67.BÖLÜM "BADE - KARAN ATASOY" (ÖZEL BÖLÜM)

35.2K 2.1K 832
                                    

Selam badem şekerlerim :)

Böyle selam vermeyeli çok uzun zaman olmuştu ve sizi çok özledim :) neyse konuşmayı bölüm sonuna bırakıyorum ve hemen sizi bölüme uğurluyorum.

Başlamadan önce sol alt köşedeki yıldıza dokunarak bana destek olabilirsiniz.

Ben de buraya sizin için bir yıldız bırakıyorum.⭐ Sizinkileri de bekliyorum.♡

Keyifli okumalar.♡

*****

*****

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

67. BÖLÜM "BADE - KARAN ATASOY"

Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Gözlerimi bir saniye bile olsun önümdeki laptobun ekranından çekmedim. Ellerim titriyor ve heyecandan bayılmak üzereydim. Başımı bir anlığına kaldırdım, salondakilere baktım. Onların da benden bir farkı yoktu. Hepsi elindeki telefonla benim sonuçlarıma girmeye çalışıyorlardı.

Evet, üniversite sınavının sonuçları açıklamıştı. Kaç puan aldığımı öğrenecektim ama bir türlü sonuç sayfası açılmıyordu. Son on beş dakikadır sürekli bizi sayfadan atıyordu ve heyacanım artık doruk noktasındaydı. Gözlerimi yeniden laptoba çevirdim ve bir kez daha beni siteden attığını fark ettim, sıkıntıyla ofladım.

Hızla yeniden girdim siteye. Şifremi filan yeniden yazdım ve bir kez daha beklemeye başladım. Bu kez açılacağını hissederken dizimde Karan'ın elini hissettim, başımı çevirip ona baktım. "Sakin ol güzelim, kalbinin sesini buradan duyuyorum." Gergince güldüm. O sırada Alp ve Sibel'in bakışları da burayı buldu, gülümsediler ama ikisi de hemen yeniden telefonlarına döndü, uğraşmaya devam ettiler.

"Sakinim zaten ben." diye minik bir yalan söyledim, hızla ekrana döndüm ama hâlâ açılmadığını fark edip sıkıntıyla ofladım. Resmen puanım belliydi ama ben sayfayı açamıyordum. Bu yüzden biraz olsun sinirlendim.

"Açıldı." diyen Karan'a hızla döndüm, dikkatle telefonunu baktığını gördüm.

"Dalga mı geçiyorsun?" Bakışları beni buldu.

"Hayır, açıldı." deyip ekrana döndü, o an donup kaldım ve o an içime çok kötü bir korku düştü. Ya olmadıysa? Ya istediğim kadar yüksek bir not alamadıysam? Buz kesti bedenim bu düşünceyle. Her şeyin bir yıl daha gecikeceğini düşünüp çok korktum ve o telefonu alamadım.

"Hadi söylesene! Kaç almışım?" Karan birkaç saniye daha ekrana baktıktan sonra bakışları beni buldu. Yüzünde gergin bir ifade vardı. Zoraki bir şekilde gülümsedi. Mutlu değildi. O mutlu değilse benim de mutlu olmayacağım bir şey görmüştü.

Kalp atışım mümkünmüş gibi biraz daha hızlandı. O kadar hızlandı ki sanki bir anda yeniden duracak bir daha hiç atmayacak gibiydi. Soğuk soğuk terlemeye başladım. Dudaklarımı ısırdım, ellerimi ovuşturdum ve gerginliğimden kurtulmaya çalıştım ama olmadı.

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin