37.Bölüm

2.8K 185 64
                                    

Bütün gün büyük annem, annem ve Elena ile vakit geçirmiştim. Uzun şen şakrak sohbetle kahvaltımızın ardından Montpelier'de bulunan büyük alışveriş merkezine gitmiş doya doya gezmiş; yeni kıyafetler, takılar ve makyaj malzemeleri almıştık. Üç kadın yan yana gelirse ölümüne alışveriş yapılırdı. Canım çıkmıştı ama güzel geçmişti günümüz. Akşama doğru İzy'nin yanına uğramak için annemgilin yanından ayrılmıştım. İzy tekrar bir sinir krizi geçirirken Melisa ile onu sakinleştirme çabasına girmiştik. Bu sefer ki sorun Ryan'ın ona karşı tavırları değil, yokluğunda Ryan'nın çevresine üşüşen kızlardı. Sinirden yanakları kızarmıştı bizim kızın. Anlatırken ki tavırlarına Melisa ile gülmemek için kendimizi zor tutmuştuk. Kızların yanında Step ile buluşacağımı ve hazırlanmam gerektiğini söyleyerek ayrılmıştım. Konu bana gelince sinirden yanakları kızarmış İzy sinsi çöpçatancı moduna geçmiş bebek konusunu açmıştı. Yanlarından zor kaçmıştım.

Bu gün aldığım beyaz kalın kumaşlı elbiseyi üstüme geçirdim. Uzun kolları, derin V yaka bir elbiseydi. Boyu dizlerimi geçiyordu. Bir ilk yaparak dizimi geçen bir elbise almıştım. Üst tarafı bedenimi sarıyordu. Göğüs kısmında ki dekolte, göğüslerimi güzel göstermişti. Bu kısmı gördüğünde sinirleneceğini biliyordum. Büyük annemin bana verdiği kolyeyi boynuma taktım. İnci küpeleri de kulağıma taktım. Düzleştirdiğim saçlarım sırtımdan aşağı dingin su gibi iniyordu. Hafif makyaj yapmış, dudaklarımı ön plana çıkarmıştım. Gözlerim renkli olduğu için küçük dokunuşlarla gösterişle hale gelebiliyordu. Olmazsa olmazlarımdan siyah stilettolarımı ayağıma geçirdim. Siyah uzun kabanımı giydiğimde hazırdım.

Kapım küçük tıklamayla usulca açıldı. "Ulu tanrım! Cennetteki melekler açsınlarda kıçlarına baksınlar! Ellia ne kadar güzel olmuşsun." Büyük annemin boncukları yaşarır gibi oldu. Başımı yana eğip şirince sırıttım. "Yapma! Evlenmiyorum ki." Kıkırtım odaya yayıldı. Gözlerini yukarı kaldırıp yaşları geri göndermeye çalıştı. Yanına gidip kollarımı boynuna sardım. "Büyük anne!" Mutluluktan da olsa ağlamasını istemiyordum. Beni beyaz elbise yerine gelinlikler içinde görse nasıl karşılardı acaba? Hayallerimden biri de buydu. Sevdiklerimin olduğu bir düğün. Babamın kolunda Step'e doğru yürürken, yanından geçtiğimiz insanlar mutluluk göz yaşlarıyla bize bakıyorlardı. Elena şirinlikler yapıp sürekli fotoğrafımızı çekiyordu. Babam, Corden, Liam sırayla benimle dans ediyor Step uzaktan kıskanç ama mutlu şekilde beni izliyordu. Gözümün önüne gelen hayal ile gözlerim yaşarmak istedi. Anında aklımda ki düşünceleri geri plana attım.

"Elimde değil kızım. Bu yaşlı kadın zamanında sıçan görünümlü karılarla dövüşürdü! Şimdi ise duygusal bir büyük anne.." Gözlerinin derinliklerinde hüzün görür gibi oldum. Bizim gibi büyük babamı özlediğini biliyordum. Büyük babam oldukça yakışıklı, boylu poslu bir adamdı. Çevresinde az kadın olmazdı. Büyük annem hepsini geri püskürtür hiç bir şey olmamış gibi cilvelerine devam ederdi.

"Göz yaşlarını düğünüme sakla! Yalnız o gün ağlamana izin veririm, o da mutluluktan!" Başını olumlu anlamda sallayan kadının yanaklarını öpüp koluna girdim, birlikte aşağı inerken aklına gelen kadınlara sövmeye başladı. Salona indiğimizde babam ve annem merakla büyük annemin sövmelerini dinlemeye başladı. Gülmekten kızaran yanaklarım ile onlara baktım. Yüz şekilleri çok komikti.

"Anne gene kime sövüyorsun?" Annem kızarmış yanakları ile yanımda ki sinirlenmiş kadına baktı. Büyük annem sonunda sakinleşince gözlerini üstümüzde gezdirdi. Yüz ifadelerimizi görünce omuzları sallanarak şuh kahkahasını attı. "Aklıma nereden geldiyse eski anılar geldi." Elini havada sallayıp "Boşver!" Koltukta oturmuş eğlenen gözlerle bakan babamın gözleri bana döndü. Kaşlarını çatıp baştan aşağı süzdü. Ayağa kalkıp karşımıza dikildi. "Walker ile mi buluşacaksın?" Şirince sırıtıp dibine girdim. Beline sarılırken sert kaslarını hissettim. Step'in da böyleydi, favorim onunkiydi.

KORUYUCULARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin