~ 8. Bölüm ~

27.2K 1.9K 430
                                    


(multi : Nevâl'in kıyafeti)

Nevâl Akınşah'dan ✨

Ona evet dediğim gecenin sabahında değişmişti tüm cihan. Kara kış ardına bakmadan göçüp gitmiş, yerini kuş cıvıltıları dolu bir bahara bırakmıştı. Güneş beyaz tenimi ısıtmaya başlamış, hafif meltemler yanaklarımıza bir buse kondurup usulca geçip gider olmuştu. Daha bir parlaktı gökyüzü. Şakayık çiçeklerim ardı ardına tomurcuk vermiş, yüreğimi yoran cümle dert buhar olup göklere karışmıştı. Hoplaya zıplaya gezesim geliyordu köhne mahallenin kirli sokaklarında. Allah'ım... Mutlu olmak böyle bir şey miydi?...

Evvela kızmıştım kendime. Bu kadar uçarı, bu denli aşık olduğum için yargılamıştım. Kabul edemeyecek olmamın türlü sebepleri varken bu pes ediş çok çabuk olmamış mıydı? Ama sonra kalbim almıştı sözü. Mantığımı karşısına oturtup onu sevdiğim senelerden söz etmişti. Başıma ne gelmiş olursa olsun onu sevmekten bir an bile vazgeçmediğimi anlatmış, bu sorgusuz sualsiz onayın üstünü mutluluk battaniyesiyle sıkı sıkıya örtmüştü. Geriye ise hayata baktığım bu pembe gözlükler kalmıştı. Bir de yapılacak hazırlıklar...

Sabahın kör karanlığında uyanıp kolları sıvayarak girişmiştim işlere. Salonu, mutfağı, banyoyu güzelce elden geçirip Madam ve Zeynep'in karnını doyurmak üzere mola vermiştim. Sadece oda kiralamış olmama rağmen bütün evi kullanıyor ve gariptir ki Madam Natali'den bunun hakkında tek bir şikayet almıyordum. Aksine yer yer tebessüm ettiğini bile görüyordum bu sıralar. Amine teyzeler geldiğinde onlar ile muhabbet ederken halinden fazlasıyla mutlu görünüyordu misalen. Bu akşam da nişanım olacağını söylediğimde yerinden kalkıp dolabını açmış, uzun zamandır giymediğini söylediği güzel bir döpiyes takımı çıkarmıştı. Kendi eşyalarımı ütülerken onları da halledeceğimi söyleyerek elinden aldığımda ise belli belirsiz bir gülüş yakalamıştım yüzünde. İnsanın insana hasret kalması böyle bir şeydi herhalde...

Evi bir yandan Zeynep ile uğraşarak hallettikten sonra yavaştan hazırlanmak için odama çıkmıştım. Mihrimah sabah erkenden arayıp akşam için ikramlıkların bir yemek firması tarafından geleceğini söylediği için başka işim kalmamıştı. Aslında böylesi içime sinmiyordu lakin konu sadece maddiyat olmayıp emekte istediği için sessizce kabullenmiştim. Var olan makyaj malzemelerim sadece bir kapatıcı, bir rimel ve açık renk bir rujdan oluşuyordu. Ha bir de rahmetli ananemden kalan sürmedanlığı çıkarıp koymuştum aynanın önüne. İçindeki toz sürme elalarıma en yakışan şeydi. Hayatımın genel akışında makyaj yapmadığım için uzun süredir bitmemişti.

Sürmeli elalarım ile aynaya dikkatlice bakarak başıma şifon eşarbı güzelce taktım. Uzun zamandır sadece kalın ve yumuşak kumaştan şallar kullandığım için bu krem rengi eşarp ile bambaşka biri gibi hissetmiştim kendimi. Zeynep'im bile oynadığı yerden başını kaldırıp bana hayran hayran bakmıştı. Eşarbımı da taktıktan sonra kıyafetime uzanıp aheste hareketlerle giymiştim onu. Amine teyzem her ayrıntıyı düşünmüş, ayakkabısından bonesine kadar alıp bohçaya koymuştu. Boy aynasının karşısına geçip son bir defa kendime baktım. Üzerimde Bâyezid'in seçtiği nişan kıyafetim vardı... İçim içime sığmıyordu sanki. Senerdir gönlünde hüküm süren beyzâdeme kavuşmak için ilk adımı atacaktım bu gece. Ya Vedud bu ne mutluluk!

Vakit geldiğinde Zeynep'imi de alıp usulca inmiştim merdivenlerden. Amine teyzemin kızımı da unutmayıp benimkinin renginde küçük tüllü bir elbise alması gözlerimi mutluluk gözyaşlarıyla dolduran son şey olmuştu. Güzel kızım başındaki bandanası, üzerindeki prenses elbisesiyle ilk kez böyle süslüydü. Madam Natali de aşağıya indiğinde bu akşam bu evin hanımları olarak epey şık olduğumuza emindim. Sütlü kahve rengindeki döpiyes takımını boynuna taktığı bir sıra inci kolye ile tamamlamış, gri saçlarını bakır renginde telden burgu bir taç ile süslemişti. Benim mutluluğumla mutlu olmasına o kadar seviniyordum ki!

CÂNMÂNÂ - BİR ŞAKAYIK ÇİÇEĞİ MASALI 🎀  (tamamlandı)     MUÂŞAKA SERİSİ 🌿 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin