Mete?
Kara gözler gelen titreşim sesi ile açıldı. Daha uyumamıştı, sadece uzanıyordu. Odasına kaçmıştı. Misafirleri pek sevmezdi, özellikle ne yapılmaya çalıştığını bildiğinde.
Mete'nin tüm sözlerine rağmen annesi babasını içeri almıştı. Mete onu köşeye çektiği ilk anda daha oğlu ağzını açmadan; "Misafirlerle gelmiş oğlum yoksa almazdım ama böyle ayıp olur." Demişti. Mete de ikisine inadından çıkmıyordu odasından. Biliyordu ki annesi misafirleri düşünmüyordu. Zaten hiçbir zaman kocasından ayrılmaya çalışmamıştı.
Telefona uzanarak bildirime tıkladı. Mesajı atanın Ali olduğunu gördüğünde yamuk bir gülüş kondurdu dudaklarına. Bir seslenişi yetiyordu Mete'yi dünyadan ayırmaya.
Gülme de cama bak.
Gelen yeni mesajla gözleri cama kaydı. Ona bakıyordu maviş oğlan. Mete döndüğü gibi el salladı ona ve o doğrulurken tekrardan yazmaya koyuldu.
Müsait misin?
Mete sorusuna cama çıkarak yanıt verdi. Zaten müsait olmasa da Ali için zaman yaratırdı.
"Ne oldu İzmir'li?" Dedi camdan cama. Ali eskiden verdiği gibi tepki vermiyordu bu lakaba. Saklasa da kıvrılan dudakları belli oluyordu ama şimdi normalden bile daha kocaman gülümsedi. Mavi gözlerinde garip mayışıklık vardı.
"İçtin mi sen?" Hem bu kadar yorgun ve dağınık hem de bu kadar mutlu görünmesinin tek bir nedeni olabilirdi.
"Seni özledim!" Dedi Ali neredeyse bağırarak. Mete şaşkınlıktan kocaman açılmış gözlerle baktı ona.
"Gir içeri!" Telaşla Ali'nin sesini kapatmaya çalıştı. Onun konuşması sayesinde Ali'ninki pek yankı bulmadı. İşaret parmağını dudaklarına götürerek susmasını işaret etti.
Ali dudaklarını birbirlerine bastırarak durdurdu kendini. Abartılı tepkisi iyice şirinleştirmişti onu.
Bir saniye konuşmadan duramadığı için hemen telefona yapıştı.
Evin boş mu?
Mete mesajına karşılık gülsüe de hayır yazdı ve yazdığı gibi yüzü düştü Ali'nin. Mavi gözleri Mete'yi bulduğunda dudakları aşağı doğru kıvrılmıştı. Sadece bir saniyenin ardından tüm ifadesi değişti ve eskisinin yerine heyecanla kocaman açılmış gözler geldi.
"Çatı?" Tekrardan sesli konuştu. Aklına gelen fikirle susması gerektiğini unutmuştu.
"Çatı mı?" Mete yine şaşkınlıkla bakarken Ali onaylarca salladı başını. Küçükken evden kaçmak için sık sık çatıya çıkardı Mete. Ali bir gün onu görmüş ve sonra taklit etmeye başlamıştı. Mete onunla aynı zamanlarda çıkmamaya özen gösterdiği, Ali'den kaçtığı için o zamanlar yalnız kaldığı tek yeri çaldığı için sinirlenmişti.
Ali, Mete'den herhangi bir onaylama duymadan odasının içine gitti bile. Onların evinde giriş içerideydi ama Mete'nin evinde durum farklıydı. Onun camdan çıkması gerekiyordu. Bunun için kendi çatısı yakalanma durumuna karşın daha güvenliydi.
Kapıyı aç gizlice giricem. Ali'nin mesajını gördüğünde onun da bunu düşünerek evine geldiğini anladı.
Sarhoş aklıyla kapıyı çalmasın diye neredeyse koşar adımlarla indi aşağı. Ali çalmadan yetişerek açtı.
Kapı açıldığı gibi içeri girdi maviş oğlan. Mete onu uyarmak istercesine bir daha sessiz olmasını işaret etti ama pek anlayabilecek gibi durmuyordu. Mete kapıyı elinden gelen en sessiz şekilde kapattı. İçeriden babasının ve pek sevgili misafirlerinin sesini duyuyordu. Annesi de mutfakta olmalıydı. Arkasını dönerek yürümesi için Ali'yi itecekti ki maviş ondan erken davranarak dudaklarına yapıştı.
