Mafya Ben Ve Abilerim (KİTABA GÜNCELLEME GELMEYECEKTİR YARİM BİRAKİLMİSTİR)

Bölüm 49 'KOCA ADAM'

Hazan'dan DEWAMKEE

Ringe çıktıktan sonra karşıma gelen adamla yarım ağız gülümsedim. Kendimi yormayacaktım. En azından şimdilik. Adam koşup ilk yumruğunu salladığında yan dönmem yeterli olmuştu. Önümdeki kolunu tuttuğum gibi çevirip yere ittim. Ringin kenarına ilerleyip elime bilyeleri aldım. Adama döndüğümde yerden yeni kalkmıştı. Her maçta olduğu gibi bu maçta da bulunan çakılardan aldı. Elimdeki bilyeyi adamın kafasına atınca sinirle bıçağı bana fırlattı. Yavaş atmıştı belki de gücü yoktu. Tuttuğum gibi ona fırlattım. Bacağına saplanan bıçakla bağırmaya başlayınca hızlıca elimdeki bilyelerden üç tanesini açık olan ağzından içeriye fırlattım. Bilye soluk borusuna kaçınca öksürmeye başladı ve nakavt. Görevliler müdahale edince bende ringden indim. Demek ki bu sefer öldürmek yok. Bizimkilerin yanına gelince hepsiyle yumruğumu tokuşturup Ayaz'ın yanına geçtim. Kolunu omzuma atıp beni kendisine çekti alnıma öpücük kondurup beni kendisinden ayırdı. Ringe çıktığında onu izlemeye başladım. Başta ilk büyük 4 kişi özel kapışma yapacak sonrası karma olacak tahminimce. Seyirciler istediği yarışmacının ringinin etrafında izleyebilecek.

Ayaz beklemeden karşısındaki kişiyi yumruklayarak bayıltınca görevliler adamı sahadan çıkardı. Ayaz'da yanımıza geldi. Diğer iki kişi ise yurt dışından gelen ve Amerika'nın birincisi ve ikincisi olan kişilermiş. Onların maçları da bitince esas maçlar başladı.

Herkes rakiplerini bir bir elerken bizimle yarışmak istemeyen sayısı artıyordu ve onlar diğer ringlerde maçlara devam ediyordu. Önümdeki adam bana mal mal bakarken sahaya sabunu sıktım. Yer iyice kayganlaşınca dengemi sağlayıp yumruğumu attım. Adam benim 4 katım kadardı. Gerileyip sırtımı ipe verdim. En sonunda kendimi bırakıp kayarken yatıp adamın tam bacak arasından geçerken ayaklarımı kaldırdığım gibi onun erkekliğine vurarak onu yana atmayı başarmıştım. Etraftaki seyirciler buraya toplanırken herkes olamaya başladı. Karşıdaki iplere tutunarak kendimi durdurdum. Ayağa kalkıp yanına gittim. Tekmemi adamın suratına geçirince görevliler onu aldı. Bende ringden inip ring temizlenirken üzerimi değiştirdim.

Tişörtümü kollarımdan geçirip indirirken içeriye dalan kişiyle bakışlarım o yöne döndü. Ayaz içeriye girdiği gibi saniyede yanıma ulaşınca dudaklarıma yapışması bir oldu. Fazlasıyla terliydi. Ayrılıp kulağıma yaklaştı. "Bana tişörtlerinden birini vermeye ne dersin?" Gülümseyip yanağını öptükten sonra tişörtü verdim. Üzerindeki askılı bol tişörtü çıkarıp benim verdiğimi giyindi. Yanağımı öpüp "Seni seviyorum." diyerek gitti. Ne olmuştu bu adama?

Ringe çıktım. Son iki kişi kalmıştı. Birinde 'Palyaço' diğerinde 'Kızıl Ejder' olarak halkın karşısında olacaktım. Adamın gelmesini beklerken diğer kişilerin maçlarının bittiğini gördüm. Nasıl bu kadar hızlı bitirdiklerini düşünmemiş değilim.

*Canım benim görevliler sayende her tur ringi temizliyor.

Olabilir. Ayrıca... ayrıca sonlara doğru maçlara kural olarak öldürmeyi serbest yapmasalarmış.

*Sende illa kan çıkarana kadar durmayacaksın değil mi?

Yapacak bir şey yok.

*Bu adam nerede kaldı ya.

Bilmiyorum ama geldiğimde onu parçalara ayırabilirim.

*Bende arka- emin misin? Bir başını kaldır derim ben.

Karşımda gerçekten büyük bir adam durmakta. Adamın avuç içi kafam kadar zaten. İstifimi bozmadan ona baktım. Ben hala bedenimi iplere yaslamış beklerken adamın bana yönlenmesiyle ilerleyip karşısında durdum. İlk hamlesini beklerken o da beni bekliyordu. Bacağımı yandan getirip bacağına sertçe tekme atınca eğilir gibi oldu. Düzelip yumruğunu savurdu. Kafamı eğdikten sonra karnına tekmemi bastım. Ondan uzaklaştım. Kumsal ıslık çalıp bana ucu zehirli mızrağı fırlattı. Tutup adama ilerledim. Atıyormuş gibi yapıp geri çektiğimde sinirlenip üzerime geldi. Sopayla adama burmamla sopanın kırılması bir oldu.