49.Bölüm

2.2K 175 115
                                    

Hızlı adımlarımla karanlık koridorda ilerledim. Beni aradıklarını hissediyordum. Biran önce aynalı bir oda bulmam gerekiyordu. Bütün odalar ihtiyaçlarına göre dizilmişti. Yiyecek, sağlık, silah, kıyafet vb..

Çoğunluğu yatak odasıydı. Koridorlar duvarlarda asılı olan ateş tabakları ile aydınlatıldığı için, yarı loş yarı karanlıktı. Yanından geçtiğim cadılar ya da vdella'lar beni fark etmiyordu. Onlara değmeden yanlarından süzülüp tüm odalara bakıyordum. Neredeyse yüze yakın cadı ve vdella vardı. Hepsi mide bulandırıcı bir enerjiye sahipti. Beni aramak amaçlı hepsi ordan oraya gidiyordu.

Sonunda sessiz bir koridora girdiğimde burasının liderlere ait olduğu çok belliydi. En sonda ki odanın kapısı yavaş yavaş açılınca oraya girmem gerektiğini anladım. Leydi Megan'ın varlığını tüm hücrelerimle hissediyordum. Bana yardım etmeye çalışıyordu.

Odaya girdiğimde büyük bir yatak odası ile karşılaştım. Çift kişilik yatak sağ duvara dayanmış her iki yanında küçük komidin vardı. Hemen karşı duvarında boylu boyunca bir ayna vardı. Aynanın her iki yanında kitaplarla dolu kitaplık vardı. Sol kitaplığın yan tarafında banyo diye tahmin ettiğim kapı vardı.

Kapıyı arkamdan kilitleyip. Aynanın karşısına geçtim. Bacağımda asılı duran küçük hançerlerden birini alıp elimi kestim. Kanım ile aynaya pentagram çizmeye başladım. Hızlı iyileşmem sayesinde hançerle açtığım yaram kapandıkça yenisini açtım. Sonunda çizebildiğim çember içinde ki yıldıza geri çekilip baktım. Yan tarafımda ki camdan ay ışığı pentagrama vuruyordu.

Kapının zorlandığını işittiğimde elimde parıldayan kıvılcımları kapıya doğrulttum. Ben işimi bitirmeden onlarla yüzleşemezdim. Kapıda oluşmaya başlayan semboller ile sadece benim kırabileceğim kilit büyüsü oluştu.

"Seni adi kaltak orda olduğunu biliyorum!"

Emily'nin sesini işittiğimde dudağım yukarı kıvrıldı.

"Daha erken iyileşmeni beklerdim Emily!" Bağırışlarını küfürlerini umursamayıp ceketimin iç cebindeki kağıdı çıkardım. Keşiş Martin'den aldığım ruh dünyasının kapısını açacak anahtar kelimeleri mırıldanmaya başladım.

Eímai sti mési tou pouthená
'Ben ruh dünyasının leydisi'

Anypomonoúme gia ti synántisi
'Kutsal savaşçılar sizi çağırıyorum'

Eán sas endiaférei aftó, den tha sas epitrépetai na to kánete
'Kendi intikamınız için bu savaşta bana katılın'

Prépei âraf na páo stin póli
'Kilitli araf kapısı ordum için açılsın'

Ta eisitíria eínai kleistá
'Bilenen kılıçlar kuşansın'

Genníthika stin paliá póli
'Yıldızlar yolunuzu aydınlatsın'

Aftó eínai éna polý oraío méros
'Bu savaşta benimle olun'

Den xéro ti na káno
'İstediğiniz kan dökülsün'

Her kelimemde gök gürlüyor, zorlanan kilit sesini işitiyordum. Kapı arkasında ki Emily'nin bağırışları arka planda kaldı. Suyun altındaymışım gibi kendi sesimden başka ses duymaz oldum. Sona doğru yükselen sesim ile kağıdı tutan ellerim titredi. İçimde hareketlenen güç bütün bedenime şok etkisi yarattı. Boğazım yandığı için sona doğru sesim çatallaştı. Odanın içinde rüzgar esiyormuş gibi saçlarım havalandı. Tenimi yalayan rüzgar aynadan yüzüme doğru esti. Kapattığım gözlerimi kelimeleri biliyormuş gibi dudaklarımdan döküldü. Sürekli tekrar ettiğim sözcükler güçlü enerjiyle dolmama neden oldu.

KORUYUCULARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin