Gece gözlerini, deniz mavisi gözlerimle buluştururken. Ne kadar güzel gözleri olduğunu düşünmeden edememiştim. O gözlerde neler saklıydı Kim bilir.
Ruhumun derinliklerinde bir yerde Savaşa karşı bir duygu kırıntısı vardı içimde. İnsan ruh eşini bulunca iyi anlaşırlarmış. Biz iyi anlaşamasakta bir çekim vardı sanki aramızda. Ama ne kadar uzak durursam benim için o kadar iyiydi. Umarım isteyeceği şey saçma sapan bir şey olmazdı.
"İstediğim şeyi şuan değil zamanı geldiğinde söylerim."
Nedense buna hiç sevinememiştim. Sanki gelecekde, hiç gelmesini istemediğim birşey olacakmış gibi hissetmem normal değil di.
"Savaş."
Nazar boncuğumun bağırarak seslenmesiyle Gece ile birlikte Aras'a doğru döndük. Hızlı bir şekilde yanımıza geliyordu. Bir zamanlar çok sevdiğim. Ama şimdilerde kafamın karışık olduğu zamanlardaydım Ne hissettiğimi bilmiyordum. Yaşayıp görecektim. "Ne var lan ne bu hiddet hayırdır."
"Seninle önemli birşey konuşmam lazım."
"Sonra. Şimdi Nazarla işim var onu sonsuza götüreceğim."
Sonsuza derken. Sonsuz neresiydi ilk kez duyuyordum öyle bir yer. Hiç birşey anlamadan sessizce konuşan ikiliyi izlemeye devam ettim.
"Tamda bu yüzden gidemezsin işte gel benimle." Deyip bana bir bakış attı. Savaş'ın kolundan tutup duvar kenarına doğru çekiştirerek uzaklaştılar. Tabi ben meraklı melahat dururmuyum durmam. Dikkat li bir şekilde onların beni göremeyeceği yere sessiz adımlarla yürüyüp duvar kenarına yaklaştım. Az da olsa seslerini duyabiliyordum. Duyalım bakalım Aras bey benden gizli derdiniz neymiş.
"Şimdi daha çok zevk almaya başladım. Sen dediklerimi yap. Ben ona öyle şeyler yaşatacağımki Abisi gelse de kurtaramayacak onu." Dediğini duymuştum Savaş'ın. Kimden bahsediyorduki. Onun eline düşecek olana acımıştım şimdiden.
Hızlı adımlarla arkamı dönüp gidiyordum ki. Arasın sesiyle durmak zorunda kaldım.
" Deniz gözlüm. "
" Nazar boncuğum. "
" Seninle gezelim mi biraz. Hem sana anlatmam gereken bir konu var."
"Senin de anlatacak şeylerin bitmiyor." Deyip imalı bir bakış attım. " Sen ne konuştun o zorbayla onu anlat bana ve kısa kes çünkü eve gitmem gerekiyor."
"Eve gidersin ama daha sonra şimdi benim le gelmen gerekiyor sana birşey göstereceğim."
"Anneme haber vermem gerekiyor. Bir dakika beklermisin."
"Tamam sen ara bakalım." Deyip güldü
Telefonumu cebimden çıkarıp. Rehbere girmek için ekranı kaydırıp Annişkom yazan yazıya tıklayıp çalması için bekledim.
Çalıyor.. Ama açan olmuyordu. Telefonu tam kapatacakken açılmıştı.
"E efendim kızım."
"Anne yokuşmi çikaysun sesun tuhaf geliyi." Tuttu yine karadeniz damarım.
"Kızım marketteydim. Ne oldu."
Sesi telaşlı gibiydi sanki yada bana öyle geliyor du bilmiyorum.
"Anne iyimisin?"
"Evet canım."
"Peki. Şey dicektim ben arkadaşımla buluşacaktım. Haber vereyim belki geç kalırım diye aradım."
"T tamam kızım. Görüşürüz." Tamam dememe fırsat tanımadan telefon kapanmıştı. Tuhaftı ama yorgundur diye geçirdim içimden."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Tutku (+18)
أدب المراهقينSeni seviyorum Beni sevmen umrumda mı? Değil mi? Değil. O zaman neden bırakmıyorsun beni. Bitmedimi intikamın bitmedimi beni yaralayışın. Ne kadar daha yanacak canım.. Üzülme laz kızı zamanı geldiğinde.. Seni üzdüğüm gibi sende beni üzmene izin vere...