"Kapıdakiler benim için mi?"
Nefesini sesli bir şekilde verirken tüm hırsını karşısında ukala bir sırıtışla bakan adamdan çıkarmak istiyordu Kerem. Tek elini pervaza yaslamış yanındaki iki korumaya üstten bakışlar atarken devam etti karşısındaki adam.
"Bu gençler biraz tecrübesiz ama benden uyarması! Bak kapındayım, yüz yüzeyiz, bir anda indiririm seni, arkamdan film izler gibi kalırlar!"
"Öğretememişsiniz!"
Kendi kendine sırıtırken usulca yanındaki korumaya dönüp ensesinden yakalamış.
"Ev terliği istemiyorum kardeşim az daha çekil kenara abinle çay kurabiye yapacağız beni sık sık görecek..."
"ULAN!"
Öfkeden kararan gözleri ile bir anda Cemal'in yakasına yapıştığında Kerem kendisini kaybetmişti. Saatlerin gerginliği, tüm üzüntüsü, kızgınlığını bu serseri heriften şimdi çıkacaktı. Selda'nın çığlığı Hakan'ın ve korumaların araya girme çabalarını görmüyor duymuyordu. Her şey saniyeler içinde karmakarışık hale gelmişti. Kendini kaybetmişçesine yumruklarını Cemal'e indirirken vücuduna gelen darbelerin farkında bile değildi. Dört kişi zor zapt ediyordu. Nihayet kenara aldıkları Kerem derin derin soluklanırken tüm apartman kapıya çıkmış güvenlik gelmiş ortalık karışmıştı. Selda abisinin başında gözyaşları içinde onu kontrol ederken. Hakan etrafta toplanan kalabalığı dağıtmaya çalışıyordu.
Olan biteni önce dışardan bir film seyreder gibi izleyen Kerem yaşadığı tüm gerginliğe rağmen Selda'yı nazik bir şekilde içeri gönderip ayağa kalktı. Hayatında ilk defa tüm mantığını kaybetmiş şuursuzca birine saldırmıştı. İçindeki boşluktan bedenindeki acıyı hissetmiyordu. Karşısındaki duvarda yere çökmüş bir dizini kendine çekmiş halde dudağının kenarındaki kanı temizleyen Cemal'e sabitlediği bakışları hala öfke doluydu ama zorlukla da olsa sakinleşmeliydi. Selda'nın kendisine korkuyla baktığının farkındaydı.
Hakan herkesi yollamış korumalara emanet ettiği Kerem'in ayaklandığını görünce hemen araya girme ihtiyacı hissetmişti. Nefes nefeseydi!
"Kardeşim geç içeri ben bu arkadaşla ilgileneceğim! Hadi abicim!"
Ayakta hemen dibinde kendisinin ani bir hareketine karşı temkinli bir duruş sergileyen Hakan'ın omuzunun üstünden yine bakışlarını sabitlediği kişiye ithafen konuşmaya başladı Kerem. Sesi sakindi güven vermek istercesine eli dostunun kollarındaydı.
"İçeri geç!"
Önce sessiz bir gülüş gönderdi Cemal sonra acısını belli ederek hareketlenen bedeniyle doğruldu ve cevapladı hafifçe eve yönelen Kerem'i.
"Çayı koydun mu?"
Hakan aniden karşısındaki adama döndüğünde kendine hakim olamamıştı!
"Lan manyak mısın! Geç içeri adamı zıvanadan çıkarma! Kerem sende duyma kardeşim!"
Kerem zaten dairesine dönmüş arkasında bıraktığı ukala herifin tavrını takmamıştı bile ama varlığı bile sinirlenmesine yetiyordu.
Kimsenin ses çıkarmadığı salonda herkes bir köşeye geçmiş bakışların konuştuğu gergin bir ortam oluşmuştu. Gergin başlayan gün nabzını hiç düşürmeden yine gergin bir şekilde devam ediyordu.
Sessizliği bozan sonunda yerinde hareketlenip Selda'ya dönen Kerem'di. Yanında sessiz bir şekilde oturan kardeşinin endişesi için pişmandı, onu korkutmak istediği son şeydi ama olan olmuştu bir kere. Hemen kendisine dönen kardeşinin elini güven vermek istercesine tuttu ve alnına kısa bir öpücük kondurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meri
Fiksi UmumBir kadının hayatta kalma hikayesi... Gerçek insanlardan ve hayatlardan ilham alınarak kurgulanmış, duygu yüklü, umut dolu, aşk kokan bir hikaye... Elif Meri ve Kerem'in hikayesi... ***Dünya'nın birçok yerinde bazı kadınlar ortak bir kaderi yaşıyor...