*29*

4.2K 314 107
                                    

Savaşın sonları

Gözleriyle gördüğü manzara, en az kulağına gelen kadar kötüydü. Karşısında onlarca melez, onlarca çocuk, hareketsiz ölü gibi yatıyordu. Hepsinin uyuduğunun farkındaydı çünkü hem nefes alış verişlerini duyuyor, hem hala dinmemiş enerjilerini görüyordu, hem de Afrodit'in ona anlattıklarından sonra Hera'yı sıkıştırmış ve neler planladığını öğrenmişti.

O melezlerin arasında yürürken aradığı tek beden, kızınınkiydi.

Öğrendiklerinin yanında şaşkınlıktan küçük dilini yutması gerekirdi ama içten içte, biliyordu işte. Onu gördüğü ilk andan beri bu kadar aklını meşgul etmesinden bile, şüphelenebilirdi.

Onun küçük dilini yutmasını sağlayan ise tanrılar ona ihanet ederken, pek haz etmediği kardeşinin ailesine sahip çıkmasıydı.

Tanrılar demişken verdiği karar, yanlıştı. Onların melezlerle iletişimini yasaklamasaydı şu an her şey farklı olabilirdi. Hera, o ve Afrodit dışında hepsi, başından beri buradaydı ama izlemek dışında bir şey yapamamışlardı.

En son Apollon dayanamayıp yanına gelmiş, onun karısıyla yüzleşmesini bölerek, kopmak üzere olan katliamdan bahsetmişti. O da soluğu burada almıştı ve çevresinde yine hepsinin varlığını hissediyordu.

Hala Loren'ı hatırlamıyordu. Onu sadece ismen ve Afrodit'in anlattıklarıyla biliyordu ama kızını ve diğer melezleri Hypnos'tan kurtarır kurtarmaz, büyüyü geri aldıracaktı. Aklındaki soru işaretlerinin tamamı, anca böyle yok olurdu.

Kalbinde hissettiği şeyle kızın ağaca ondan önce ulaştığını anladı. Hava formuna dönüşüp hızla yanına giderken, insan bedenine geri dönmeden izleme kararı aldı çünkü Sofi çoktan motifleri aşmış, ağaca ellerini koymuş ve kalkanı kurtarıyordu.

Şu an etrafı saran mavi enerjiyi görmek için Zeus'un gözlerine ihtiyacınız yoktu. Aşırı güçlü bir şekilde parlayan ışık, ölümlü insanların gözü için çok tehlikeli olabilirdi.

Ağacın kızına ne yaptığını hissettiğinden kaşları çatıldı. Afrodit, Sofi'nin hayatının doğal olarak vazgeçilmez bir takipçisi olduğundan, yapılan büyüden haberi vardı ve ona da söylemişti. Zeus buraya son geldiğinde gördüklerinde, haklıydı. Kızın enerjisi içerisinde hapisti ve bünyesi, ağacın ondan bu denli enerji emmesini hiç hoş karşılamayacaktı.

The Princess Of The Hell    *Yunan Mitolojisi* Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin