Yeni Hayat

535 13 22
                                    

4 Yıl sonra

Bir bakmışsın yıllar geçmiş, herşey unutulmuş bütün düzenler tersine dönmüş ve sen hiç bir şeyi eskisi gibi olmayacağını anlarsın.

Bırakıp gidersin tüm kırgınlıkların ile birlikte, yorulmuş ve tükenmiş bir şekilde.

Oysa bitmezdi dersin, sevgisi gerçekti dersin. Çünkü öyle olmasını istersin. Ama gerçekler başka, hayaller başkadır.

Ben hayallerimin içine gizlediğim aşkımı, kalbime gömmüştüm.

Ve artık geri dönüşü olmayan bir yola girmiştim.

4 yıl kimine kısa, kimine uzun, kimine yıl, kimine sayıydı. Benim için ise cehennemdi.

Bu cehennemin içinde tek bir çiçeğim vardı, Naz. Güzel kızım. Mavi gözleriyle beni andırıyordu. Ama o benim varlığımdan bir haberdi. Koparmışlardı onu benden, canımı canımdan alırcasına, tırnağımı etinden ayırırcasına. Güzel yavrumu, yağmurlu bir gecede bir depoda almışlardı onu benden. Şimdi nerede, ne yapıyor hiç bilmiyordum.

Onun yokluğu her gece yakarken beni, ben her gece başkalarını eğlendiren bir kadın olmuştum. Çıkamazdım karşısına, çıkıpta ben senin annenim diyemezdim.

Savaş'dan kalan tek şeydi bana. Onuda almışlardı benden.

Savaş mı?

Savaş'ın bir oğlu olduğunu öğrendiğimde Naz karnımda 7 aylıktı. Savaş'ın ise nerde ve nasıl olduğunu hiç bilmiyordum. Öğrenmekte istemiyordum. Benim için o günde kalmıştı artık. Herşeyin başladığı o gece zihnimde kötü bir kabus gibi işlemişti. Artık o ve ben diye birşey yoktu.



"İyimisin?"

Jale'nin sorusu ile ona dönmüştüm. Adı ışık bar olan bir barda çalışıyordum. Her gece gelen kişilerin masasına gidip onlarla eğleniyordum. Bazıları otele götürür, içkilerine uyku ilacı koyar sabahta sanki o işi yapmış gibi davranırdım. Zaten sarhoş oldukları için hiç bir şey hatırlamazlardı.

Başıyla bir yeri işaret ettiğinde o tarafa doğru döndüm.

"Şu yakışıklı seni gözüne kestirmiş olmalı, gözünü senden alamadı."

Gözterdiği kişi ile kalbimin buz kestiğini fark ettim. Bu olamazdı. Bunca yıl yoktu, şimdi neden gelmişti. Burada olmamalıydı.

Hızla ayağa kalktığımda, Jale'nin itirazlarını umursamadım.

Kalabalığın arasından kendimi soğuk bir geceye attığımda, ayaklarım titremeye başlamıştı. Bunca yıl sonra onu görmek bana iyi gelmemişti. Heleki beni bu halde görmesi utanmama sebep olmuştu.

"Nazar!"

İsmimin seslenen kişi ile durakladım. Cesaretim yoktu artık, ne kaçmaya nede yüzleşmeye. Her ne kadar kimse ile yatmıyor olsamda, buradaki kadınların ne iş yaptıkları belliydi.

Arkamı dönmeden olduğum yerde dikilmeye devam ettim. Yaklaşan adım sesi ile yer ayağımın altından biraz daha kayıyor gibiydi.


Hızlı ve güçlü adım sesleri tam önümde durduğunda başımı kaldırmaya cesaret edemedim.

Elini çeneme doğru utanıp, başımı kaldırmamı sağlamıştı.

Karanlık Tutku (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin