İYİ KIZLAR KÖTÜ KIZLARI SEVER (gxg)

Bölüm 77

*Günü kapatıyoruz. İyi okumalar :)

Kapının önünde durmuş Aksay'ın açmasını bekliyordum. 7 dakikadır.

"Kızım hadi ama!"

İçerden "10 dakika daha!" diye ses gelirken ofladım.

Duvarların ardından anlaşmaya başlamıştık. Bağırmak yeni iletişim şeklimiz olmuştu. İçerde beni fantezi kıyafetiyle karşılayacağını bilsem tüm gece beklerdim ama bunun olmadığını da biliyordum.

Saate bakıp beklemeye devam ettim.  Lütfen fantezi kıyafeti olsun... Bir umut.

Sonunda kapı açılırken üstünü inceledim.

Beni hayatta hayal kırıklığına uğratacak çok az şey vardı. Şu an başı Aksay'ın pembe pijamaları çekiyordu.

"Geleyim mi artık?" dediğimde kapının önünden çekilip yolu açtı.

İçeri girdiğimde yüzüme sıcak buhar çarptı. O an donduğumu fark etmiştim.

"Kaç odalı bu ev?" dediğimde anlamsızca bakıp "9" dedi.

Tahmin ettiğimden az çıkmıştı. Ev o kadar sıcaktı ki kombiyi fullediğini düşünüyordum. Faturadaki sayılar şimdiden gözümde canlanmıştı.

Salona geçince kendimi koltuğa attım. O da yanıma oturmuştu. Evi incelemeye başladım.

"Ne yapıyordun içerde?"

Tek kaşımı kaldırarak sorduğumda "Hiç" demişti.

Evde sorun yok gibiydi. Bu sefer onu inceledim.

"Makyajı benim için mi yaptın?"

Kızarırken "Hayır" dedi.

Tepkileri çok dürüsttü. Tabi bunun için 15 dakika beni dışarda beklettiyse çok kızacaktım.

"Makyajsız da güzelsin" dediğimde gülümsedi.

Elleriyle oynamaya başlarken "aç mısın?" dedi.

Yemek yapmayı düşünüyorsa...

"Kesinlikle hayır"

"O zaman sana kahve yapayım"

İlla bir şey yapacaktı demek ki. Kafamı salladığımda kalkıp mutfağa ilerledi. Burda kalmamın saçma olduğunu düşünüp yanına gittim. Aksay geldiğimi fark edince gülümsemişti.

"Otursaydın"

"İyi böyle"

Bir şey demeden suyu kaynattı. Bana mı öyle geliyordu yoksa aramızda bir soğukluk mu başlamıştı?

"Yardım edeyim mi?"

"Gerek yok"

Kesin bana öyle gelmiyordu amk. Arkasından yaklaşıp kolumu beline sardım. İrkilmişti.

"Küs müsün bana?"

Elleri titrerken kafasını eğdi. Onda böyle utangaç tepkilere yol açtığımı bilmek feci hoşuma gidiyordu.

"Hayır" dediğinde dudağımı kulağına yaslayıp "Emin misin?" dedim.

Tekrar irkilirken kollarımın arasında bana doğru döndü. Yüzlerimizin arasında bir nefeslik mesafe vardı. Yutkunduğunda dudaklarına baktım. Sadece yakınlıktan dikeleck hallerdeydim. Ergenliğimin ilk zamanlarına dönmüş gibi hissediyordum.

Ellerini göğsüme koyup hafifçe bedenimi ittirdi. Aramızda mesafe olurken dudaklarını oynattı.

Ne diyecek diye ağzının içine bakıyordum resmen.