İYİ KIZLAR KÖTÜ KIZLARI SEVER (gxg)

Bölüm 9

*İyi okumalar

Gözlerimi açtığımda yanımda tanımadığım bir beden görmemle doğruldum.

Dün gece biraz dumanlanmıştık. Sonrası sis perdesi gibiydi ve bu kızı az çok hatırlamıştım. Onu uyandırmamak için yavaşça kıyafetlerimi giyindim. Çantamı alıp odadan çıkarken saatin 12.00 olmasıyla ofladım.

Geç kalmıştım.

Telefonumda annemden bir kaç yüz arama görmemle başımı ovuşturdum. Şu an eve gitsem büyük bir sorguya girecektim. Geç de olsa okula gitmeye karar verdim. En azından anneme sabah okulda olduğumu söyleyip gece de uyuya kaldım diye bir şeyler diyebilirdim.

Taksi çevirirken cebimde nakit taşımama şükrettim.

Duran araca adresi verdiğimde çok da uzak olmadığımızı anlamıştım. Okul yoluna girdikten sonra üstüme bakıp kıyafetlerimin okul için uygun olduğuna karar verdim.

Neyse ki spor giyinen biriydim.

Taksiden indikten sonra güvenlikten geçmiştim. Bahçe de öğrencilerin olmasıyla öğle molasında olduğumuzu anladım.

Sınıfa girip uyumak istiyordum. Yorgun hissediyordum.

Merdivenlerden hızla çıkarken minik bedeni gördüm. Tatlı hocamız bir kaç öğrencinin sorusunu cevaplıyordu. Yanından geçerken "Günaydın hocam" deyip gidecekken beni durdurdu.

"Bu saatte mi geliyorsunuz Burçak hanım?" Evet

"Valla hocam biliyorsunuz dün ka-"

"Tamam. Bir daha geç kalma"

Sözümü kesmesine göz devirdim. Hem bu okulda geç kalmayla ilgili problem yoktu. Onun beni görmezden geleceğini sanmıştım ama o da üstüme oynayacaktı anlaşılan.

"Emredersiniz" alayla sırıtıp yoluma devam ettim.

Yorgun olmasam onunla güzel bir konuşma yapabilirdim. Hocalığıyla üstümde otorite kurmasına izin vermezdim. İlla bir otorite istiyorsa da başka yerlerde göstermesi gerekirdi bunu.

Sınıf kapısından girdiğimde etrafa bakmadn kendimi direk sıraya attım.

"Yavaş be" ah ben de ne eksik diyordum.

"Sana da günaydın Aksay" deyip kafamı bir türlü koyamadığım sıradan kaldırdım.

Yukardakinin benimle derdi neydi acaba.

"Öğlen oldu"

"Tünaydın o zaman"

Dik dik bakarken bende ona baktım. Bu bakışma nereye kadar sürecekti acaba.

"Niye geç kaldın?"

Abi neden çevremdeki herkes beni sorgulamayı seviyor. Sadece uyumak ve şu baş ağrısından kurtulmak istiyorum, izin vermiyorlar.

"Ne o beni mi özledin?" Bana uyku haram.

Kusma hareketiyle "Öğh" yaptığında arkama yaslandım.

Anlaşılan laf sokma merasimi olmadan kurtulamayacaktım bu durumdan.

"Gelmemeni tercih ederdim. Leş gibi kokuyorsun"

İstemsizce üstümü kokladığımda ağır içki ve sigara kokusuyla yüzümü buruşturdum. Eve gidince bunları atacaktım. Bu sefer haklıydı.

"Anlarsın ya dağıttım biraz" göz kırpmamla suratını daha da buruşturdu.

"Her gece bara mı gidiyorsun sen?"

Doğru ya bizimki cici kızdı. Böyle şeyler tersti ona.

"Arada bir diyelim" şu küçümseyici ifadesi beni öldürecekti.

Üzerimi iyice süzerken "Bu kıyafetlerle birini tavlayabiliyor musun bari" dedi ikonumuz.

Sabah yanımdaki hatunu görmeliydi.

"Etek giyiyorum normalde ama bu gün böyle oldu" asla giymezdim.

Göz devirip "Sana bir iyilik yapmaya karar verdim" dedi.

Küçük kıyametler listesine bir ara bakmalıydım. Ciddi mi değil mi emin olamazken yüzündeki ifade değişmediginde tek kaşımı kaldırdım.

"Sen ve iyilik?"

Oflayıp bana doğru tüm vücudunu döndürdü.

"Sıra arkadaşımın yanıma yakışması lazım"

Bebeğim sen bu olayı çok yanlış anlamışsın.

"Kendini ne sanıyorsun amınako-" cimciklenmemle sustum.

Kolumu acıtmıştı sarışın. Ovalarken gözleriyle kızgınca yüzüme baktı.

"Benim yanımda küfretme ve okul çıkışı avmye gidiyoruz. İtiraz istemiyorum."

Ne saçmalıyor bu diye baktım, baktım ve baktım. Bir cevap bulamayınca kahkaha atıp "ne!" deyip gülmeye devam ettim.

Saçını savururken "sana giyinmeyi öğreteceğim" dedi ciddi ciddi.

Gülümsemek giderken onun kendinden emin tavrına ne desem bilemedim. Canı bu kadar sıkıldıysa yapacak  bir şey yoktu. Ama bilmeliydi ki öğrenmek isteyen biri yoktu. Hem ben giyinmekten çok soyunmakla ilgilenenlerdendim.