Karşımdaki kişi bana gülerek bakıyor, benimde sinirlenmemi sağlıyordu. Bu adamın burada ne işi vardı. En son o gece içkisine ilaç katıp uyumasını sağlamıştım. Sabah olunca da gitmiştim yanından.
"Görüşmeyeli uzun zaman oldu değil mi Nazar."
Ses tonunda biraz ima sezmiş olsamda üstünde durmadım.
"Evet. Sizi buraya hangi rüzgar attı acaba,Rüzgar bey öğrenebilirmiyim? Zira çünkü prosedür gereği çıktığımız adamlarla ikinci kez çıkılmıyor duygusal bağ olmaması için."
Boğazını temizleyip, oturduğu koltuğun üzerine eliyle vurdu.
"Gel otur, ayakta kaldın."
"İyiyim ben böyle, teşekkürler."
"Patronun ile konuştum. Son bir gece daha istiyorum. Tadın damağımda kaldı."
Pis pis sırıtıp ayağa kalkmış, masanın üzerinde ki içkisinden bir yudum almıştı.
Tadın damağımda kaldı diye söylemesi ile vücudum gerilirken, o sanki normal bir şeyin içindeymiş gibi doğal takılıyordu.
Elindeki içkiyi bana uzattı, yüzü ciddi bir hal alarak. Başımı iki yana sallayıp, içmek istemediğimi belirttim.
Oda benim gibi başını sallamış, uzattığı içkiyi içmişti tek yudumda."Kural bir sarhoş olup daha çok zevk alınacak değil mi?"
"Evet öyleymiş."
"Peki ben neden o gece zevk aldığımı hatırlamıyorum."
Sanki doğru cevabı bildiği halde, yine cevap bekliyor gibiydi benden.
"Az önce tadımın damağınızda kaldığını söylerken blöf yapmadığınızı sanıyordum."
"Akıllı bir kadına benziyorsun. Seni ilk gördüğümde belden aşağısı değil ama içimdeki, uzun zamandır sesini duyamadığım bir şeyin hızlandığını hissettim."
Ne saçmalıyordu bu adam?
Derdi neydi bunun?
"Bakın sarhoşsunuz sanırım. B-ben ne diyeceğimi bilmiyorum."
Gerçekten ne diyeceğimi bilmiyordum. Sanki nutkum tutulmuş gibiydi.
"Sarhoş olmam işine geliyor değil mi? Kafana göre şeyler yapıyorsun."
Arkasını dönüp içki doldurduğunda bardağı bana doğru uzattı.
Hayır diyecektim ama benden önce o davranıp, sözümü kesti.
"Ben lavabo ya gidip geliyorum." Dedikten sonra odadan çıkınca, hemen çantamdaki uyku ilacını çıkarıp bir kaç damla içkisine döktüm.
Bir kaç ay önce yine bir otel odasında, bu yaptığım şey ile adamın uyumasını sağlamıştım. Yine aynı olacaktı sakin olacaktım. Ve gece sorunsuz bitecekti.
Kapı açıldığında onun geldiğini sanıp, baktığımda Jale olduğunu gördüm.
"Telefon odasında biri aradı seninle konuşmak istiyormuş."
"Peki tamam."
Telefon odasına girdiğimde, başımıza nöbetçi gibi dikilen kadın orada bekliyordu.
Sanki birini arayacaktım. Buradan gidebilsem giderdim zaten. Ama kızım Naz, ona bu kötülüğü yapamazdım.
Büyüdüğünde onuda bu işte çalıştırırız diye tehtit etmişlerdi beni.
Telefonu elime alıp alo dedim.
Ama ses yoktu.
"Nazar."
Duyduğum ses. Bu bu olamaz.
"S sen!"
"Herşey bitti sanma laz kızı. Ben daha son kozumu oynamadım. Ve sana gelince, tam sana layık bir yerdesin."
SON
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Tutku (+18)
Teen FictionSeni seviyorum Beni sevmen umrumda mı? Değil mi? Değil. O zaman neden bırakmıyorsun beni. Bitmedimi intikamın bitmedimi beni yaralayışın. Ne kadar daha yanacak canım.. Üzülme laz kızı zamanı geldiğinde.. Seni üzdüğüm gibi sende beni üzmene izin vere...