KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)

105.BÖLÜM *YÜKSEK YÜKSEK TEPELERE*

İyi okumalar.✨

Medyada Dolunay🌸

Ahenk'in Ağzından

Yavaşça koltuğa oturup Emre'ye doğru döndüm. Göz ucuyla bana bakıp tekrar televizyona çevirdi bakışlarını. Sevimli bir şekilde gülümseyip biraz Emre'ye yaklaştım.

"Kocacım?"

"Hı?"dedi mırıldanarak.

"Hani şu sabah konuştuğumuz konu hakkındaki fikrini değiştirsen mi acaba sen?"dediğimde bana baktı ve gülümsedi. Evet Ahenk, onu kararından değiştirmek için seçtiğin yol, doğru yol.

"Hayır."deyince yüzümdeki gülümseme yavaş yavaş silindi.

Hayır pes etmek yok Ahenk, sen pes edecek kız mısın? Tabii ki de hayır.

"Kararından eminsin yani?"dedim fısıldayarak ve yüzümü biraz daha ona yaklaştırdım. Ona doğru yaklaşmamla kaşlarını çatıp kafasını geriye doğru çekti. Bu sefer doğru yoldayım, çünkü Emre'nin en zayıf noktasıydı ona yaklaşmam, o da zayıf noktasını bildiğimi bildiği için benden uzaklaşıyordu. İstediğim çoğu şeyi böyle yaptırdığım için bunu artık bilmesi normaldi de zaten.

"Niye uzaklaşıyorsun Emre?"

"Çünkü ne yapmaya çalıştığını biliyorum."diyerek yerinden kalkınca hızla kolundan tutup onu tekrar kalktığı yere oturttum.

"Ne yapmaya çalışıyormuşum ben?"dedim. Birkaç saniye yüzüme çatık kaşarla baktıktan sonra sırıtmaya başladı.

"Ne yapmaya çalıştığını istersen uygulamalı olarak anlatayım."dedi ve elini kaldırıp yanağıma koydu.

Hayır Ahenk, yelkenleri suya indirme hemen. O değil, sen istediğini yaptıracaksın.

Ama yanağımdaki eli bu istediğimi gerçekleştirmeme pek izin vermiyordu. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra gözlerimi geri açıp Emre'ye baktım.

"Emre akşam o bekarlığa veda partisine gitmeyeceksin."dediğimde güldü.

"Demek rüyanda böyle şeyler görüyorsun."deyince sinirle koluna vurdum.

"Dalga geçme benimle Emre."

"Bana daha çok sen dalga geçiyormuşsun gibi geldi, çünkü ben akşam o bekarlığa veda partisine gideceğim."

"Gitmeyeceksin Emre."

"Gideceğim."

"Gitmeyeceksin."

"Gideceğim."

"Gitmeyeceksin."

"Gitmeyeceğim."

"Gideceksin."deyip hızla ağzımı kapattım.

"Bak kendi ağzınla söyledin. Ben de iyi bir koca olup karımı dinleyeceğim ve oraya gideceğim."deyip ayağa kalkınca ben de kalktım.

"Kandırdın beni ya, ben öyle demek istemedim, hem iyi bir koca olsaydın oraya gitmek istemezdin."dedim.

Emre söylediklerime aldırış etmeden merdivenlere doğru ilerleyince ben de söylene söylene onun peşinden gittim.

"Kocacım, aşkım, böceğim, çiçeğim. Dur ya böceğim, çiçeğim ne ya? Senin gibi bir oduna böceğim, çiçeğim hakaret gibi bir şey olur."

Ben kendi kendime söylenirken Emre'nin bir anda durmasıyla sırtına çarpıp bir adım geri seneledim. Burnum acıdığı için elim hızla burnuma giderken Emre'de arkasına dönmüştü.