Gerçekler

564 28 11
                                    

Final kararımdan vazgeçiyorumm.. Evet evet doğru duydunuz. Ama öyle çok sık bölüm atamayabilirim. Okunma sayısı çok düşük olduğu için final kararı alsamda, Savaş ve Nazar'dan vazgeçemedim.. İyi okumalar..

👇

Şurdaki yıldıza dokunabilirmisiniz? Emin olun çok mutlu oluyorum. Bir insanı mutlu etmek bu kadar kolayken varmısınız beni mutlu etmeye?

Varım diyenler?

Yokum diyenler?

Herşeye rağmen iyi okumalar 😘😘😘








Aldığım ilaçlar sonucunda midem artık isyan bayrağını çekmeye başlamıştı. Başımın ağırmasına, midemdeki krampda eklenince kusma isteğimi bastıramadım.

Uzay'a döndüğümde onunda bana baktığını, bir terslik olup olmadığını anlamaya çalıştığını gördüm.

"Nazar iyimisin?" Diye sorduğunda başımı iki yana salladım. Elim ağzıma giderken zorla konuştum.

"Arabayı durdur!" Arabayı durdurması ile kapıyı açıp dışarı çıkmam aynı saniyede gerçekleşmişti. Mideme fazlalık gelen yiyecekleri salmıştım artık dünyaya.

"Savaş'ı arıyorum." Diyen Uzay'a bakamadım bile. Elinden tutup ona bakmadan başımı salladım.

"Aramanı istemiyorum, oraya gidelim. Düşündümde hayat o çırpı bacaklanın mutlu olması kadar uzun değil. Savaş'ı ona bırakmayacağım en azından kendimi aklayana kadar."

"Eminmisin? Geri dönmek hiçde iyi bir fikirmiş gibi gelmedi bana, en azından bu gece için."

"Ben onu çok seviyorum, ölümü göze alacak kadar, yaşamıma son verecek kadar. Ama anladımki hayat her sevene adil davranmıyormuş. O yüzden hayatın bana oynadığı oyunu bozmaya gidiyoruz Uzay. Nasıl olsa kustum ölmem daha."

Uzay çatık kaşları ile bir elinde su bana uzatırken, aklına geçte olsa dank edebilmişti yaptığım son şey.

" SEN! SEN NE YAPTIN? "

Omuz silkip elindeki suyu alıp, bir kaç yudum içtim. Kustuğum için suyun tadı damağımda tatlı bir tat bırakmıştı ve bu benim hiç hoşuma gitmemişti.

Suyu ona uzattığımda hala çatık kaşları ile bana bakıyordu.

"Bakma öyle sadece unutmak istemiştim. Unutmakta ölmekten geçiyordu."

"Yani meydanı o çırpı bacaklıyamı bırakacaktın?" Diye sorduğunda çırpı bacaklı demesinden sonra gülme isteğimi bastıramamıştım.

"Aslında kalbim kırık desem az kalacak kadar paramparça olduğu için meydanı ona bırakmayı düşündüm. Ama gördümki onlar o haldeyken benim ölmem o kıza ödül olurdu. Ona mektup yazıp bıraktım, o mektup onun eline geçmeden eve sür hadi."

Ayaklanıp arabaya bindiğimde, onunda binip başını koltuğa yasladığını gördüm.

" Neden gitmiyoruz? "

Derin bir nefesi içine çekerek alnını ovaladı. Kontağı çevirip, arabayı çalıştırdı.

" Bu gece herşeyi halledelim komşu kızı. "

Nasipte varsa çekilecek çilemiz, er yada geç yaşanırmış. Rabbim darlık verdiği gibi de ferahlıkta verirmiş.

Kader denen ince çizgide, sağa sola yalpalayarak ilerleyişimin elbette bir gün düz yoluna çıkacaktım.

Karanlık Tutku (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin