Sabah erkenden uyandım ama yataktan çıkmadım. O gücü kendimde bulamamıştım. Dün öğrendiğim gerçekler ve sürekli aklıma gelen Step.
Düşünmemeye çalışıyorum ama benim için çok zor. Ormana yürüyüşe gitmek kafa dağıtmak istiyordum ama din sabah gördüklerimden dolayı çekiniyordum. Ya tekrar o iblislerle karşılaşırsam. Kendimi nasıl koruyacağımı bile bilmiyordum.
Kulaklarımın çınlaması ile düşünce deryasından çıktım. Sanki bütün sesler kulaklarımda toplanıyormuş gibiydi. İki elimle kulaklarımı bastırdım engel olabilecekmişim gibi ama nafile.
"Susun artık!!"
Benim haykırışım ile odamın kapısı sertçe açıldı. Yatakta doğrulup kimin geldiğine baktım. Corden'dı.
"Bütün sesler kulaklarına toplanıyormuş gibi mi?"
"Evet." Deyip göz devirdim. Şuan daha iyidim ama okulda ne yapacaktım hiç bir fikrim yok.
"Biraz konuşmak ister misin?"
Sanırım okulda nasıl davranacağımı sorabilirdim. Özelliklede Corden'nın nadir ciddi anına denk geldiysem. Başımı olumlu anlamda salladım.
"İlk zamanlarımda bende böyleydim. Sesler kulaklarına hucum ettiğindi içinden bir sesi seç ve ona odaklan. O zaman diğer seslerin azaldığını görüceksin. Zamanla duyularını kontrol etmeyi öğreneceksin."
"Okulda çok zorlanacak mıyım peki? Yani normal insan olanlar da var.."
Hangi arkadaşımın insan hangisinin doğa üstü olduğunu bilmiyorum. Kime naslı davranacağımı bilmiyorum. Nasıl hareket edeceğimi de. Tanrım hiç bir şey bilmiyorum..
"Merak etme çoğu arkadaşın bizden. Bir gün bu konuşmayı yapacağımızı bildiğimiz için arkadaşlarını ona göre seçti annengil. Yani insan olanlara izin vermediler. Banada öyle yapmışlardı. Şuan kontrol sahibi olduğum için sorun olmuyor tabi."
Şaşkınlıkla ona baktım nasıl yani en yakın arkadaşlarımda mı benim gibiydi?
"Melisa, İzy ve Liam da mı kurt?" Dedim dehşetle. Bir elim ağzıma gitmişti şaşkın şaşkın Corden'a bakıyordur.
"Melisa cadı." Dedi ve ellerini iki yana açıp omuzlarını kaldırıp indirdi.
"Ha!"
Kalkıp hazırlansam iyi olur. Hiç bir şey yokmuş gibi yapacaktım. Kulaklarım hatlayacak raddeye geldiğinde de bulurdum bir çare.
"Pekala. Bu kadar yeter şimdilik. Gene beynin kulaklarından akmadan gideyim bücür."
Kıkırdayıp saçlarımı karıştırdı ve ben ona yastık fırlatamadan kapıdan çıkmıştı.
Kafamı iki yana sallayıp banyoya girdim. Duş alsam iyi olacaktı beni ancak o rahatlatır. Üstümü çıkarıp aynada kendime baktım. Omzumda bir dövmenin olduğunu görünce bedenim gerildi. Geçen durduk yere bıçak saplanıyormuş gibi acı çeken omzumdaydı dövme. Üç çizgi vardı sağdaki sola yatmış ortadaki dik duran soldaki ise sağa yatmış siyah çizgilerdi. Dövmeye transa girmiş gibi bakmaya devam ettim ve gene gözümün önüne hayal gibi Step'in gözleri geldi. Sıçrayıp kendime geldim.
Her ne oluyorsa bu Step ve benimle ilgiliydi. Dövmenin oluşması gözümün önüne onun gelmesi. Elena'nın mühür ile ilgili bir şeyler saçmalaması. Bu mühür ne ise en kısa zamanda öğrenmem gerek. Annemgilin söyleyeceğini sanmıyorum. Büyük ihtimal zamanının gelmesini bekleyecekler gene. Belkide gidip Step'e sormalıydım. Ah ne saçmalıyorum ben!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORUYUCULAR
Fantasia☾ Ruh Serisi 1 ☽ Karanlık her geçen gün artıyordu. Tıpkı masum insanların katliamı arttığı gibi. Saf enerjili varlıkların gücü azaldığı bir dönem doğa ana için ritüel düzenlemişlerdir. Böylece insanlığı koruyan yeni bir ırk doğmuştur. Kurt ırkı.. G...