İYİ KIZLAR KÖTÜ KIZLARI SEVER (gxg)

Bölüm 31

*iyi okumalar

"Yani bu kızla takılıyorsun?"

"Arkadaş olarak."

"Tavlayamadın mı?"

"Çabam olmadı"

Yaren elindeki koliyi açarken "Beceriksiz" dedi.

"Ee şimdi geliyor musun?"

Aksay çok aceleci bir kızdı. Onu seni tanistiracagim dedikten sonraki bir haftada kafamı o kadar çok ütülemişti ki kendimi Yaren'in evinde bulmuştum.

"Gözde'de gelir."

"Yalnız gelemiyor musun?"

"Ne kadar meraklı biliyorsun" dediğinde güldüm.

Hanımcılık kazanacak.

"O zaman bu haftasonu buluşalım."

"Olmaz. Okuldakilerle olacağız"

"Hay mk" dediğimde kısa bir süre bana baktı.

"Sizde gelin isterseniz?"

Tanımadığım bir sürü insan, kalsın.

"Sonra buluşuruz biz."

Yaren omuz silkip "Sen bilirsin" dedi.

Daha sonra kolideki şeyleri çıkarmaya başlayınca midem döndü.

"Bu ne mk"

Umursamazca "Neye benziyor?" dediğinde kendimi kusmamak için zor tuttum.

"Kızım sen ne tür bir manyaksın"

Bu soruyu sormam saçmaydı mk. Ne tür bir manyak değildi ki.

"Biliyorsun."

Parçalanmış kuşlara bakıp yüzümü buruşturdum.

"Ne yapacaksın bunları?"

Güldü. "Birinin yatağına bırakacağım?"

"Kimin?"

"Tanımazsın."

Poşetteki kuş cesetlerini çıkarması bittikten sonra diğer koliye geçince kalktım.

Daha fazla şey görmek istemiyordum.

"Sonra haberleşiriz o zaman."

"Kıza selam söyle."

"Aksay" dedim. İsmini bir türlü öğrenememişti.

"Aynen."

El sallayıp çıktım odadan. Kapıya kadar geçirmemişti öküz.

-

Okula geldiğimde Aksay'ın daha gelmediğini gördüm.

Herkesten önce damlardı normalde.

Nida yanıma gelip merhabalaştıktan sonra ön sıraya oturdu.

"Aksay yok mu?" dediğinde gözlerim direk boş sıraya döndü.

Geldikten bir kax dakika sonra mesaj  atmıştım, daha dönmemişti.

"Yok"

Derin bir nefes verip "Oh be" dedi.

"O varken gelemiyorum. Kız geriyor beni."

Elini yelpaze gibi yapıp salladığında, bu durum beni güldürürken "İyi kız aslında." dedim.

İlk başlarda ben de sinir olmuştum. Şimdi ise savunuyordum kızı. Bu günleri de görecektim demek ki.

"Sen de hoşlanmıyordun ondan." diye sorduğunda omuz silktim.

Düşünceler değişebilirdi.

"Onunla gezmek eğlenceli" ne zaman birlikte bir şeyler yapsak zaman hızlı geçiyor ve aşırı keyif alıyordum.

"Bunu düşünen tek sensin o zaman." diye söylendiğinde sorgularcasına baktim.

"Ne alaka?" gözleriyle sınıftakileri inceledikten sonra tekrar bana döndü.

"Seven yok onu, farketmedin mi?"

Gerçek bir arkadaşı olmadığını farketmiştim ama seven yok demesi abartıya kaçıyordu bana göre.

Bundan hoşlanmamıştım.

"Bu onların kaybı." dediğimde sesim fazla soğuk çıkmıştı.

Nida biraz durduktan sonra "Kızın konuşabildiği tek konu yeni model giysiler. Ne kaybediyoruz sence?" diye söylendi.

İşte bu çok kalıp yargıydı. İlk başta bende öyle düşünmüştüm ama zaman geçirdikçe yanıldıgımı farketmiştim. Kız tarih okuyordu bir kere, daha ne olsun?

"Herneyse. Boşverelim." Konuyu kapatmak istedim.

Onun dedikodusunu yapmak istemiyordum. Özellikle Nida ondan bu kadar nefret ederken.

"Onla bu kadar samimi olma. Bilmediğin şeyler var." Al işte mk

"Neymiş?" dedim.

Merak etmiyordum aslında. Sadece sormasamda anlatacak gibiydi.

"İlk sene bunların bir arkadaş grubu vardı. Sonra tek kaldı bu. Neden biliyor musun?"

Sence amınakoyayım biliyor muyum?

"Nedenmiş?"

"Kızlardan birinin sevgilisiyle işi pişirirken yakalanmış. En yakın arkadaşının sevgilisiyle birlikte olmak ne tür midesizliktir."

Tiksinerek söylediği zaman dediği şeyi sorguluyordum. Aksay öyle bir kız değildi.

"İftira atılmıştır belki. Emin misin?"

"Eminim. Kızın halini görmen lazımdı, çok kötüydü. Aksay'da okula gelmeyi kesmişti. Sonra geri gelince de arkadaşlarını parayla yanında tutmaya çalıştı. Yoksa kim o kızla arkadaş olur?"

Ben.

Sinirlendiğimi hissediyordum. Nida güzel bir kızdı ama şu an gözüme çok çirkin görünmüştü.

Sıradan kalktığım da "Nereye?" diye sordu.

Cevap basitti; Daha fazla sesini duymayacağım bir yere.

"Dedikodun sarmadı." dedim. Aslında içimden geçenide söyleyebilirdim ama kavga çıkarmak istemiyordum.

Sınıftan çıktığımda derin bir nefes aldım.

Bir şeyler olduğunu tahmin ediyordum ama olayın ne olduğu konusunda fikrim yoktu.

Aksay, tanıdığım kadarıyla arkadaşlık kavramına çok önem veren biriydi. Gidip de en yakın arkadaşının sevgilisine sulanacak bir tipte olsaydı bunu anlardım.

Çok fazla insan tanımıştım.

Evet, en başta bu olayı duysam tereddütsüz 'vay orosbu' derdim.

Şimdi ise...

Merdivenlerden çıkan sarı buklelerle durdum. Koşmaktan nefes nefese kalmış, kırmızı bir suratla beni gördükten sonra gülümseyen bir kıza nasıl bunu yakıştırayım ben.

"Nereye"

"Geç kaldın"

Aynı anda konuştuktan sonra gülümseyip kolumu uzattım.

"Sınıfa"

Koluma girdikten sonra "ordan gelmiyor muydun?" dediğinde omuz silktim.

Az önce o sınıfın bir çekilirliği yoktu. Şimdi ise çekilirlik kaynağı gelmişti.