Zorba

1.2K 56 3
                                    

Koynuna kimi alırsan al....... Aklın hep uyumak istediğinde olucak.. Bu söz öyle çok uyuyordu bana ki.

Bazen düşünürsün. Gariptir ama hissedersin. Veya hayal etmişsindir. Gerçekde yaşamışsındır. Ben çok hayal ettim be seni nazar boncuğum. Her gece, her dakika.

Damarlarımın kalbime kan pompaladığı her saniye.

Öyle çok sevmiştimki seni.
Bırakıp gittiğin günden beri.
Kalbim küskündü aşka.

Sensizken mutluluk haramdı bana.
Ah edemiyorum bir şey olur diye sana.
Unutmuştum, alışmıştım yokluğuna.
Neden çıktın ki karşıma.

"Neden? Neden evlendin. Nasıl yaparsın bunu bana, bize."

"Mecburdum."

"Hayır değildin Aras. Biz birbirimizi seviyoruz, seviyorduk. Bunu bana yaşatmaya hakkın yok."

"Ben sana kaçalım dedim. Sen istemedin. Evlenelim dedim. Şimdi bana kabahat bulma Nazar. Zaten olan oldu. Benden sana ne dost olur, ne eş, nede arkadaş. Ben yokum artık."

" Ben ailemi atamazdım Aras yapamazdım. Sen kaçalım dedin. Gelip isteseydin ailemden. İstemedin. Belkide beni hiç sevmedin. Oynadın benimle. Söylesene hadi söyle. Hani beni sevmiştin. Yalanmıydı.?

"Sevmiştim Deniz Gözlüm. Gözlerine bakarken, sarılırken, kavga ederken, hem yakınında hem uzağında ben hep sevdim. Gözlerine bakıp huzur bulduğum kız. Mecburdum. Annem için mecburdum."

"Sevseydin gitmezdin. Sevseydin bitirmezdin. Sevseydin ben her gece yastığımı ıslatmazdım."

"SEVMİŞTİM.."

"Yazıktır günahtır sevmiştim deme bari
Bırakıp gittin beni oldun ellerin yari."





"Nazar."

Düşüncelerimden beni ayıran Aras'ın sesi olmuştu. Unuttuğumu sanıp özlediğim ses. Yıllar önce ben 19 yaşındayken beni bırakıp giden ses.

Çocukluk arkadaşım, dostum. Gençliğimin sevgilisi. Toplamda 8 yılım. Huzurum Nazar boncuğum.

Hızlı bir şekilde yanıma gelip kolumdan tuttuğu gibi beni ayağa kaldırdı.

"Senin burada ne işin var hemen gidiyorsun buradan Nazar." Ne saçmaladığını anlamayanlar gözlerle yüzüne bakmaya devam ederken. "Çabuk." Diye hiddetle bağırınca. Ortada bişeylerin döndüğünü anlamam uzun sürmemişti. Çıkış kapısının orda elinde silahı olan siyah takım elbiseli bir adam duruyordu.

Sinirli olduğu her halinden belli olan adamdan korktuğumu titrediğimde anlamıştım. İçim ürpermişti. Aramızdaki üç dört metrelik mesafeden gözlerindeki gecede mahkum kalmış gibiydim. Gözlerimi bir türlü çekemiyordum. O gece gözlerden.

Aras kulağıma doğru yaklaşıp "Sakın yanımdan ayrılma gitmek için geç kaldın."

Gözlerimi deniz mavisi gözleriyle kavuşturduğumda içimi eskisi gibi huzur kaplamadığını fark ettim.

Aynı onun bana yaptığı gibi sessizce konuştum.
"Ne için geç kalmışım anlamadım."

Aras başını iki yana sallayıp işaret parmağını dudağını getirip. Şşşii diye ses çıkardı. Anlamayan gözlerle kelimeleri dilime dökeceğim sırada ortamda silah sesi duyuldu. Sonrasında canı yanan adamın feryatları.

"Abi ben ettim sen etme acı bana. Çocuğum var benim. Karım var bana birşey olursa onlara kimse bakmaz söz ödeyeceğim borcunu."

Yaralı çalışan çok acı çekiyordu belli. Elimden birşey gelseydi keşke ama izlemekten başka çarem yoktu. Güpe gündüz adam öldürecek değildi ya. Çalışan genç adam omzundan yaralıydı. O kurşunla ölmezdi belki ama kan kaybından ölebilirdi.

Korkumdan hiç birşey yapamıyordum. Gizliden polisi araya bilirdim belki ama. Elimi cebime sokup telefonu çıkardığım an telefonu elimden alan bir adet godzilla kılıklı Aras vardı.

