İnce Çizgi

488 18 11
                                    



"Burada bir tane yaralı ceylancık varmış."

Duyduğum ses ile gözlerimi sonkez açıp kapattığımda, yaramın sızladığını hissettim.

"Söylesene böyle ölümü beklemek yerine neden çaba sarfetmiyorsun?"

Şuan iki kolun üzerinde, başım yana yatık olmasaydı çok güzel bir cümle ile geceyi sonlandırabilirdim ama yapmadım.

Susmak en büyük cevaptır bence. Tabi bu beyni tersten monte edilmiş, Uzay gemisine benzeyen ne kadar anlardı şuanki halimden bilmiyorum.

Burda can çekişiyor ruhum, Savaş çıksa, siz savaşın ben zaten ölüyüm diyecek kıvamdayım. Adam kalkmış çabalasaydın diyor.

Çakacaksın ağzının ortasına bir tane, görecek çabalamayıda işte. Durumum şuan için sadece yat ve keyfine bak modunda.

"İyimisin? Çok ağır gözükmüyordun ama sandığım kadar da hafif değilmişsin."

Ne diyo bu montofon cinsi?

"Nasıl hissediyorsun?"

Sitabil..

Konuşmaya halim olmadığından gözlerimi devirmekle yetinmiştim. Sanırım şu Türk dizilerindeki teoriyi uyguluyordu.

Ölmemem için, uyutturmuyordu.

Ne demişler uyursan ölürsün.

"Sen şimdi kemiklerim iri dersin?"

Bi sus be, bi sus, Allah'ın manyağı.

Cennet mahallesine bağladığıma göre durumum hiç de sitabil değil gibi?

•••

Gözlerimi araladığımda, karşımda gördüğüm Uzay mekanızması ile küçük çaplı bir şok yaşamış olmalıyım ki.

Adamın hangi ara oturduğu yerden ayağa kalkıp, yanıma geldiğini fark etmemiştim.

"Savaş'ın kızı."

"Savaş'ın kızı ne ya. Babam mı o benim?"

Gülüp, seruma bir bakış attı.

"Bu kötü espiri ancak sana yakışır zaten."

"Ha. Ha. Ha. Çok komik."

"Nasıl hissediyorsun?"

"İçine oturdu değil mi? Dünden beri sorup, sorup cevap alamamak."

Gülerek başını arkaya doğru yatırıp, kalktığı koltuğa tekrar geçti.

"İki gündür uyuyorsun uykucu. İki gündür Savaş'ın seni deli gibi her yerde arıyor oluşunu hesaba katarsak durumun vahim. "

" Beni buraya getiren sizken, neden durumu vahim olan ben oluyorum?"

Sonuçta ben bir yaralı kuşken, tabiattan kopup getirirlmiştim buraya.

" Burası neresi? Hastanedemiyiz? "

" Hayır. "

" Çok açıklayıcısın gerçekten. "

Tam bir şey diyecekken, odanın kapısı açılmış Uzay'a benzeyen kişi içeri girmişti. Bu ikisinin kardeş oldukları ortadaydı. Peki ben bu filmin neresindeydimki.

Uzay mekiğini andıran kişi, Uzay'ın aksine daha bir asabi tipliydi.

" Merhaba, ben Uğur. Ama sen bana kısaca, buraya geliş biletin diyebilirsin."

Karanlık Tutku (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin