Sinirli Savaş

594 24 6
                                    

Çok istediğiniz için kısa bir bölüm Savaş'ın ağzından olacak.. Şimdiden iyi okumalar. Vote ve yorumlarınız benim için önemli 😘 ve birşey daha ilham perilerim sizlersiniz çok çok öpüyorum 💋💋💋



İşlerimi halletmek için depoya gidiyordum. Ama bir yandanda Nazar ve Gül'deydi aklım. Umarım yalnız kaldıklarını fırsat bilip zarar vermezlerdi birbirlerine.

Yalan söylemiyorum, ben yapmadım demişti. Keşke inanabilseydim. Öyle karışıkki aklım. Ona karşı büyük bir savaş veriyordum içimde. Ona belli etmesemde değer veriyordum ona. Nasıl verilmezdiki, güzel kalbi ve huzur bulduğum gözleri, hele bir de gamzelim deyişi.

Birde Gül vardı değil mi? Çocukluk arkadaşım, sırdaşım küçücüğüm. Yaşadığı kötü olaydan sonra piskolojisi bozulmuş, yurt dışına gitmişti tedavi için. Kim onun yaşadıklarını yaşardıki. Keşke elimde olsa bu şerefsizliği ona yapanı bulup öldürsem. Ama söylemiyordu.

Söylerse daha kötü olurmuş, söylerse sevdiklerinide kaybedermiş. Kimse ona inanmazmış. Elime geçirirsem o pisliği ona ne yapacağımı çok iyi biliyordum ben.

Arabamdan inerken aklımdaki son şeydi Nazar. Umarım doğru söylüyorsundur laz kızı. Yoksa canını yakışım, Canımın yakışını engellemeyecek.

Depoya doğru giriş yaptığımda Aras beni karşılamış birlikte bana ait odaya girmiştik.

Aras ben koltuğuma otururken oda karşımdaki koltuğa oturmuştu. Birşeyler söyleyecek ama söyleyemiyor gibiydi. İşini kolaylaştırmak adına ben söze başladım boğazımı temizleyerek.

"Bir problem mi var. Sanki endişeli gibisin."

Aldığı nefesi sert ama yavaş bir şekilde dışarı verdikten sonra eli ensesine gitmişti. Bir terslik vardı belli oluyordu.

Ama sorun yok çözeriz her düğümü.

"Aslında bir sıkıntı var."

Koltuğumda arkaya doğru yaslanıp elime kalem alıp sallamaya başladım.

"Sıkıntı yoksa sıkıntı vardır zaten. O yüzden dert etme de söyle bakalım bu nasıl bir sıkıntıymış halledelim."

Gergince soluyunca işin ciddiyetini kavradım.

"Ne oluyor oğlum söylesene bazen susmazsın, bazen konuşmazsın."

"Nazar." Deyip susmuştu. Ne alaka şimdi. Sorun o değil di herhalde.

"Ne olmuş olum Nazar'a"

"Onu seviyormusun?"

Sorduğu soru düşüncelerimi işgal ederken, kaşımı kaldırıp ona baktım.

"Neler olduğunu anlatacakmısın. Nazar ne alaka konumuzla."

"Onu öldürmek için çıktığın yolda ondan etkilenerek devam ettiğini düşünüyorum doğrumu?"

"Bir cevap verki cevabını alasın değil mi koçum."

"Fatih tehdit ediyor. Savaş hangi delikteyse çıksın diyormuş."

"Bunun Nazar ile ilişkisi ne onu anlamadım."

"Fatih Nazar'ı istiyormuş bilmiyorum. Öyle haber geldi kulağıma, ya ölüsü ya dirisi diyormuş. İkisinin bağı ne inan bende bilmiyorum."

Her bokun altındanda çıkma lan şerefsiz. Hemen bulup onun fişini çekmek lazım. O it rahat durmaz yoksa. Tehdit edebilecek kadar ileri gidebiliyorsa sonuçlarına katlanacak kadarda cesurmusun bir bakalım.

Ayağa kalktığımda içeriye yardımcım Fuat girmişti, Elinde bir kağıtla birlikte.

"Abi." Deyip yanıma doğru bir kaç adım attı.

Karanlık Tutku (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin