Acısız Ölüm

656 18 21
                                    

Gözlerini yumarak sıktığı eline baktığımda, parmak boğumlarının beyazladığını görmüştüm. Dürüst olacağıma dair verdiğim sözlere lanet ederek Savaş'ın elinden tuttuğumda, ilk elini tuttuğum elime sonra ise bana bakıp ayağa kalktıktan sonra odayı terk etmişti.

Buyrun cenaze namazına.

Sanki kimle sevgili olabileceğimizi biz seçebiliyorduk. Seçecek olsam Aras bir seçenek mi olurduki?

Kim bilir, Belkide olurdu?

Ortamdaki şaşkın yüzlere aldırmadan ayağa kalkıp onun peşinden gideceğim sırada, freddy nin kabusu kolumdan tutarak durmamı sağladığında ona doğru döndüm.

Sen hayırdır ya kolumu tutmalar falan, ne oluyoruz yani. Gel benim kafamı kır diyor resmen Uzay gemisi.

Koluma ondan sakince çekerek çatık kaşlarla ona doğru baktım.

Erken yaşlanmam umarım.

"Bence şuan gitmemelisin sinirli olduğu için sana patlayabilir."

Ne diyordu bu Uzay kaçkını. Gitmeymiş. Sensin gitme gerizekalı.

"Patlarsa bana patlayacak, seni niye enterese ediyor koçum bir anlatsana bana." Dediğimde sadece kafa sallamakla yetinmişti, sırık.

Bunun bi fiyaka bozukluğu var ama, dur bakalım yakında çıkar kokusu, kokuşmuşun.

Zaten gözüm tutmamıştı bu palyaço suratlıyı. Pilakanı aldım koşum, en yakın zamanda öz geçmişinde çıkar önüme elbet.

Pis bakış atan.

Seni hiç sevmedim.

Noelbaba kılıklı Pinokyo..

Nereye gitmiştiki şimdi bu aslan yavrusu çakması.

Dürüst olmakta suç sayıldı artık mübarek. Bundan sonra iki doğru bir yalan söylemeyi kendime bir borç bilirim.

Dışarı çıktığımda etrafa onu göremeyince etrafa şöyle bir bakış attıktan sonra, gözlerim onun gözleri ile buluşmuştu.

Bakışları keskin ve bir o kadar da asabi olduğunu söyler nitelikteydi.

Öyle bakma ölmem sen füze at.

Suçlu ben değil, kalbimken neden suçlu ben oluyorum ki.? Benmi dedim sev diye? Kaptırdı kendini bir kere salak. Sonra olanlar bana oldu.

Bakışları kurşun misali gönlüme saplanırken yavaş adımlarla gittim yanına, gözleri gözlerimdeyken.

Bana öyle bakma zalimin oğlu, ben senin yanında güçlüyüm. Bırakırsan eğer harabeye döner yüreğim.

Acaba şuraya düşüp bayılsam, hafıza kaybı yaşayıp hiç bir şey hatırlamıyorum deyip yırtarmıydım.

Hayat bana oynarken mi? Hiç sanmıyorum.

En iyisi fırtınada alabora olmak.

Savaş'ın yanına yürüdüğümde bir adım mesafe kalacak kadar yaklaştım ona. Hafif bir rüzgar tüm sıkıntıları toplayıp götürecek gibiyken, Savaş'ın savaşa meydan okuyan bakışları buna engel oluyordu.

Ne olurdu şimdi rüzgarın getirdiği bulutlardan oluşan bir şimşekde tam beynimde patlasaydı.

Belki yırtardım, az sonra kopacak kasırgadan.

Olacak ve öleceğe çare yok diyeni tebrik ediyorum. Şuan tamda o konumdayım. Acaba elimi uzatsam tutar mı? Bakışları biraz düzelmiş gibi sanki, az önceki çatık kaşlı o değilmiş gibi.

Karanlık Tutku (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin