18. Bölüm: Yara Bandı

1.1K 147 12
                                    

Sözümü tutuyorum yeni bölümler düzenli bir şekilde gelecek, sizde beni mutlu edip satır aralarına yorum bırakırsanız sevinirim.

Bölüm 18: Yara Bandı

"Anne burada ne işin var?"

Genç adam şaşkınlıkla annesinin yüzüne bakarken annesi yanına gidip sanki hala üç yaşındaki Alp karşısındaymış gibi yanağını sıktıktan yanıtladı oğlunu,

"Oğlumu ziyarete geldim. Kötü mü yaptım?"

Alp ellerini cebine koyup agresif bir şekilde annesine bakarken onun yarım bıraktığı işi annesi halletti. Kilide yerleştirdiği anahtarı çevirip içeri girdi.

"Hımm, güzel dizayn edilmiş." dedi orta yaşlarındaki kadın evi gezerken.

Aslında içi yanıyordu oğlundan ayrı kaldığı için. Ama onun özelliğiydi bu. Kendini güçlü gösterir duygularını belli etmezdi. Hedefine ulaşmak için izlediği bu yolda genelde başarıya ulaşırdı.

Bu seferde öyle olmasını bekliyor, inatçı oğlunu yola getirmeye çalışıyordu.

Koltuklardan birine geçip bacaklarını üst üste attı.

Oğlunun ayrı eve çıktığını duyunca onu ikna etmeye çalışmıştı ama nafile. Bu sefer başka şekilde onu yola getirecekti. Kendi tarzında, Çisem tarzında...

"Ne içersin?" dedi Alp annesinin karşısındaki kanepeye geçerek.

"Soğuk bir şeyler." dedi güçlükle. Oğlu mutfağa gittikten sonra merakına yenik düşüp peşinden gitti.

Alp dolaptan soda çıkarırken annesi mutfak tezgahına yaslanıp sordu "Mutfakla aran iyi değil."

"-di" diye Alp ekleme yapınca annesi dayanamayıp içindekileri döktü.

"Alp, sen yemek yemeğe üşenen birisisin annem, yemek yapmak senin işin değil."

"Eve dön Alp eve! Değil mi? Anne?" diye Alp annesini taklit edip bardağa doldurduğu sodalardan birisini annesine uzatıp "Beni daha ne zamana kadar ikna etmeye çalışacaksın?"

Annesi oğlunun kendisine verdiği sodadan bir yudum alıp kaşlarını çattı "Sen eve dönene kadar."

"Sonsuza kadar bununla uğraşamazsın." diye Alp salona geçince annesi peşinden geldi.

Annesi bu hareketlilikten yorulup oğlunu durdurdu ve karşısına geçip çatılmış vaziyette olan kaşlarını daha da gerip sordu,

"Ne istiyorsun ha? Amacın ne oğlum? Niçin beni öylece yalnız başıma bıraktın?"

Alp histerik bir gülüşle alaycı ifadenin karışımı olan bir tonda sordu "Yalnız ha? Kocan var ya yanında. Daha ne olsun?"

Orta yaşlarındaki kadın kollarını göğsünde toplayıp oğlunu uyardı "Alp, böyle yaparsan asla eskisi gibi olamayız."

"O adam eskisi gibi olursa neden olmasın? Ya da ablamı geri getirirse? O zaman eskisi gibi oluruz. Ama bu mümkün değil di mi? O halde benim o eve dönemde mümkün değil!" Alp annesinden imkansızı istiyordu. Yıllar önce bir hastalıktan dolayı kaybettiği ablasını geri istiyordu.

"Madem tek problemin babanla, o halde bana niye tavır alıyorsun? Ortak yerlerde bulunmazsınız olur biter." Annesinin bu sözüne karşılık Alp önce güldü sonra sert bir şekilde annesini uyardı,

MİSK-İ AMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin