*****
"Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın.
Ama bugün denilenden sonra yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü nedense, daha yeni görüyordu Giray saçının hepsini. Tam olarak olmasa da düğünleri bile olmuşken...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Giray odanın bir köşesine çekilmiş otururken artık nikâhlı olduğu kızın hareketlerini göz ucuyla izliyordu. Kız, düğün için takılan değerli mücevherleri çıkartıp yerleştiriyordu yerlerine, hareketleri öyle sakin öyle bilindikti ki, onu gören yıllardır bu hayatı yaşıyor zannedebilirdi. Giray buna biraz şaşsa da buraya alıştığı için mutlu oluyordu sonra.
Bir iki kez bakınca daha da gözlerini alamadı kızın suretinden, çok güzeldi..
Adam odanın köşesinde öylece dalıp gitmişken genç kız başındaki ipek örtüyü sıyırıp kenarları işlemelerle dolu koltuğa bıraktı özensizce, kıyıdan köşeden görünmesin diye sıkıca ördükleri saçlarını hızlıca çözmeye başladı. Başını ağrıtmışlardı, hatta ağrıyı geçmiş uyuşturmaya başlamıştı.
Her gelin bu zulmü çekiyor muydu bilmiyordu ama Selime Hanım'ın bunu bilerek yaptırabileceğini düşünüyordu. Kendi kendine güldü bu düşünceye, bağlarını çözdüğü örgüleri önüne alıp salık bıraktı. İnce parmaklarını örgütlerin arasından geçirdi, dalgalarını hafif de olsa bozdu.
Saçları uzundu, çocukluğundan beri hiç kesmemişti ve kalçasının altına kadar iniyordu. Aynanın karşısına geçip önünde topladığı tüm saçlarını arkaya attı, ağrıyan diplerini ovmaya başlayacakken odada onun varlığını da hatırladı, "Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın.
Ama yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü, "Keseyim mi?"
Giray kaşlarını çattı kızın tavrıyla, daha birkaç gün evvel kendisine öfke kusan kız birden mülayımlaşmış, kırgınlaşmıştı sanki. Artık kocası olduğundan mıydı bu tavrı?! Boyun eğmeye mahkum mu hissettirmişti Giray?
"Dökülür belki. Aynı odada olacağız ya.." yutkundu, boğazını tazeledi ama sözlerini tazeleyemedi, ne diyecekti ki? Bilemedi Dilrûba.. "Dağılır her yere." Giray rahatsız olurdu belki kendisinden bir parçayı görürse.
Gözlerini kızdan ayırmadan yaklaştı Giray. Bakışları onun uzun saçlarını okşasa da eli çekindi, mahrum kaldı bu tatlı zevkten, "Dökülsün.." dedi yumuşakça,
Ben toplarım senin ardından.' dedi, ama içinde söylediğinden olsa gerek tepki vermedi kız, 'Bir de saklarım, kimseler göremez, benim mahremim olur..'
'Senin gibi..' ***
Vuh.. Bu da Ali Merdan’ın kardeşinin hikayesi. Bilmeyenler için bu hikaye 1600-1700 lü yıllarda geçiyor.
