24.BÖLÜM "YARDIM"

70.5K 4.3K 1.9K
                                    

Merhaba <3

Bir önceki bölüme gelen yorumlarınız için çok teşekkür ederim, bu bölüm için de yorumlarınızı bekliyorum.

Oy vermeyi de unutmayın lütfen♡

Keyifli okumalar!

.

.

.

24. BÖLÜM "YARDIM"

"Ne yapacağız?" Karan'a değil de dışarıdaki silahlı adamlara bakarak sordum bu çaresiz soruyu. Şu an elimizden pek de bir şey gelmez gibiydi ama gelmeliydi, kurtulmalıydık. Başka çaremiz yoktu çünkü, yoksa başımıza hiç de iyi şeyler gelmeyecekti. Sorduğum soruya cevap alamayınca gözlerimi Karan'a çevirdim. Kaşlarını çatmış o da adamlara bakıyordu.

"Kim bunlar? Babamın adamları mı?" Karan'ın bakışları beni buldu. Bir şey söylemek için dudaklarını araladı ama bulunduğum tarafın camına vurulunca hiçbir şey söylemedi. Göreceğim kişiye kendimi hazırlayıp başımı çevirdim ve dışarıya baktım.

Bakar bakmaz da öylece kaldım.

Özgür camı açmamı işaret edince şaşkın bir şekilde camı indirdim. Önce bana sonra da Karan'a bakarak göz kırptı.

"Naber?" İkimizde cevap vermedik.

"Daha uyanamadınız mı? Yoksa korkudan dilinizi mi yuttunuz?" Dışarıdaki adamlara baktım. Hepsi silahları indirmiş alaylı ifadelerle bize bakıyorlardı.

"Ne oluyor?" Özgür bakışlarını Karan'dan çekip bana baktı.

"Gece kızlar size ulaşamamışlar, beni aradılar. Ben de sizi buldum ama o kadar tatlı uyuyordunuz ki uyandırmak istemedim. Bir de sabah sabah sürpriz yapayım dedim."

"Ben şimdi sana sürprizi göstereceğim." diyen Karan'a baktım. Doğruldu ve kapıyı açmaya çalıştı ama gece kilitlediğim için açamadı.

"Kapıyı aç." deyince itiraz etmedim ve yanımdaki düğmeye basarak kapıları açtım. Ben şaşkınca arabanın içinde oturmaya devam ederken Karan arabadan indi ve Özgür'ün yanına gitti.

İnmeden onları izledim. Karan öfkeyle Özgür'e vurmaya çalışırken Özgür'de Karan'ın darbelerinden kurtulmaya çalışıyordu. Onlara bakmayı bırakarak elimi hâlâ deli gibi atan kalbimin üzerine koydum. İki dakika da korkudan ölüyordum.

Yeniden o eve dönme ihtimalim aklıma geldikçe delirecek gibi oluyorum.

O eve dönmek zorunda kalmam demek ölmem demek.

Arabadan indim. Karan ve Özgür hâlâ kavga ediyorlardı. Neyse ki daha çok erken olduğu için etrafta neredeyse hiç kimse yoktu.

"Kavga etmeyi bırakın eve dönelim." Karan'ın bakışları beni bulunca imayla konuştum.

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin