip oğluna baktığında hızla yanına gitti.

"Anne? Ne bu sürpriz?" diyerek şaşkınlığını gizlemeyen Alp Şoförün elindeki poşetlerle baktığında annesi o poşetleri işaret etti.

"Bir akşam yemeğine ne dersin?"

💉💉💉

"Hadi hemen halledelim şu yemekleri." diyerek poşetleri tezgaha bırakan Çisem oğlunun sesini işittiğinde yalandan yüzünü astı.

MİSK-İ AMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin