66.BÖLÜM *SÖZ*

12.8K 799 345
                                    

İyi okumalar.✨

Medyada Dolunay🌸

Ahenk'in Ağzından

Kulağıma dolan seslerle gözlerimi açıp etrafa bakındım. Sesler kulağıma net bir şekilde gelince bu sesin ağlama sesi olduğunu fark ettim. Hızla yatağımdan çıkıp kapıya doğru koştum. Kapıyı açınca sesler daha çok yükseldi. Salona gidip etrafa baktım. Annem, anneannem ve babam koltukta oturmuşlardı ve annem ağlıyordu. Annemin yanına gidip koltuğa oturdum.

"Anne ne oldu?"dedim koluna dokunarak. Kafasını kaldırıp kızarmış gözlerini gözlerime dikti.

"Emre..."deyip susunca kaşlarım kendiliğinden çatıldı.

"Ne olmuş Emre'ye?"dedim. Annem cevap vermeyip kafasını yere eğince bakışlarımı anneanneme ve babama çevirdim. Anneannemin de gözleri dolmuştu.

"Ne oluyor cevap verecek misiniz?"dedim ayağa kalkarak. Babam derin bir nefes alıp ayağa kalktı ve yavaş adımlarla yanıma geldi.

"Kızım önce sakin ol. Emre buraya gelirken trafik kazası geçirmiş."dedi babam.

"N-ne?"dedim korkuyla.

"O iyi mi?"dedim yutkunarak. Babam bir şey demedi. Hızla kafanı iki yana salladım.

"Hayır ona bir şey olmadı."dedim.

Kapı çalınca bakışlarım oraya döndü. Emre geldi. Biliyorum geldi. Koşarak kapıya doğru gidip kapıyı açtım. Gelen kişinin Simge olduğunu görünce şaşırdım. Simge beni itip içeriye girdi ve kapıyı sert bir şekilde kapatıp üstüme doğru gelmeye başladı.

"Senin yüzünden oldu her şey. Emre senin yüzünden öldü."dedi bağırarak.

Emre öldü mü? Gerçek mi bu?

"Hayır o ölmedi."dedim kafamı iki yana sallayarak.

"Hayır."dedim bağırarak ve yattığım yerden doğruldum. Rüya mıydı her şey?

Kalbim çok hızlı atıyordu. Derin derin nefesler alıp sakinleşmeye çalıştım.

Kapım açılınca içeriye endişeli bir şekilde annem girdi.

"Kızım ne oldu? Neden bağırıyorsun?"dedi annem.

Ne olduğunu anlamadan ağlamaya başladım. Annem hızlı adımlarla yanıma gelip bana sarıldı. Kollarımı beline sarıp daha çok ağladım. Annem saçlarımı okşayıp konuşmaya başladı.

"Kızım ne oldu?"

"Anne çok kötü bir rüya gördüm."dedim zorlukla.

Bir süre sakinleşinceye kadar öyle kaldım. Ağlamam iç çekmeye dönünce annemden ayrıldım. Annem ıslanmış yanaklarımı silip gülümsedi.

"Anlatmak ister misin?"dedi.

"O ölmüştü."dedim mırıldanarak.

"Kim ölmüştü?"dedi annem şaşkınlıkla.

"Emre."dedim. Gözlerim yine dolmuştu.

"Kızım rüyaların genelde tersi olur ve kimse kimsenin ne zaman öleceğini bilemez. Rüyaydı ve bitti. Korkmanı gerektirecek bir şey de yok. Sen şimdi kalk Emre'yi ara. Zaten haftasonu. Beraber bir şeyler yaparsınız, kafan dağılır."dedi annem gülümseyerek.

Söylediklerini düşünmeye başladım. Annem haklıydı. Korkmam gereken bir şey yoktu. Rüyaydı ve gerçek olmayacaktı. Umarım. Gülümsedim.

"Teşekkür ederim anne."dedim. Annem bir şey demeden sadece gülümsedi ve ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledi. O odadan çıkınca ben de komodinin üstünde duran telefonumu elime alıp Emre'yi aradım. Çaldı çaldı ama açan olmayınca telefon kendisi kapandı. Derin bir nefes aldım ve tekrar aradım. Bu sefer ikinci çalışta açıldı.

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin