*iyi okumalar
Okula gelmiştim. Buraya günlerdir gelmememe rağmen hiç özlememiştim. En sevmediğim kurumlar arasında 2.'yi çekiyordu. Birincisi hastahanelerdi.
Sima'nın sesini dezenfektan kokusuna tercih ederdim.
"Hey!"
Giriş kapısında durdurulmuştum, Nida tarafından. Nefes nefese yanıma gelmişti. Koştuğu belliydi.
"Günaydın." dediğinde "Sana da" dedim.
En son biz bunla aramızı açmamıştık ya? Neyse, selam vermek bir erdemdir. Derin derin soluklar verirken konuşmaya çalışması komikti.
"Hepiniz aynı anda mı döndünüz?" dedi.
Büyük ihtimal Aksay ve Sima denilen gögüssüzden bahsediyordu.
"Sen söyle?" dedim.
Sorduğuna göre zaten biliyordu. Okula girerken konuşmaya devam etmişti.
"Dün Sima'da geldi. Hasthaneden çıkmış"
Keşke biraz daha dövseymişim.
Kafamı sallayıp cevap vermedim. Sınıfa girene kadar konuşmamıştık. Yandan ağzını açıp kapadığını görüyordum. Konuşmak istediğini anlasamda görmezlikten geldim. İlk başta ona yakın davransam da son olaylardan sonra feci soğumuştum kızdan.
Sınıfa girince "Tenefüste gelirim yanına" deyip yerine geçti.
Sanki ona gel diyen olmuş gibi davranıyordu. Her neyse. Aksay daha gelmemişti. Sabah konuşmuştuk. Ailesinin bugün gideceğini söylemişti. O yüzden geç kalacaktı. En son ailesine çıkışmamdan sonra ne yalan söyleyeyim belki gitmezler diye düşünmüştüm. Neyse, Aksay bana kalmıştı. Artık Aysan abla gibi bir tehditim yoktu. Çok daha rahat yürürdüm kıza. Bir de şu tatil meselesi vardı. Onlar olsa izin vermeyebilirdi.
Doğru zamanda uçmuşlardı o çöle.
Zil çalana kadar şarkı dinlemeye karar verip kulaklığı taktım. Bir yandan da sınıftakileri gözetliyordum. Önceleri bana yaklaşmayıp, arkamdan konuşurlardı. Şimdi ise bana yaklaşmamalarına rağmen konuşmayı da kesmişlerdi. Çekiniyorlardı. Bu iyiydi. Daha önce birini dövmek gerektiğini fark etmiştim.
Kapıdaki küçük göğüs dikkatimi çekti. Sözde havalı bir girişle sınıfa girmişti. Kolunda sargı olsa da yüzünde leke kalmamıştı.
Makyajın gücüne bakın amk, o morlukların geçmesi imkansızdı.
Bana kötü kötü bakarak yerine geçtiğinde alayla sırıttım. Korkacağımı falan mı sanıyordu. Şarkının sesini kıstım. Laf atacağına emindim. Öyle de oldu.
"Yüzsüz hala oturuyor"
"Ahlaksız pislik"
Çok incmiştim (!) Amk. Laflara bak hele. Kulaklığı çıkarıp "Bir bok mu dedin?" dediğimde gözlerini kıstı.
"Midemi bulandırıyorsun"
Onu süzüp "Sende" dedim.
Yerinden kalkmaya çalıştığında acıyla oturmuştu. İnsanlarda akıllanma denen şey yoktu.
"Sen göreceksin başına gelecekleri" dediğinde alayla güldüm. Tehditlere bakın hele. Liseli bir kızdan korkacak kadar düşmemiştim.
"Tanrın gelsin" dedim.
Nida "sakin ol" deyip kolumu sıktığında ona baktım.
Ne ara yanıma gelmişti bu.
"Sana da çatmasınlar geç yerine" dediğimde gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İYİ KIZLAR KÖTÜ KIZLARI SEVER (gxg)
RomanceTAMAMLANDI Erkeklerle dolu bir meslek lisesinde okumuştum, kızlarla dolu bir kız lisesinde de okumuştum. Hatta yüzme bilmeyenlerle dolu bir denizcilik lisesinde de okumuştum. O kadar lise gezdikten sonra da en sonunda bu koleje toslamıştım. "Ne yani...