İyi okumalar.✨
Medyada Dolunay🌸
Ahenk'in Ağzından
Altımdaki yatağın hareket etmesiyle kaşlarımı çatıp gözlerimi araladım. Etrafa baktığımda üstünde olduğum şeyin yatak değil Emre'nin bedeni olduğunu gördüm. Kafamı Emre'nin göğsünden kaldırıp gözlerimi ovuşturdum. Ben Emre'nin üstüne nasıl çıktım ki?
Ellerimi Emre'nin göğsünün üstünde birleştirip çenemi birleştirdiğim ellerimin üstüne koydum ve Emre'yi izlemeye başladım.
Bir eli ensesinde diğer eli de belimdeydi. Üstünde olmamdan rahatsız olmuyor olacak ki kaşları çatık değildi, ya da yüzünden acı çeker bir ifade yoktu. Bir dakika bir dakika Emre'nin eli belimdeydi, çıplak belimde. Giydiğim tişört yukarı sıyrılmış olmalıydı.
"Aşk dolu bakışlarını çeker misin, uyuyamıyorum."
Emre'nin sesiyle düşünecelerimden uzaklaşmaya çalıştım.
Ne dedi o? Aşk dolu bakışlarını çek. Ne yapıyor o? Uyuyor. Eli nerde? Belimde. Tamam sakin ol Ahenk. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.
"Günaydın sevgilim."
Emre gözlerini açıp bana baktı ve gülümsedi.
"Bir hafta sonra günümün ayması güzel."deyince ben de gülümsedim.
Emre'nin yüzü bir anda değişti, gülümsemesi sırıtmaya dönüştü. Yine o sırıtma, yine bir şey yapacak.
"Ahenk..."diyerek ensesinde duran elini çekip yanağımın üstüne koydu.
"Hı?"dedim gözlerimi kırpıştırarak.
Bir şey demedi, belimdeki eli hareket edip yukarıya doğru çıkınca yutkundum.
"Emre..."dedim fısıldayarak.
"Söyle güzelim."dedi o da benim gibi fısıldayarak.
Bir şey dememe kalmadan Emre'nin tişörtü aşağı doğru çektiğini hissedince derin bir nefes aldım.
"Kalkalım mı artık?"dedim. Emre kafasını sallayıp yerinden doğrulunca çalışınca üstünde olduğum için ben de doğrulmak zorunda kaldım. Emre yatağın üstünde otururunca bacaklarımı öne doğru çektim. Emre'nin üstünde oturduğum için kalkmaya yeltendiğim sırada Emre iki elini belime koyup kalkmama engel oldu. Anlamayarak ona baktığımda sırıttığını gördüm.
"Günaydın öpücüğü yok mu?"dedi.
"Günaydın öpücüğü ne ya?"dedim gülerek.
"Bilmemen hiç sorun değil, zevkle gösteririm."deyip bana doğru yaklaşacağı sırada telefonun çalmaya başladı. Emre'nin hâlâ bana yaklaştığını görünce güldüm.
"Telefonun çalıyor Emre."
"Bana ne?"dedi durarak.
"Acil bir şey ise?"
"Kimse ölmemiştir merak etme."dedi gülerek.
"Aç şu telefonu Emre."dedim kaşlarımı çatarak.
"Hay ben böyle işi..."
Dudaklarımı hızla dudaklarına bastırıp geri çekilmemle sözü yarıda kesildi.
"Aldın öpücüğünü aç artık şu telefonu."dedim.
Gözlerini devirip yatağın yanındaki komodine doğru uzanıp telefonu eline aldı, kimin aldığını bakıp telefonu açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)
Teen FictionAhenk; gittiği yeni kolejde yaşadığı olaylar yüzünden, "Acaba bu koleje gelmekle hata mı yaptım?" diye düşünse de bu düşüncesini, "İyi ki bu koleje düşmüşüm." diye değiştiren birileriyle tanışır. Yeni okuluna, yeni arkadaşlarına, yeni düzenine karşı...