Özür Dilerim

778 38 7
                                    

İçimde biriktirdiğim sözleri Savaş'a söyleyecekken, telefonu çaldı.

Telefonu eline alıp, ekrana bakıp arkasını bana  dönerek bir iki adım atıp. Telefonu kulağına koydu. "Söyle."

Egoist, insan nazik olur biraz daha. Sanırsın Vehbi Koçun oğlu. Karşı tarafı biraz dinledikten sonra . "Tamam." Diyerek telefonu kapattı.

Yüzünü bana dönerek "Şey." dedi. Bir şeyler düşünür gibiydi sanki. Cümleleri toparlayamıyor gibiydi. Sanki bir şey söyleyecekmiş gibiydi ama söyleyemiyordu.

Yatağı göstererek "Otursana." Diyerek, oda yatağın üzerine oturmuştu. Tereddüt etsemde, yatağın üzerine oturdum bende.

Ne oldu der gibi yüzüne baktım. "Ne oldu."

"Nazar ben."

"Evet sen."

Ne olmuştu şimdi ki. Dakikası dakikasına uymuyordu. Boşuna ayarsız demedim ben buna.

"Ben senden özür dilerim." Ne duyduğuma emin olamadım. Az önce ki zorba, benden özür mü dilemişti yani. Kulaklarım yanlış mı duymuştu acaba. Yoksa imkansızımı başarmıştık.

"Doğru mu duydum ben. Sen benden özür mü diledin." Diyerek gülmüştüm. Evet gülmüştüm. Şaka gibi dimi. Benden özür dilemişti.

"Evet sana tokat atmamalıydım. Özür dilerim. Kendimi kaybettim bir anda. İlk ve sondu birdaha tekrarlanmayacak."

"Özür dilemen hoş bir davranış ama olayları geri alamazsın. Yanağımı ve dudağımın kenarını görüyorsun."

Güldü. "Öpersem geçer mi?"

"Saçmalama istersen."

"Yok yani öpeceğimden değil de. İstersen de geri çevirmem yani."

" Sıraya girmem lazım değil mi?"

"Sana öncelik tanıyabilirim." Diyerek göz kırptı.

"Yok aman kalsın, istemez... Sen hayırdır ya böyle bir u dönüşü alma sebebin nedir."

"Yaptığım öküzlüğü telafi için çabalıyorum yoksa benlik şeyler değil yani."

Tabiki de değildi, bilmezmiyim. Sen anca kır dök parçala hödük ne olacak.

Fazla uzatmak istemediğimden konuyu değiştirdim. Çok fazla yorulmuştum artık. Bana fazla geldi bu yaşananlar. Farkında değil belkide ama ben göründüğüm gibi güçlü değildim. Herkes gibi benimde ani iniş çıkışlarım olabiliyordu.

Başımı yavaşça aşağı, yukarı salladım.

"Anladım."Peki bu iş ne olacak. Ben kimseyle yakınlaşamam."

"Tahmin edebiliyorum. İşe gelicek olursak. Aslında seni kimseye yem edecek değilim, sen benim avımsın."

Avmış sen ava giderken avlanda gör bakalım dünya kaç köşe bucak. Gerizekalı. Sesimin sakin çıkmasına dikkat ederek elimi alnıma götürüp kaşır gibi yaptım.

"Avımsın derken."

Ani bir hareketle yanıma gelip ellerimi tuttu. Ne olduğunu anlamamıştım bile. Kalbimin olur olmadık böyle atması beni sinir ediyordu.

Savaş baş parmağını ellerime sürterek. Ellerimi iki elinin arasına aldı.

"Gözlerini kapat."

Gözlerini kapat derken.

"Neden ki."

"Kapat."

"Olmaz. Ne yapacaksın. Hem ellerimi bırak." Diyerek çekiştirdim ama bırakmadı. Biraz daha yakınıma gelip gözlerimin içine baktı. Bu kadar yakınlık hiç iyi değil di.

Kalbe zararsın be gece gözlü. Uzak dur. Sen yakarsın, ben yanarken umrunda olmaz. Bu beni yakmandan daha çok yakar canımı.

Ben canımı yakacak söz beklerken, onun kalbimi hızlandıracak cümlelerini duydu kulaklarım.

"Mavinin en güzel tonu gözlerin."

Dilim tutulmuş gibiydi. Kelimeler sıra sıra dizilmişti boğazıma. Yutkunsam hazmedemezdim. Ağır gelirdi, yorardı. Belkide öldürürdü. Aras'tan sonra kalbimin böyle atması bana ihanetti. Ama bir yandanda onu unutabilmeyi başarmak güzeldi.

Savaş'ın eğilip beni öpeceğini anladığım an. Ellerimi göğsüne koyup geri itmeye çalıştım.

"İstemiyorum."

"Ben istiyorum."

"Ama ben istemiyorum."

"İsteyip istememeni önemsemiyorum."

"Ya delimisin, çekil şurdan." Diyerek bir kez daha ittim onu ama fayda etmedi.

"Nazar." Adımı öyle bir sesle telaffuz ettiki. Çok sakindi. Bir yandan avını kapana kıstırmış aslan. Bir yandanda süt dökmüş kedi gibi olabiliyordu.

Benden tepki görmeyince devam etti. "Seni gerçekten öpeceğimi sandın mı gerçekten."

"Ne diye bir milim kadar yakınımdasın o zaman."

"Çünkü sana yaklaştığımda yerinde durmayan kalbini hissetmek, hoşuma gidiyor garip bir şekilde."

SON





EVET BİR ÖNCEKİ BÖLÜMDE TOKAT OLAYINI HOŞ GÖRMEYENLER VE YENİ BÖLÜMÜ İSTEYENLER İÇİN YAYINLADIM. TEŞEKKÜR EDERİM.

SİZCE TELEFONDA ARAYAN KİŞİ KİMDİ VE SAVAŞ'A NE DEMİŞ OLABİLİR Kİ. SAVAŞ U DÖNÜŞÜ ALIP ÖZÜR DİLEDİ.

SAĞLIKLI GÜNLERİMİZ OLSUN İNŞALLAH.

KARANLIĞI YARIP AYDINLIĞI ORTAYA ÇIKARANA EMANET OLUN..











Karanlık Tutku (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin