50. TUTKU

888 48 49
                                    

Şarkılar; Ashes Remain, Change My Life

Evgeny Grinko, Field

Not: Bölümde +18 sahneler var, uyarımı yapmak istedim.

-DARCY-

Bedenim yavaş yavaş karanlık odanın içinde sürükleniyor, sürükleniyor, sürükleniyordu.

Vücumdaki darbeler birbiri ardına tekrarlanırken acı dolu çığlıklarım boğazımda hapis kalıyordu.

Kendimi bir odaya hapsedilmiş gibi hissediyordum. Sanki o odada bedenime defalarca kez bıçak saplıyorlardı. Ardından onu beni yakıp geçen ateşler izliyordu. Ve zihnim... Zihnim yangınlardan dolayı küle dönmüş gibiydi. Tıpkı ateşler tarafından sarılan evin, en sonunda tamamen siyahlar içinde enkaz haline dönmesi gibiydi. Ve benim zihnimi ateşleyen şeyse düşüncelerimdi, geçmişimdi, anılarımdı...

Karanlığın beni eline geçirmesinden sonra ilk defa kulağıma birtakım sesler ilişmişti. Ve bu, uzun bir süre karanlığa ve sessizliğe maruz kalan biri için iyi bir şeydi.

"Güçleri aktif halde."

Ah, bu sesin kime ait olduğunu biliyordum; tabii ki de güzel aksanıyla Ashley'di ve sesini duymak çektiğim işkenceler arasında bir umut gibi doğmuştu.

Yoksa güçlerimin bir canlı üzerindeki etkisi bu muydu? Ürperdim. Daha doğrusu ürperdiğimi sandım, çünkü bedenimin onu yapacak kadar gücü yoktu.

"Lanet olası Auden nerede kaldı?"

Daniel! Daniel yanımdaydı ve sesi bana öfkeli bir melek gibi gelmişti.

Bedenimde hissettiğim kesikler gittikçe büyürken karanlık, bana pençesini geçirmeye devam ediyordu.

Ölüyorum, diye geçirdim içimden. İçimdeki tükenmişlik hissi arttığında çoktan karanlığa teslim olmuştum ve bıçaklar kısa bir anlığına da olsa durup darbelerini sonlandırmışlardı. Bıçak izlerinin bıraktığı yarıklar oluk oluk kanayıp sızlarken bedenimin git gide uyuşmaya yüz tuttuğunu anlamıştım. Artık bu sayede derin bir nefes alırım diye düşünmüştüm ama öyle olmamıştı. Bu sefer en büyük darbe kalbime, ardından da zihnime vurulmuştu. Zihnimin koridorlarında gezen düşünceler, tıpkı bedenim gibi oluk kanamaya başladı ve o an çığlık attım ama karanlık çığlığımı yutmuştu.

"Daniel," demek istedim. "Daniel, beni kurtarın!" Ama dudaklarımın arasından çığlık yerine sessizlik dökülmüştü.

Bedenimin hiçbir noktasını hissetmediğimi sanıyordum; kalbimi, kaburgalarımı, kollarımı, bacaklarımı... Ama sonra göğüslerimin biraz üzerinde olduğunu tahmin ettiğim yerde bir şeyin değdiğini hissettim. Ardından onu bir çekilme ve boynumdaki birkaç saniyelik süren acı izlemiş ve boşluk hissi aynı anda içimi kaplamıştı.

"Yakut," diye mırıldandı Ashley. "Tahmin etmeliydim."

Ne? Ne demeye çalışıyorlardı?

"Tamamen aklımdan çıkmış! Kahretsin! Hepsi benim yüzümden!" Daniel'ın şiddetli konuşmalarının arasından karanlıktan sıyrılıp ona ne saçmaladığını sormak istemiştim.

Daniel öfkeliydi. Ve onun yüzünden bu halde olduğumu söylemişti.

Hayır, dedim yine içimden çıkan sesimle. Senin hiçbir suçun yok!

Her şey o kadar karışıktı ki neler olduğunu anlamakta güçlük çekiyordum. Ayrıca etrafımda dönüp duran sesler işleri daha da zorlaştırıyordu.

MAVİ : Prensesin Sırrı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin