Şarkı; Aurora, Winter Bird
-LUCY-
"Ben prensesim."
Darcy'nin tam bir kaos yaratmadan önce söylediği cümle bu olmuştu. Öyle ki sanki o an çevremizde yüksek sesli müzik yokmuş gibi söylediği cümle tüm salona yayılmıştı. Çevredeki herkes konuşmayı, dans etmeyi ve gülmeyi kesip ona bakmıştı. Bunca zamandır sakladığı sırrını alkolün getirdiği etkiyle ifşa edivermişti. Gerçi iç sesim onun sadece alkol yüzünden böyle olmadığını söylüyordu.
Darcy için artık kaçış yoktu.
"Prenses mi?"
"Gerçekten kendini prenses mi sanıyor?"
"Kraliçeye benziyor."
Konuşmalar bunlardan ibaretti. Bazıları Darcy'nin kraliçeye olan aşırı benzerliğinden şüphe duyduklarını, bazılarıysa onun bu benzerliğini kullandığını söylemişti. Onun gerçekten prenses olduğuna inanan yoktu.
Henüz.
"Darcy!" Onu kolundan tutup çekerken Darcy elini başına götürerek yerinde sendeledi. Bense onun dengesizliğinden yararlanarak kuytu bir yere çekmeye çalışıyordum.
"Dönüyor," diye ağzında gevelemeye başladı Darcy. Uzun bir süredir kelimeleri yutarak konuşuyordu.
"Darcy, lütfen gelir misin?" diye onu çekiştirmeye devam ederken bir yandan insanların iyice şüphelenmemesi için dua ediyordum. Ama o sırada omzuma dokunan sıcak eli hissettim. Ve o tuhaf kokuyu.
Beni buraya kadar takip mi etmişti?
Darcy'nin kolunu bırakarak öfkeli bir şekilde ona döndüm ve siyah gözleri tam dibimde buldum. Fakat sonra çabucak toparlanarak renkli ışıkların altında daha da çarpıcı görünen gözlerine bakmayı kestim. Ayrıca darmadağınık ve sade haline bakılırsa yataktan çıkıp gelmiş gibi bir hali vardı.
"Senin burada ne işin var?" diye tısladım. Cody dediklerimi duymamış gibi bana bakmaya ve omzuma dokunmaya devam etti. Ama geri çekilince tekrardan dokunmadı.
"Belaya sürüklendiğinizi gördüm ve geldim. Yalnız değilim. Elaine de burada. Kamera görüntülerine bakacak. " Son cümleyi kulağıma fısıldayarak söylemişti. "Beni gördüğüne sevinmedin mi canım."
"Ah, bakın," dedi Darcy, işaret parmağıyla Cody'i işaret ederken. "Kimler varmış burada!" Yerinde sallanmaya devam ederken zar zor dengesini sağlamaya çalışıyordu.
Cody kollarını göğsünde birleştirdi ve Darcy'ye gülerek cevap verdi. Ardından onu uzun uzun inceledi. Ta ki Charles'ın sesini duyana kadar.
"Hâlâ toplum içine çıkma cesaretini gösterebiliyorsun anlaşılan." Charles ona gözlerini kırpmadan bakıyordu. Darcy'nin sırrını açıklamasını aramızda tek sakin karşılayan oydu ve bunun pekte umurunda olmadığını görebiliyordum. Ne de olsa o Mavileri öldürmek isteyen bir avcıydı ve onun zarar görmesi işine gelirdi.
"Bana bak insan," dedi Cody tehditkâr bir tavırla ona doğru adım atarken. "Eğer tekrardan boğazını parçalamamı istemiyorsan çeneni kapalı tut bence." Charles ona gülerek cevap verirken elini imalı bir şekilde bandajlı boynuna götürdü. Ama içten içe onun da Bağımlı olmaya başladığının farkında olduğunu biliyordum. Darcy de Cody'ye üzerinde çalıştığı bir deneymiş gibi incelemeye başlamıştı. Ama sonra içkinin tesiriyle dikkati dağılmıştı ve etrafından geçen robotlara bakmaya başlamıştı. Bu bakışı biliyordum; tekrar içki söylemek istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ : Prensesin Sırrı (Tamamlandı)
FantasiYeni hali profilimde yayımda, oradan okumanız daha iyi olur :) *Profesör gittiğinde tekrardan dönüp arkadaşlarıma baktım; hepsi farklı ırktan, farklı millettendi. Her ne kadar Fersina bunların tümünü yok etmiş olsa da... Fakat bunların hiçbirinin ön...