Liam'ın kusursuz bir şekilde hazırlamış olduğu masaya oturmuş, yemeğe başlamıştık. Bir yandan yiyor bir yandan da sohbetlere katılıyordum. Kalbim heyecandan göğsümü zorluyordu. Yemeklerime verdikleri tepkileri dikkatli izliyordum. Genel anlamda beğenilmişti. Verdikleri iyi tepkiler biraz da olsa gerginliğimi azalttı. Uzun yemek masamızın bir başında babam diğer başında Archer oturuyordu. Babamın bir yanında annem diğer yanında ben, annemin yanında Elena, Corden ve Liam vardı. Archer'in bir yananda Linda diğer yanında da Lydia vardı. Lydia ve benim aramda ise Step vardı. İçimde ki bir ses bilerek benim yanıma oturduğunu söylüyordu. Bu his karnımda ki kelebekleri coşturdu. Gerçi Corden ilk başta oturmaya yeltenmişti ama Step, Aron'u püskürttüğü gibi onu da kolaylıkla aramızdan çekmişti.
"Üniversiteyi nerede okumayı düşünüyorsun?"
Linda çatalındaki et parçasını ağzına alırken bir yandan da bana bakıyordu.
"Buralardan uzaklaşmayı istemiyorum. Heralde Vermont'ta bir üniversitede okurum diye düşündüm."
"New York'ta ki Adelphi üniversitesini düşünebilirsin hem yakın da." Step'in kalın sesini yanımda işittiğimde hafifçe irkildim. Benim için üniversitelere mi bakmıştı? Bu düşünce içimde sıcaklık oluşturdu. Yalnız olsak başını alıp göğsüme yaslar sıkıca sarılırdım sanırım. İrkildiğimi belli etmemeye çalışıp gülümseyerek ona döndüm.
"Olabilir, bir dönemim daha var. Bunu ilerde düşünürüm."
Gözü dudağıma kaydığında usulca yutkundum. Baş parmağını dudağımın kenarına yaklaştırıp sürttüğünde ağzımın kenarında leke kaldığını anladım. Bu küçük düşürücü durum utanç duygumu gün yüzüne çıkardı. Kızarmamak için dua edip önemsiz bir şeymiş gibi geri plana attım.
"Nereye gitmek isterse destekleriz."
Babamın tok sesini işittiğimde fazla dikkat çektiğimizi anladım. Anında önüme dönüp tabağımla ilgilenmeye başladım. Akşam boyu sanki gösteri varmış gibi gözleri bizim üstümüzdeydi. Böyle davranması iyice gerilmeme neden oluyor. Step'in pek umrunda değildi. Bana yakın davranmaktan çekinmiyordu.
"Belki Step de onunla gider. O bölgenin işleyişini kontrol eder."
Linda sıcak gülümsemesi ile akşam boyu yaptığı gibi bizi destekledi. Teşekkür edercesine gülümsedim. Ailemden uzak bir yere gitmeyi pek düşünmüyordum ama olurda gidersem sevgilimin benimle gelmesi çok hoşuma giderdi. Onunla aynı evde yaşadığımızı düşününce heyecandan yanaklarım kıpkırmızı kesiliyordu. Her sabah uyandığımda ilk gördüğüm şey özenle işlenmiş yüzü benim için paha biçilmez bir hediye olurdu.
"İyi fikir. Yanında ben olmadan liderliği daha iyi kavrar hem."
Archer babama sinsi bir sırıtış atıp suyundan bir yudum aldı. Diğerleri gülmemek için kendini tutarken ben gerginlikten onlara pek odaklanamıyordum. Daha doğrusu Step ile aynı evde yaşama fikrinden dolayı odaklanamıyordum.
"Bizim bücür kendini nasıl koruyacak oralarda. Burada okusun işte."
Corden kaşık dolusu yemeği ağzına tıkarken sinsi sinsi bana bakıyordu. Gözleremi kısıp annemi gösterdiğimde saniyelikte olsa yanakları dolu şekildi donup kaldı.
"Ben yanındayken saç teline zarar gelmez."
Step kollarını masaya yaslamış Corden'a dik dik bakıyordu. Benden sonra ikinci tehdit Step'den gelince alayla gülümseyerek ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORUYUCULAR
Фэнтези☾ Ruh Serisi 1 ☽ Karanlık her geçen gün artıyordu. Tıpkı masum insanların katliamı arttığı gibi. Saf enerjili varlıkların gücü azaldığı bir dönem doğa ana için ritüel düzenlemişlerdir. Böylece insanlığı koruyan yeni bir ırk doğmuştur. Kurt ırkı.. G...