İYİ KIZLAR KÖTÜ KIZLARI SEVER (gxg)

Bölüm 75 (Aksay'dan)

*iyi okumalar :)

Okulun bitmesiyle Burçak'a bir sürü bahane sayıp ayrı gitmeye ikna etmiştim. Doğum günü için hediye alacaktım. Sürekli yanımda olduğu için zor zaman bulmuştum.

Bu durumdan şikayetçi değildim ama bu kadar dip dibe gezmek garip hissettiriyordu.

Ona o kadar alışmıştım ki, ailem bir kaç günlüğüne onlarla gelmemi istediğinde kabul etmemiştim. Bazen onlarla seyahat ederdim. Şimdi ise o 3-4 gün Burçak'tan ayrı kalma düşüncesinden hoşlanmıyordum.

Avmye girdiğimde geçenki mağazaya girdim. Çaktırmadan ona hediye seçtirmiştim. Şimdi beğendiği eldivenleri alacaktım. Biraz bakınıp, bulmamla gülümsedim. Kasaya gidip hediye paketi yaptırıp çıktım mağazadan.

Şimdi geriye markete inmek vardı.

Ona pasta yapmayı düşünüyordum.

Soya fasulyesinden harika bir tarif bulmuştum. Eminim sevecekti. Markette gezerken ihtiyacım olan malzemeleri sepete dolduruyordum.

Bu gece yapıp onu çağırsa mıydım, yoksa yarın yoldan önce sürpriz mi yapsaydım emin değildim.

Rafların arasında gezmeye devam ederken gördüğüm iki bedenle durdum.

Alışveriş sepetleri bana dönüktü. Raflara baktıkları için beni görmemişlerdi. Hemen gitmek için arkamı dönmüştüm ki rafa çarptım. Çikolotalar yere düşerken dudaklarımı dişledim.

Şimdi görmüş olmalılardı. Gelen görevliye özür dilesemde öylece kalmıştım.

"Bakın burda kim varmış"

Bakmak istemiyordum. Kaşlarımı çatıp sepeti reyondan çıkarmak istedim. Masal sepetimi tutup engel olmuştu.

"Nereye?"

Sima'da arkamdan yaklaşınca hareket edemedim. Görevliye baktım. Rafı düzenleyip toz olmuştu.

"Ne istiyorsunuz?" dediğimde ikisi de güldü.

Sima "Sevgilin yok mu?" dediğinde yumruklarımı sıktım.

Ondan gerçekten nefret ediyordum.

"Senin sevgilin yok mu?" diye meydan okudum.

Ayrıldıklarını duymuştum. Kaşları çatılırken elini elimin üstüne koyup tırnaklarını geçirdi. Acısada sesimi çıkarmadım. Güçsüz görünmek istemiyordum. Önceleri onunla arkadaş olmak için çabaladığım zamanlardan da şu an tiksiniyordum.

"Yaptığınızı yanına bırakacağım mı sandın?"

Elini iyice bastırırken hızla elimi çektim.

"Derdin ne senin!"

Omzundan ittiğimde biraz şaşırmıştı. Önceleri ona tepki vermezdim. Arkadaş olduğumuz için çok iyi davranıp her yaptığına müsade ediyordum. Şimdi işler değişmişti.

Hem o hiç bir zaman benim arkadaşım olmamıştı.

"Dilin mi uzadı senin?"

Üstüme yürüyecekken Masal onu tutmuştu. Yine bana tiksintiyle bakıyordu.

"Gidelim kuzen"

Sima kafasını iki yana sallayıp kolunu kurtarmıştı.

"Beni rezil ettiler." dedi.

Kaşlarımı çatıp "Sen de bizi rezil ettin!" dedim. Her şeyi o başlatmıştı.

"Sevgilimi ayartan sendin!" dediğinde şokla baktım.