"Rahat dur canın yanmasın. İş bitsin gidicez. Ve sen kimseyi aramicaksın. Savaş'ı başına bela etmek istemezsin."

Kabusun içinde gibiyim sanki nasıl olur böyle bir şey. Aras nasıl böyle bir adamla arkadaşlık yapardı. Yıllardır haberdar değildim kendisinden. Neler olmuştu. Nelere bulaşmıştı. Bu yaşananlar hiç normal değildi ve ben sıkılmaya başlamıştım.

Adının Savaş olduğunu öğrendiğim gece gözlü adamın bir anlığına gözleri gözlerimi buldu. Sonra Aras'a Dönüp beni göstererek. "Hallet onu." Diye emir verdi.

Hallet derken.? "Pardon neyi hallediyorduz acaba."

Bunu düşününce gece görünümlü savaş
Ve Aras bana bakmıştı. Benim düşüncelerim herkese açık galiba. Yada ben sesli düşünmüş olamam değil mi? Yutkunup sesli bir nefes aldım.

"Şey ben az önce sesli mi düşündüm acaba."

Savaş hızlı bir şekilde yanıma gelip bir adım uzağım da durdu. Öfkesinden kaşlarını öyle çatmıştıki korkmam diyen herkes halt etmiş. Başını önce sağa sonra sol  omzuna doğru çevirip kıtlanınca sesli bir şekilde bağırdı.

"Aras sana hallet şunu derken şakamı yaptığımı sanıyorsun koçum."

"Savaş unut bunu git intikamını al adamdan gidelim buradan."

Gece gözlü ilk bana sonra yerde yaralı yatan adama bakıp silahını kaldırdı. Ateş edeceğini anladığım an. Hızla kolunu yukarı kaldırdım. Silah adamın beyninde değilde tavanda bir delik açmıştı. Savaş o kadar çok sinirlenmiştiki bunu kasılan kolundan anlamak zor değildi.

Başını hızla bana çevirip Tuttuğum koluyla kolumu sıkınca ufak bir inilti kaçmıştı ağzımdan.

Kalbimi buz kütlesi yapsalar ve onun eline verseler hiç acımadan binlerce parçaya bölecekmiş gibi bakıyordu.

Silahtan çıkan kurşunun tavanda bıraktığı çukurda kaybolmak istedim bir an. Ama ben gecenin gözlerinde kaybolmuştum. Bundan sonra yaşarsam ki umarım yaşardım. Siyah benim favorim olacaktı.

"Senin kolunu kırar eline veririm. Asabımı bozma işime çomak sokma siktir git lan." Deyip beni arkaya doğru itmişti. Çabucak kendimi toparladım. Yerde yatan adama doğru giden Savaşın önüne geçtim.

"Pardon da sen kime küfür ediyosun. Eline silah alıp mafyacılık oynamak ne zaman dır moda oldu. Hemen burdan gitmezseniz polisi arayacağım."

Zorba adam duygudan yoksun sesli bir kahkaha attı. Geriye doğru bakıp. "Duydun mu Aras polise gidecekmiş."

"Evet eğer gitmezseniz bunu yaparım zor değil benim için."

"Sen ya çok salaksın." Deyip düşünür gibi yaptı. "Yada çok saf."

Güldüm. "ikiside aynı şey değil mi zaten."

"Beni tanımıyorsun değil mi?"

"Hayır tanımakta istemem. Sen kimsinki tanımayacaklarım listesinde bile olamazsın."

"Öylemi?"

"Evet. Öyle."Deyip devam ettim." Şimdide polis çağırmaya gidiyorum. Yaralı adamı öldürmenize müsaade edemem. " Ortamda bir kaç saniyeliğine sessizlik oluşmuştu. Bu sessizliği bozan ilk kişi Savaştı.

Aramızdaki bir adımlık mesafeyi kapatıp gözlerimin içine ta derinlere bakar gibiydi.

"Sen polise git. Bak bakalım atan kalbin daha atıyormu."

"Bir gün duracak nasılsa. Ha şimdi ha sonra. Bir saniye önce bir saniye sonra fark eder mi."

Savaş başını aşağı yukarı sallayıp.

"Haklısın." Dedi.

Kolumu bırakıp bir adım uzaklaşmıştıki. Zorbanın Sert ve emredici sesi duyuldu kulaklarda.

"ÖLDÜR ONU ARAS."


Evetttt Arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum 😊 😉

Karanlık Tutku (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin