"Aras'la aranda ne var."
Sözleriyle adeta dumura uğramıştım. Söyleyemezdim ki aramızdaki şeyi ona. Söylesemde, anlamaya çalışsada anlamazdı.
Boğazımı temizleyip ona baktım.
"Ne saçmalıyorsun ne olabilir ki onunla aramda."
Sinirle kolumu sırtıma doğru bükünce, canım yanmıştı.
Sinirle soluyarak onu kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. Ama sadece çalıştım.
"Kolumu bırak canımı yakıyorsun."
"Bana bak Aras ile aranızda geçenleri bilmiyorum. O Aras olacak herif de söylemiyor. Ceylan benim kardeşim onun üzülmesi en son isteyeceğim şey bile değil. Ayağını denk al, Aras'a nasıl baktığını görüyorum. Ceylan üzülürse, üzülürsün." Diyerek kolumu geri iterek bırakmıştı.
Ceylan yokken ben vardım onun hayatında. Diyemedim tabiki diyecek birşeyim yoktu. Onlar evli ben ise dış kapının dış mandalıydım.
Savaş'ın kuklası Aras' ın sınavıydım. Bu böyle nereye kadar sürecek ti bilmiyordum. Tek bildiğim yorulduğumdu.
Savaş'ın gözlerinin içine bakıp yutkundum.
" Benim Aras ile aramda düşündüğün gibi birşey olamaz. O dediğin gibi evli. Ben evli bir adamdan karşılık bekleyecek kadar düşmedim daha."
"Öyle mi?"
"Evet öyle."
"Ispatla.. Onu sevmediğini ıspatla bana."
"Nasıl."
"Orasını sen bul."
Arkasını dönerek ilerledi. Gittiği yere bakınca Aras'ların masası olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Derin bir nefes alıp o masaya doğru ilerledim. Sonuçta müşteriydiler, ben ise Savaş'ın zoruyla çalışan bir kukla.
Masaya geldiğimde Aras hariç gözler üzerimdeydi. Masada tanımadığım bir kız daha vardı. Savaş' ın yanına oturmuş bir kolunu onun omzuna yaslamıştı. Sevgilisi olabilirmiydi acaba. Aman banane sanki. Neyiyse neyi. Beni ilgilendirmiyor diyerek masanın önünde dikildim.
"Hoşgeldiniz. Siparişleri verdiniz mi?"
Ceylan bana doğru döndü. Dönmesiyle içimi kötü bir his kapladı. Onun bir suçu yoktu. İkimizin tek ortak noktası aynı adamı sevmiş olmamızdı.
"Ben bir pilav üstü tavuk birde ayran alayım."
Aras ilk önce Savaş'a sonra bana baktı.
"Bende aynısından ama içecek olarak kola."
Başımı sallayarak masadaki diğer kıza döndüm.
"Şekerim ben diyetteyim sen bana su getir sadece."
Savaş' a biraz daha sokulunca sinir dalgası ayak uçlarımdan beynime kadar işlemişti. Karşımda duran kız en fazla 45 kilo var yada yoktu. Gelmiş karşıma diyetteyim diyor.
Bir ayağımın üzerine baskı uygulayarak içimdeki sözleri dillendirdim.
"Zayıf olanların diyetteyim demelerine sinir oluyorum. Ne kadar saçma ve itici geldiğini bir bilseniz yapmazdınız. Egonuz tatmin olsun diye mi böyle davranıyorsunuz." Diyerek gözlerimi baydığımda, sesimin sessiz çıkmasına izin vermiştim. Lafımın üzerine Savaş yanındaki kızı kenara itip elindeki telefonu masaya sert bir şekilde bıraktı.
" Özür dile. "
" Dilemiyorum. "
" Özür dileyeceksin. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Tutku (+18)
Teen FictionSeni seviyorum Beni sevmen umrumda mı? Değil mi? Değil. O zaman neden bırakmıyorsun beni. Bitmedimi intikamın bitmedimi beni yaralayışın. Ne kadar daha yanacak canım.. Üzülme laz kızı zamanı geldiğinde.. Seni üzdüğüm gibi sende beni üzmene izin vere...