Dokunuş

8.7K 754 318
                                    

Ali

"Gelin hamamı!" Dedi Ali. Fısıltının en sinirli tonuyla konuşuyordu. Ferdi tastaki suyu onun kafasından aşağı dökerek susturdu.

"Gelinsin işte ağlama." Dedi Metin gülerek. Yörelerinde pek meşur olan hamam geleneğini gerçekleştiriyorlardı ama işin garip tarafı bunu erkek için yapıyor olmalarıydı.

Kadınların, özellikle kaynanaların bir çoğu gelinleri ile diğer kaynanalara hava atmak, onu tanıtmak ve aynı zamanda tanımak için getirirlerdi buraya. Tanıdık, tanımadık herkes olurdu. Daha çok gösteriş için yapılırdı.

Annesi ilk söylediğinde Ali kahkaha atmıştı. Konu orada kapandı sanmıştı ama meğerse onun tepkisinden sonra habersiz planlanmıştı. Arkadaşları onu buraya çeken yemlerdi. Kapıdan kaçmak istemişti ama kolundan tutarak zorla getirmişlerdi.

Bir de herkes vardı hamamda. Yüzünü her gün gördüğü insanlara birlikte yıkanmak istemediği için kollarını bağlamış köşede oturuyordu.

Arkadaşları onun bu haline gülerken aynı zamanda dikkat çekmemek için yıkıyorlardı onu.

"Oğlum ben araba mıyım? Benimle neden hava atılıyor amına koyayım?" Arkadaşları tekrardan kahkahalara boğuldular.

"Motor gibisin be!" Ali, Metin'in elindeki tası alarak Ferdi'nin kafasına vurdu.

"Söylenme lan artık! Geldik işte. Ye, iç, oyna. Sana özel yemekler, sazlar getirmişler."

"Gerdanda kırayım mı Metin? Bir ömür dalga geçersin kardeşim." Öfke saçan gözleri arkadaşlarında dolandı.

Şu an dünya üzerinde en olmak istemediği yerdeydi.

"Hayır tamam, adettir yapıyorsun da neden herkesi çağırıyorsun amına koyayım?" Saz eşliğinde yemek yiyen, köşeye oturmuş dayılar ve kendi aralarında konuşmaya dalmış, sırf bedava diye gelen gençlerle doluydu içerisi.

"Necdet'in seninle ilgili planları var belli ki. Okumuş damadını sergiliyor."

"Alt mahalleden birilerini bile getirmiş." Dedi Ferdi, Metin'i destekleyerek. "Herkesi tanı, kendini sevdir, muhtarlığa aday ol bile der bu." Üçünün gözleri de sesli kahkaha atan Necdet'e kaydı.

Ali kendisine söylenen parçaları birleştiriyordu. Evliliği isteyen Necdet'ti. Onu yolda karşılamıştı, bir de şimdi hamam sefası yaptırıyordu. Adam bir şeyin peşindeydi ama emin olamadı. Şu an tek isteği evlenmek ve gecesinde Canan'ı alıp kaçmaktı.

"Bunları düşünmeyelim, anın keyfine bakalım." Ferdi bir tas daha aldı ve kendi üstüne döktü.

"Öyle yapalım madem." Dedi Ali. Nefret ettikçe kendine zehir ediyordu günü. Başkası için gelmiş gibi davranabilir, böylelikle eğlenebilirdi.

Gözleri etrafta dolandı. Gençlerden bazıları eğlenceli melodiye ayak uyduruyordu. Mahalleler ve köy çok büyük bir yer değildi. Herkes birbirini tanıyordu. Ali o an çok yabancı hissetti kendini. İki arkadaşı dışında yakın olduğu kimse yoktu.

Birkaç yüzü Mete'den biliyordu, onun yanına içmeye gittiği gün orada olan çocuklardı ama iki kelam etmek tanımak demek değildi.

Gözleri Mete'yi aradı ama göremedi. Tam gelmediğini düşünecekti ki kapıdaki hareketlilikte olduğunu fark etti. İçeriye girerken oturanları selamlıyordu esmer oğlan, belli ki yeni gelmişti.

Yanında Ahmet vardı ve ikisi de onları yanlarına çağıran amcalar arasında zikzak çize çize ilerlediler.

"Bu da gelmişken kendini Fatih Amca'ya göstersin, zaten niyetliydi adam." Metin kuzeniyle ilgili alayla konuşurken Ali'nin kaşları çatıldı. Mete birini seviyordu, kendini göstermek istemezdi ki.

UsulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin