Bölüm 65

18.4K 1K 390
                                    

*finallerim yaklaşıyor. Yılın son bölümü. 20 ocaktan sonra görüşürüz. İyi okumalar :)

Yaren'le her zamanki bara gelip oturmuştuk. 2 gün önce dertten içtiğim biraları şimdi mutluluktan içiyordum. Böyle değişimlere ihtiyacımız vardı. Yaren'e Aksay ile olan muhabbeti anlatmıştım. Tepki vermese de onun da sevindiğini biliyordum.

Tek kaşını kaldırarak "Şimdi kızı aramıza mı alıyoruz?" dediğinde güldüm.

"Öyle de demeyelim şimdi."

Yıllardır süre gelen dostluğumuz o ve benden ibaretti. Gözde'yi bile katmamıştık buna.

Boynuma baktıktan sonra alayla "Diyelim." dedi.

Neyi gördüğünü anlamıştım. Morluktan bahsediyordu.

Yakamı çekerken "Aklındaki şey değil" dedim.

Keşke olsaydı. Ben de aklındakini yapmış olmayı isterdim.

"Aklımdaki şey neymiş?"

Hala alaya alıyordu beni.

"Sevişmedik kardeşim" dedim.

Zaten daha aramız düzeleli iki gün olmuştu. Ailesinden dolayı evine gitmiyordum. Ona durumu anlatmamıştım. Üzülebilirdi. O yüzden iki gündür sadece telefonda konuşuyorduk. Yarın okul vardı. Görmek için okulun açılmasını bekliyordum.

Yaren cevap vermeyip imayla bakmaya devam edince ofladım. O yanlış anladıysa Aksay'da analayabilirdi. Daha fazla kapatmam gerekecekti.

"İnanmayacağın bir şey söyleyeyim. Kendiliğinden oldu" dedim.

Sabah uyanıp aynaya baktığımda bu küçük morluğu görmüştüm. Boynumda durmuş, bana sırıtıyordu. Nasıl olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu.

"Aynen kardeşim. Özel hayata saygı diyorsun."

"Demiyorum öyle bir şey. Cidden kendiliğinden oldu."

Dalga geçecek bir şey bulmuştu ya uzatırdı şimdi. Tahmin ettiğim gibi de oldu.

"Bebeğim kendini mi emdin?"

Ya abi düşüncesi bile iğrenç. Yaren'de iğrençti. Göz devirdiğimde yanağımı sıktı. Böyle cici hareketleri hiç sevmiyordum.

Aksay yapsa severdim.

Masamıza gelen tipikle bırakmıştı yanağımı. Birden enerjim çekilmişti. Bunun ne işi vardı burda ya? İnsanın istemediği ot dibinde bitermiş sözüne inanıyordum.

"Selam kardeşim ve arkadaşı"

Boray'ı sevmiyordum.

"Ne güzel mutluydum" diye homurdandım.

Bana gülüp, Yaren'e dönmüştü. "Eee niye çağırdın beni?"

Yaren mi çağırmıştı? Ona inanamıyordum. "En mutlu günümde yapılır mı bu?" diye sahte bir üzüntüyle söylendim.

"Evlendin sanki pezevenk" deyip bozmuştu beni.

Neyse. Beni bozan o olduğu sürece sorun yoktu.

Boray itine döndüm. Etrafına absürt bakışlar atıyordu.

"Tanıştırayım gay bar. Bu da homofobik Boray" diye alay ettim.

Yüzündeki iğrenti bakışlarla sevişen çiftlere bakıyordu. Ben de kendim dışında birinin sevişmesini izlemek istemezdim. Tabi onun ki tamamen homofobikliğinden kaynaklanıyordu.

Boray bana tersçe bakarken 'ne' anlamında kafamı salladım.

Şu an bu bakışları başka; etraftan biri görse, bara gömerlerdi onu. Dışardaki bize karşı verilen tepkiyi içerde biz onlara veriyorduk. Yani burası biz ibnelerin(!) mekanıydı.

İYİ KIZLAR KÖTÜ KIZLARI SEVER (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin