İyi okumalar.✨
Medya🌸
Ahenk'in Ağzından
Oturduğum koltuktan kalkıp karşımdaki aynaya arkamı döndüm ve sol omzumun arkasına yaptırdığım dövmeye baktım.
Bugün Emre'yle birlikte olmamızın yedinci yılıydı ve ben de sol omzumun arkasına Emre'nin ismini dövme yaptırmıştım.
Elimi kaldırıp çok kalın olmayan el yazısıyla hafif eğik olan "Emre" yazısının üstünde geçirdim. Biraz sızlamıştı kolum ama buna değerdi.
Arkama dönüp bana dövme yapan kadına baktım.
"Güzel oldu."diye mırıldanınca gülümsedim.
"Evet, çok güzel olmuş ve çok beğendim. Ben ücreti ödeyeyim."dedim.
Ücreti ödeyip koltuğun üstüne bıraktığım kot ceketimi alıp üstüme geçirdim. Kadına son kez teşekkür edip koltuğun yanına bıraktığım poşetleri elime aldım ve binadan çıktım.
Akşamki planım güzel bir yemek hazırlamak, hediyelerimi vermek. Hediyeler diyorum çünkü sadece dövme yaptırmadım. Güzel ve başka bir hediyem daha vardı.
Bana doğru gelen taksiyi, boşta kalan elimi havaya kaldırıp durdurdum. Taksi önümde durunca kapısını açıp önce elimdeki poşetlerini koydum daha sonra da kendim binip evimin adresini verdim. Taksi hareket etmeye başlayınca ben de arkama yaslanıp derin bir nefes aldım, yorulmuştum.
Sabah kalkıp Can'ı aramıştım ve Emre'yi evden uzaklaştırmasını istemiştim, o da günün anlam ve önemini bildiği için sebepsiz kabul etmişti, aslında daha çok yalnız olduğu için kabul etmişti çünkü Ece'den bu sefer gerçekten de ayrılmıştı.
Dün konuşmuşlar, her iki taraf da ağır konuşmuş ve Can 'bir süre görüşmeyelim' diyerek Ece'den ayrılmış, sabah da 'Kanka ben Kıvırcığım'ı çok özledim, arasan onu bi ağzını falan yoklarsın, belki o da beni özlemiştir.'diyordu bana. Ece'yi aramıştım ama telefonuma cevap vermemişti, ben de Dolunay'ı arayıp Ece'ye uğramasını istemiştim. İşim olmasaydı kendim gidip bakacaktım çünkü hazırladığım süpriz için bizim gruba ihtiyacım vardı, neyseki Dolunay organizasyona el atıp beni bu dertten kurtarmıştı. Anıl'la dün o da konuşmuş. Anıl'da biraz ona trip atmış ama akşam Dolunay'dan ayrı durmaya dayanamayıp kendisi yanına gitmiş. Neyseki bir çifti kurtardık. Umarım en kısa zamanda Can ve Ece'de sorunlarını hallederler.
Eğer olaya tarafsız bakarsak her iki tarafın da hataları var ama Can'ın hatası Ece'ninkisinin yanında çok hafif kalır. Can'ın biraz daha anlayış göstermesi gerekiyor, Ece'nin de bir şeylerin üstesinden tek başına değil de yardım alarak gelmesi gerekiyor.
Taksicinin bana seslenmesiyle daldığım düşüncelerden uzaklaşıp hızlıca ücreti ödedim ve taksiden inip poşetlerimi de aldım. Burdan taksi geçmiyor ama taksi evin biraz aşağısına kadar bırakıyor, buna bir türlü anlam verememiştim. Bunda Emre'nin parmağı var diyeceğim de neden böyle bir şey yapsın? Zaten yakınlarda bizim ev dışında başka ev de yok. İşte bunda Emre'nin parmağı olduğuna adım gibi eminim.
Cebimdem telefonumu çıkartıp eve doğru ilerlemeye başladım. Can'ı arayıp beklemeye başladım.
"Aradığınız Can'a şu an da ulaşılamıyor, lütfen ölmediğiniz sürece aramayınız."
Can'ın telefonu açma şekline güldüm.
"Naber kanka?"
"Aa kanka sen miydin? Kaykayımla yeni hareketler yapıyordum, dizde çizik, dirsekte de üç çizik, ha bir de kafamda küçük bir çizik var, onun dışında iyiyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)
Novela JuvenilAhenk; gittiği yeni kolejde yaşadığı olaylar yüzünden, "Acaba bu koleje gelmekle hata mı yaptım?" diye düşünse de bu düşüncesini, "İyi ki bu koleje düşmüşüm." diye değiştiren birileriyle tanışır. Yeni okuluna, yeni arkadaşlarına, yeni düzenine karşı...