Merhaba <3
Bir önceki bölüme gelen yorumlarınız için çok teşekkür ederim, bu bölüm için de yorumlarınızı bekliyorum.
Oy vermeyi de unutmayın lütfen♡
Keyifli okumalar!
.
.
.
"Başkalarını kazanmak için kendini kaybetme."
28. BÖLÜM "ÖFKE"
Her yalan bir gün er geç ortaya çıkarmış.
Son günlerde öğrendiğim en iyi şey bu olmuştu. Hayat bunu bana çok acı bir şekilde öğretmiş öğretmeye de devam ediyordu.
Önce art arda sıralayıp söylediğimiz onlarca yalan ortaya çıkmıştı. Karan bunlar için bize tek bir kelime bile etmemişti. Belki de cezamızı zaten çekiyor olduğumuz için sesini çıkarmamıştı bilmiyorum ama bu konuda hiçbir şey dememişti. Şimdi de tüm bu olaylara yol açan en büyük yalan çıkmıştı ortaya.
Selen'in hamileliği.
Selen bir anlığına gösterdiği karnını kalın kazağıyla yeniden kapatmaya çalışırken Karan'a baktım. Sadece durmuş öylece Selen'e bakıyordu. Ellerine baktım, yumruk yapmıştı.
"Abi ben..." Selen devam edemeden hüngür hüngür ağlamaya başlarken Karan ona yaklaşmak için bir hamle yaptı ama önünde durup kollarından sıkı sıkı tuttum.
"Sakin ol lütfen. Bak bırak önce o anlatsın sonra kızarsın ama önce onun kendisini anlatmasına izin ver." Gözleri beni buldu.
"Sen..." deyip sustu. Gözleri üzerimde gezindikten hemen sonra şaşkınca konuştu.
"Biliyor muydun?" Cevap veremedim. Son günlerde söylediğim ve ortaya çıkan her yalan yüzünden utanıyor, kendimi kötü hissediyorum.
Ben bu değildim ki. Ben hiç yalan söylemezdim ama mecbur kalmıştım. Hem bu benim yalanım bile değil. Ben sadece bildiğim bir şeyi söylemedim. Bu da kötü ama yalan söylemek kadar kötü değil.
"Tabii ki biliyordun." deyip bir anda ellerimden kurtuldu ve öfkeyle Selen'in yanına gitti. Selen korkuyla Karan'a bakarken Karan bir anda kolundan kavradı ve resmen kükredi.
"Hangi şerefsiz lan, hangi şerefsiz bunun babası?" diye bağırdı Karan, Selen cevap vermeden yalnızca ağlarken Karan iki kolundan tuttu ve onu sarsmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK
ChickLit"Bade Karahanlı." Duyduğum tok sesle eş zamanlı olarak derin bir nefes aldım, ağır hareketlerle sesin geldiği yöne döndüm. Kapıyı yavaşça kapattı, gözleri beni buldu. "İsmimi bile öğrenmişsin." Dudakları yana kıvrıldı, bana doğru geldi. "Öğrenmek zo...