Step Walker
Genç adam sevgilisinin arkasından sıkıntıyla baktı. İki aydır onu görmüyorken bir an olsun yanından ayrılması canını sıkıyordu. Çevrelerini saran iblis kurt ve cadılar iki ruhani leydi gidince anında harekete geçti, ortalık karışması ile avcılar senkronize şekilde savaşmaya başladı.
Dişlerini sıkan Step, gözlerini ilk daha demin alayla konuşan cadıya çevirdi. Vahşice hırıldamaya başladığında cadının tedirgin oluşunu zevkle izledi. Enerjisini ona harcamaya bile layık görmeyip zihnini bulandırdı. Cadı zihninde oluşanları gerçek sanması ile ruhsal işkencesi başladı.
Step cadıyı öylece bırakıp ona atılan iblis kurda atıldı. Bu sırada kurtlar, iblis kurtlara karşı savaşırken, cadı ve süvariler bir yandan onlara yardım ediyor bir yandan da karanlık cadılarla savaşıyorlardı.
Liam, Electra'nın aldığı saldırıdan dolayı ağaçtan düştüğünü gördüğünde endişeyle ona doğru atıldı. Önüne çıkan cadıyı hiç düşünmeden parçalarken cadının kirli kanı ağzında kötü bir tat bıraktı. Umursamayıp Electra'nın dibinde bitti.
"İyi misin? İstersen şehre git." Büyük kafasıyla Electra'nın kalkamasına yardım etti. Genç kadın kendini toparlayıp başını iki yana salladı. "İyiyim ben. Gitmiyorum bir yere." Liam'ın arkasından atlamakta olan iblis kurtu görünce kalkanını üstlerine doğru çekti. Kalkanda ki semboller mavi ışıkla parlıyordu. İblis kurt kalkana çarptığı an elektrik çarpmış gibi geriye fırladı. Yere yıkıldığında acı inlemeleriyle yerde can çekişmeye başladı. Başka bir kurt beklemeden boğazını parçaladığında hareketsiz kaldı.
"Ahh kadın! Benim yüreğimi de böyle çarptın." Liam hayran bakışlarını Electra'da gezdirirken kadın omuz silkip mahcupça gülümsedi. 'Bu adamın karşısında çok savunmasızım' diye düşündü kadın. İkiside ilk kez birisine bu denli bağlanıyordu.
Nathan, Step'in arkasında ki iblis kurta saldıracağı sıra iblis kurt yerde can çekişmeye başladığında içi ürperdi. Göremediği varlıkları hissetmek onu her zaman tedirgin etmişti. Saniyeler içinde hareketsiz kalan iblis kurt bunun kanıtıydı. Göremediğin şeyle savaşamazdın. Çevresine göz attığında bunun bir çok kanıtı vardı.
Yan tarafında ki hırıltıya döndüğünde savaş kıyafeti içinde ki kadını sıkıştıran iblis kurdunu gördü. Beklemeden iblis kurdun boğazına atıldı. Oldukça iri olan kurdun boğazını deli gibi sallayarak parçalanmasını sağladı. Yerde can çekişerek hareketsiz kalan kurda son kez baktı. Sol tarafında kalan kadının iyi olup olmadığına bakmak için döndüğünde olduğu yerde donup kaldı. Hızlanan nabzının yanında, mavinin çok farklı tonuna sahip gözlere şaşkınlıkla bakakaldı.
Kadının gözlerinin güzelliği içini titretti. Mas mavi gözler daha önce görmediği bir tondaydı. İçinde parlayan beyaz yıldızlar enerjisine aitti. Kadının yüzü siyah tülle kapalıydı. Nathan, kadının yüzünün nasıl olduğunu merak etmedi değil. Titrekçe nefesini veren Nathan tüylerini sallayarak kendine geldi. "Yaralandın mı?" Kadın yaşadığı şoktan anında çıkarken ketum bir halde başını iki yana salladı. "Ben hallediyordum koca oğlan." Saniyeler için de ağaca tırmanan kadından şaşkın ve hayran gözlerini çekemedi. Daha önce ona böyle çıkışan bir kadın görmediydi. Kadının elinde beliren beyaz yaya oku yerleştirip fırlatışına hayranlıkla baktı.
Kadın oku hemen arkasına fırlattığında gözleri okun gittiği yere döndü. İki karanlık cadının tam başına denk gelen oka kaşlarını çattı. Resmen ona hayranlıkla bakarken ölüme gidiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORUYUCULAR
Fantasia☾ Ruh Serisi 1 ☽ Karanlık her geçen gün artıyordu. Tıpkı masum insanların katliamı arttığı gibi. Saf enerjili varlıkların gücü azaldığı bir dönem doğa ana için ritüel düzenlemişlerdir. Böylece insanlığı koruyan yeni bir ırk doğmuştur. Kurt ırkı.. G...