Yeni bir bölümden merhaba, umarım keyfiniz yerindedir. Adı gibi tatlı ama sürprizli bir bölümle karşınızdayım. Yorumlarınızı belirtmeyi unutmayın, keyifli okumalar ^^
Bölüm 38: Kurabiyeler
"İpar bak izin almak problem değil ama kendini iyi hissetmeyecekse-" Genç kız bakışları ile doktorunun sözünü yarıda kesip omuz silkti.
"Gayet iyiyim."
Genç adam sol kaşını kaldırıp "Sendeliyorsun?" dediğinde İpar aynı tutumu sergiledi.
"Geçti bile."
Alp hala çatık olan kaşının duruşunu bozmayıp güldü. "İnatlaşıyorsun."
Genç kız kollarını göğsünde toplayıp "Aynen öyle." dedikten sonra sempatik bir gülüşle ekledi. "Ama biraz yürümeye gerçekten ihtiyacım var Alp."
Hem 'peki' dercesine kafasını salladığında İpar gözlerini hafifçe kısıp devam etti, "Hem... Ben inatlaşıyorsam sen de hiç altta kalmıyorsun."
Alp histerik bir gülüşle sevgilisinin yaptığı gibi omuz silkti. "Sana cevap yetiştirmek bazen keyifli, yalan değil."
İkili bu konuşmanın ardından kısa bir gülümseme ile Alp'in arabasına geçip gitmeyi planladıklarını yere doğru yol aldılar.
Alp izin günlerini asla evde boş boş oturarak geçirmeyi sevmezdi. Hem hastanede canı sıkılan bal gözlü sevgilisi ile vakit geçirmek için ideal bir fırsattı izinler.
İkili sözleştikleri yerleri gezip vakit geçirdikten sonra İpar'ın istediği üzerine eski taş kaldırımlı sokaklarda yürümeye karar vermişlerdi.
Konu yürümek olunca Alp kendini diken üstünde hissediyordu.
İpar'ın canının yanmasını istemiyordu ama genç adam onun istekli bakışları devreye girince çaresizce teklifini kabul etmekten başka çare bulamıyordu.
On beş dakikalık bir yürüyüşün ardından yorulan genç kız bu Alp'e belli etmemek için bir bahane aradı. "Susadım sanki." dediğinde Alp kafasıyla karşıdaki marketi işaret etti.
"Şu markete girelim. Sonra hastaneye geçeriz, bu kadar yürüyüş yeterli."
İpar kafasını salladıktan sonra beraber markete girip yavaş adımlarla etrafa bakınan çift sebze meyve kısmını atlayıp içeceklerin olduğu kısma geldiler. İpar dolaptan bir şişe su aldıktan sonra Alp de çikolataların olduğu bölüme geçti.
"Her seferinde kesmeliyim diyorum ama..." diyerek çikolataya karşı direncini kaybeden Alp, İpar'ın da hoşuna gideceğini düşündüğü bir kaç çikolatayı aldığında yanına gelen genç kız gülümsedi.
"Çikolataya karşı bir mesafen olamaz."
Her biri birbirinden güzel paketlere sarılı, iştah çeken çikolataları İpar'a unutturan şey ise gördüğü şekerler, şeker formunda çikolatalar ve jelibonlar oldu.
Ufak bir paketin içinde olan şekilli şekerlere bakan İpar Alp'e döndü. "Bunlar ne tatlı. Tam kurabiye yapmalık."
Genç adam kafasını salladığında aklına gelen fikirle "Alp?" diye mırıldanan genç kız hevesli bir şekilde sordu. "Biz de yarınki kermes için bir şey yapsak?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİSK-İ AMBER
Teen Fiction"Üç ay ömrü olan birine aşık olunmaz doktor!" Bu mum ve kibrit'in aşkı Alp hastalarının iyileşmesi için çabalayan bir doktor, İpar osteosarkom kanserine yakalanmış ölümü kabullenen genç bir kız. Çok zıt karakterlerine tezat birlikte ayakta durmayı...