*iyi okumalar
"Burası adeta bir başyapıt"
Karşısındaki manzaraya hayran hayran bakan iki kişi vardı.
Biri duvarda ki etnografik bir eşyayı inceleyen o, diğeri ise onu izleyen bendim. Katlanılmaz bu yeri bile katlanılabilir yapabilirdi bu kız.
"Yaren'in ailesi tüm bunları nereden bulmuş?" diye bir soru yöneltince dudağımı yaladım.
Daha önce bu soruyu bende sormuştum. Cevabını da almıştın.
'Karaborsa'
Yer altı ticaret kanalı.
"Ebay" dedim.
'Ciddi misin?' ifadesiyle tek kaşını kaldırarak bakmaya başlamıştı.
Masum kalsın istiyordum.
Ellerimi kaldırarak "Bakma öyle. Bilmiyorum." dedim.
Köşede ki kitaplıktan bir rulo çıkarıp açtı. Bir kaç saniye baktıktan sonra kaşlarını kaldırarak "oha" dedi.
Neye bu kadar şaşırdığını anlamamıştım. Yanına gittiğimde bir resime baktığını gördüm. Beni çekmeyen bir resimdi. Birinin portresi gibi duruyordu. Onu şaşırtan noktayı merak etmiştim.
"Neye şaşırdın?"
Bakmakla görmek aynı şey değildi. Onun nasıl gördüğünü merak etmiştim.
"Ferriol" dedi.
"Fransız bir elçi. 18.yy'da istanbula gelmişti. Bu onun resim albümünden bir parça."
Ben hala konuya yabancıydım.
"Harika." dedim.
"kayıp nüsha bu"
Anlamayarak ona baktığımda, sessizce "El altından kaçak yollardan çalınan bir eser. Bunu öylece alamazsın." demişti.
Yaren bu resmin sizde ne işi var kardeşim?
"Orjinal değildir."
"Orjinal."
"Nerden biliyorsun?"
"Ailem sanat tüccarı?"
Bu seni de sanat tüccarı yapardı tabi Aksay. Haklısın. Oflayarak elindeki ruloyu aldım.
Sade ve sıradandı. Hatta kötü bile denilebilirdi. Cidden bir insan onca şey varken neden bunu alırdı ki.
"Yaren'in abisi ilgileniyor böyle şeylerle. Bulmuştur bir yerlerden." dedim.
Aksay "Karaborsadan" diye eklediğinde tek kaşımı kaldırdım.
Üzgünüm Aysan abla, kızın o kadar da masum değilmiş.
Ruloyu yerine koyarken bu konu hakkında konuşmak istemedim. Tabi Aksay beni dinleyerek devam etmişti.
"Bu odada ki çoğu şey karaborsadan. Bir kaç tane antika kutu buldum. Biri iustinian döneminden. O kutuyu biliyorum. 2010 yılında Britsh'den çalınmıştı."
Aksay engin bilgilerini anlatırken ben onu sıkkınca dinliyordum.
"Bir şekilde almışlardır. Zengin insanlar."
"Bu suç."
Gel de bunu Yaren'in ailesine anlat. Şu an resmen bir cinayet evinde olduğunu bilse küçük bir hırsızlığa asla suç demezdi. Benim şaşırmamam da bu yüzdendi.
Yaren normal bir ailede doğmamıştı.
Babasını bir kez görmüştüm ve o adam kesinlikle bizden farklı bir dünyada yaşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İYİ KIZLAR KÖTÜ KIZLARI SEVER (gxg)
RomansaTAMAMLANDI Erkeklerle dolu bir meslek lisesinde okumuştum, kızlarla dolu bir kız lisesinde de okumuştum. Hatta yüzme bilmeyenlerle dolu bir denizcilik lisesinde de okumuştum. O kadar lise gezdikten sonra da en sonunda bu koleje toslamıştım. "Ne yani...