*iyi okumalar :)
Okula gitmemek için tüm hücrelerimle direniyordum. Yataktan çıkasım yoktu. Annem bilmem kaç kez örtüyü üstümden çekince homurdandım.
"Geç kalıyorsun!"
"Anne gitmeyeceğim bugün"
Örtüyü üzerime cektiğimde, tekrar aşağı çekmişti.
"Gittiğin mi var sanki!"
Söylenmeye devam ederken, başımdan ayrılmayacağını anlayıp gözlerimi açtım. Elleri belinde, uyuyan insana azar çekiyordu.
Ne güzel bir sabaha uyanmıştım yine.
"Tamam gidiyorum" diye homurdanıp kalktım.
Ben gitmezsem, onun da gideceği yoktu. Lavaboya giderken peşimden geldi.
"Anne birlikte mi işeyelim?"
Bana tersçe bakarken "Hallettin mi meseleni?" dedi.
Bana öldürecek gibi bakarken beni düşünmesi ne güzeldi. Gerçek anne işte. Bir an hangi mesele diye düşündüm. Sonra aklıma en son ki olay geldi. Dağıldığım zaman ona 'sonra konuşalım' tarzı bir şey demiştim.
İyi haber! Hala toparlanamamıştım.
"Halletmek üzereyim" dedim.
"Aksay kızım napıyor?"
Elbette konuyu tahmin ediyor olmalıydı.
"İyi anne. Çok iyi. İzin verirsen işeyeceğim."
Durdurmasına izin vermeden lavaboya girdim. Konuşmayı bitirmemişti elbet.
"Akşam yemeğine getir onu da."
Cevap vermeden elimi yüzümü yıkadım. Kapının önünden gitmesi için biraz bekledim. Dişleri mi de fırçalayıp çıktım. Odamda kıyafetlerimi giyinip aşağı indim.
Bana kahvaltı hazırlamıştı.
"Aç değilim"
"Zaten geç kaldın. Okulda yersin" dedi.
Ne kadar da beni düşünen bir annem vardı.
"Görüşürüz" deyip çıktım evden.
Otobüs yolu bana gözükmüştü. Aksay'la okula gitmeye çok alışmıştım. Eksikliğini her yerde hissedecek gibiydim.
Bundan kurtulacağım demiştim.
Durağa gidip otobüs bekledim. Kapıya kadar insan çöplüğü olan otobüste zorla kendime yer açtım.
"Abi az çekilin de bacağımı sokayım"
Dışta kalan bacağımı da sokunca derin bir nefes aldım. Sonradan pişman olmuştum. Bu ne leş kokuydu amk?
Babama bana araba alması için baskı mı yapsaydım.
İğrenç geçen 20 dakika sonunda kendimi atmosfere attım. Tabiat anaya tapabilirdim. Oksijene yeni kavuşmuşlukla derin bir nefes aldım. Artık burnuma iğrenç terk kokusu gelmiyordu.
Biraz sigara vardı sadece, o da iyiydi zaten.
Okuldan girdiğimde bu sefer bakışlarla beni süzenler olmadı. Fısıltılar da kesilmiş gibiydi.
Etraftan gelen 'Sima' ismini ise net duyuyordum.
Dersliğe girmeden kızın birini durdurdum. Gözleri irice açılmış bana bakıyordu.
"Günaydın" dedim.
Kafasını hızla sallamıştı. Ünüm hala yerinde gibiydi.
"Olay ne?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İYİ KIZLAR KÖTÜ KIZLARI SEVER (gxg)
Roman d'amourTAMAMLANDI Erkeklerle dolu bir meslek lisesinde okumuştum, kızlarla dolu bir kız lisesinde de okumuştum. Hatta yüzme bilmeyenlerle dolu bir denizcilik lisesinde de okumuştum. O kadar lise gezdikten sonra da en sonunda bu koleje toslamıştım. "Ne yani...